Bakan Dürüst diyor ki;

Telekomünikasyon Dairesi kesinlikle özelleşmeyecek!

Sonra devam ediyor…

Özel ile devlet ortaklığı olacak!

Ve bunun adı da özelleşme olmayacak öyle mi…

Niye gerçeği söylemiyorlar ki anlamak mümkün değil!

Burasının kime verileceği bile belliyken…

Hem sonra Türkiye ile imzalanan ekonomik protokolde zaten burasının özeleşmesi yok mu!

Türkiye imzaladığımız protokolleri uygulamaya geçirmediğimiz için musluğu kapamadı mı…

Özelleşecekse özelleşecek!

Devlet bu işi madem ki beceremedi, gelip birileri becerecek…

Yeter ki bunu dürüstçe söyleyin vatandaşa!

Yarın bir gün özeleştiği zaman çıkarırlar gazete küpürlerini dayarlar alnınıza…

Madem ki çalışanlar namusunuzdur, madem ki onlara zarar gelmeyecek, bari bunu açıklayın nasıl olacak, işte o zaman zaten alan da memnun olur satan da!

Devlet Laboratuarı Müdürü Mehmet Tatar’ın rahatsızlanarak Türkiye’ye tedaviye gitmesi başta çalışanlar olmak üzere kamuoyunda büyük rahatsızlık yarattı…

Bakan Sucuoğlu dün bir açıklama yaparak test sonuçlarının normal çıktığını açıkladı biraz olsun rahatladık…

Ama gelin görün ki bir haftadır gıda analizleri yine yapılmıyormuş!

Yapılmıyor ama çarşıda pazarda her türlü meyve ve sebze satılıyor…

Bilmeden tüketiyoruz bunları!

Kanser vakalarında dünya lideriyiz ve hiçbir konuda ikinci alternatif planımız yok…

Yeni bir laboratuarı için 5 Milyon TL’ye ihtiyaç varmış!

5 Milyon TL değil 50 Milyon TL olsa ne yazar…

Mademki eldeki yandı bitti kül oldu 5 Milyonu bulacaksın arkadaş!

Halkın sağlığı bu kadar mı pahalı geldi de sadece serzenişte bulunuyorsunuz…

Şemsi Kazım-Bulut Akacan meselesi…

Türkiye’nin mafyası içimizde diye dert yanarken şimdi içimizden türemeye başladılar!

Bir arazi kavgası, kiralık katiller, bıçaklamalar…

Bugün bıçaklama olur ama önlem alınmazsa silahlar konuşmaya başlar!

Bir yanda KKTC’de bakanlık yapmış, iş dünyasının önemli isimlerinden birisi…

Diğer yanda Vakkas Altınbaş gibi çok önemli bir iş adamının damadı!

Ve ortada kiralık katil iddiaları…

Kanlı biten ortaklıklar!

Sadece polis değil devletin bütün organları bu tür olaylara uyanık olmalı…

Perde gerisinde asıl meselenin ne olduğunu bilmiyoruz, onun için bu tür davalar hızla sonuçlandırmalı!

Ve elbette caydırıcı cezalar verilmeli…

Ama sadece tetikçilere değil, azmettiricilere de!

Çıbanın başı meselesi anlayacağınız…

Son olarak da Kıbrıs meselesi…

Hafta sonu kimle karşılaşsam bana müzakerelerin akıbetini sordu!

Önceleri çözüm umudum olduğu için olumlu görüşler belirtirdim ama son yaşanan olaylar sanki de bu işin sonuna gelindiğini ortaya koyuyor…

Bana görüş soranlara da ‘çok zayıf’ demeye başladım!

Ama şu da bir gerçek;

Vatandaş akıbetinin ne olacağını öğrenmek istiyor…

Türkiye’nin, Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs’ın durumu ortada da!

Bizim halimiz ne olacak endişesi var insanlarda…

Bende de tabi ki!

Elbette bu müzakereler Türkiye ile birlikte yürütülüyor ama artık B planımızın ne olduğunu bilmek hepimizin hakkı…

Türkiye’de referandum, Güney’de seçim!

İyi de bizim halimiz ne olacak…

Bu da güzel haber…

Dostlar bazen sitem eder…

Sabahın köründe senin haber ve yorumlarla güne kötü başlıyoruz diye!

Ben de derim ki iyi haber var da biz mi yazmıyoruz diye…

İşte bir tane yakaladık, sizlerle paylaşalım;

“Eşim Ahmet Yılmaz günlerdir rahatsızdır, nihayet bu sabah 08.00’de acil servise gittik.

Acil Servis’in suratı parlamış, içerisi de aynı, her yer boyanmış pırıl pırıl olmuş…

Doktorlar, hemşireler güler yüzlü hemen tahliller yapıldı ve saat 11.00’de teşhis konuldu.

Saat 12.00’de diyalize gittik, oradakilerle zaten akraba olduk, her zaman ki gibi güler yüzlü, sevecen ve işlerini dikkatli yapıyorlar, tüm yoğunluğa rağmen.

