Çok büyük ihtimalle Bakan Arıklı’nın limanların özelleştirileceğinden bile haberi yok…
Ya da bilmemezlikten geliyor!
Diyor ki;
Limanların durumu içler acısı…
Hoppalaaaa!
Gelin buradan yakın şimdi…
Yoksa limanların hangi bakanlığa bağlı olduğunu bilmiyor mu?
Bu imkansız bir şey!
Limanların durumu içler acısıysa bunun sorumlusu kim?
Ben kesinlikle değilim…
Bir başkası hiç değil!
Limanlar eğer Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlıysa onun başında oturan kim?
Bakan Arıklı aynanın karşısına geçip bir baksa aslında…
Kimin olduğunu kendisi öğrenecek!
Bunun için birkaç saniye bile yeterlidir…

Arıklı’yı bir kez daha bilgilendirelim…
Girne Turizm Limanı gerçekten de her konuda içler acısıdır ama bunun tek sorumlusu gelmiş geçmiş tüm bakanlardır!
Ada ülkesi olmamıza rağmen hiçbiri stratejik önemi olan burası için yeterli ilgiyi göstermemiş, emin olun ki limanı yerinde bile ziyaret etmemiştir…
Ya da gitmişlerdir ama bakar kördürler!
Bakan oldukları için belki sadece bakmışlardır ama görmemişler, görmek istememişlerdir…
Onun içindir şimdi içler acısı durumda diye şikayet etme hakları yoktur!
Bu konularda her bakan bütçe yetersizliğini ortaya koymaktadır…
Bütçe yetersizse, gerekil yatırım yapılmıyorsa bunun nedeni biz değiliz ya!

Girne Limanı’nın özelleştirilmesine yaklaşık iyi yıl önce karar verilmiştir…
Hem de deniz aşırından gelinen talimatla!
Liman’da bulunan Sahil Güvenlik Komutanlığı’na gönderilen resmi yazıda kendilerine başka bir kıyı bulmaları ve oraya yerleşmeleri emri verilmiştir…
Bu kadar net ve açık yazıyoruz!
İki yıl sonra artık düğmeye basılmış ve limanın özelleştirilmesinin nihai kararı alınmıştır…
Onun içindir limanların özelleştirilmesinin tartışılması bundan böyle gereksizdir, mantıksızdır!
Lütfen yazın bir kenara…
Bu yıl sonuna kadar bu konuda çok gelişmeler yaşanacak ve Ercan gibi burası da bizim değil başkalarının olacaktır!
Doğrudur içler acısı bir görünüm vardır…
Ama bu içler acısı görüntüye neden olanların sanki başka ülkelerin bakanı gibi serzenişte bulunmaları da çok daha fazla içler acısı bir durumdur!

Dünkü yazımızda Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nu eleştirmiştik…
Bakan Ataoğlu tam beş makamdan sorumlu!
Bunu bir yerlere not etmek gerek çünkü madem ki turizm ülkesiyiz bir kişiye bu kadar sorumluluk bize göre fazladır…
Sade Turizm Bakanlığı ve bakanı yeterlidir!
Tabi ki siyaset bizde hep önde olduğu için turizm ne neymiş…
Dağıt babam dağıt