Her zaman hastanenin şikayetlerini dinleriz, ben de bu güzel yanını yazmak istedim…

Isıtma sistemi çalışıyor, her yer sıcacık.

Bütün bunların denetimle olduğuna inanıyorum…

Çünkü şimdi saat 20.45 ve Sayın Sucuoğlu hastanede…”

(Birsen Yılmaz)

Madem konu hastane…

Bir de eleştiri o zaman, hem de bir çalışandan;

Hastanede antibiyotik cestlerinin çoğu yokmuş!

5 cc lik enjektör yok…

10 cc ik enjektör de yok!

Alın size bir iyi bir de kötü haber…


MESAJ KUTUSU

Sayın Şemsi KAZIM, sizin gibi ülke siyasetinde ve iş dünyasında isim yapmış birisi için kiralık katil tuttu iddiaları var. Bıçaklama olayında suçlu gösterildiğiz için bu konuda kamuoyu detaylı bir açıklama bekliyor. Umarız en kısa zamanda da bu açıklamayı yaparsınız!

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, Bediss Piknik alanını bakanlığız döneminde Nuray Uncu adlı şahsa 10 yıllığına kiraladığınız söyleniyor. Bu kararı alırken yasal olup olmadığını araştırdınız mı. Bir açıklama da sizden lütfen!

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Dörtyol’da 3 polisin zehirlenme olayıyla ilgili olarak çok çeşitli yorumlar yapılmaya başlandı. Bu yüzden araştırma yaparken her türlü ihtimalin göz önünde bulundurulması isteniyor…

Sayın Özdemir BEROVA, yeni YÖDAK yasası konusunda hemen herkes bir eleştiride bulundu ama sizden hala bir açıklama yok. Yanlış yorum ve haberlerin önüne ancak bu konuda açıklama yaparak geçersiniz…

Sayın Fuat NAMSOY, Lapta’ya bir teleferik kazandırmak için ön izinleri alıp yoğun bir çalışma içine girdiğiniz söyleniyor. Burada dikkat etmeniz gereken tek şeyin bu işi hangi işletmenin yapacak olmasıdır, aman dikkat!

Sayın Mehmet HARMANCI, bazı belediye çalışanlarının sosyal medyada ağır küfür ve hakaretler savurması vatandaşlar arasında tepkiyle karşılanıyor. Bu konuda kendilerine genel bir uyarı yapmakta yarar görüyoruz!

Sayın Mehmet TATAR, ani rahatsızlığınız hem çalışanlar hem de kamuoyunda endişeyle karşılandı. Meslek aşkına ne kadar bağlı olduğunuzu biliyoruz ama umarız eskisinden çok daha sağlıklı olarak görevinizin başına dönersiniz…

Sayın Bulut AKACAN, öncelikle geçmiş olsun ve umarız da bir daha böyle olaylarda adınız geçmez. Eğer ortağınızla aranızda bazı husumetler varsa da bunu ancak hukuk yoluyla çözmeniz gerekir, zira çok da önemli bir ailenin damadısınız!

Sayın Erdinç KÜÇÜKUNCULAR, muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, sizlere sabır ve başsağlığı dileriz.Allah geride kalanlara sağlıklı ömürler nasip etsin.

Sayın Kemal Deniz DANA, Devlet Laboratuarı çalışanlarının tümünü de sıkı bir sağlık kontrolüne gönderecek olmanızı memnuniyetle karşıladık. Bu arada yeni bir bina ve malzeme için de çok kısa sürede çalışma başlatmanız bekleniyor…

Sayın Kemal DÜRÜST, Girne Dağ yolunun yapımı için bugün ihaleye çıkılacak olması elbette sevindirici ama Lefkoşa-Girne ve Güzelyurt yolunda da hala ortada bariyer yok ve kazalarda araçlar karşı şeride geçiyor. Lütfen elinizi çabuk tutun deriz!

Sayın Ahmet TOLGAY, sosyal medyada sizi kızdırmak ve eleştirmek için bir tim kurulduğunu biliyor muydunuz! Bu yüzden onların gazına gelmemenizi tavsiye ederiz. Amaçları da zaden sizi çileden çıkarmak…

Sayın İzzet TÜRKMEN, hemen tüm sendikalar kan kaybetmeye devam ederken bundan da en fazla sizin yararlandığınız ve üye sayısını artırdığınız gözleniyor. Demek ki artık sendikal yaşamda da yeni yüz ve heyecanlara gerek var değil mi…

Sayın Ozan ORHAN, İskele’de çok büyük bir eğlen merkezi yapmak için yoğun çalışma içinde olduğunuz konuşuluyor. Eski parlak günlere dönmek için iyi bir fırsat olacak değil mi! O sesinizin kıymetini bilin deriz…

Sayın Latif AKÇA, pek değerli amcanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

FN 837 plakı aracın sürücüsü, geçen hafta Çatalköy’de Mazda marka araçla seyrederken aracın içindeki bütün çöpleri vatandaşların gözünün içine bakarak yola döktünüz. İnsan biraz utanır arlanır yahu!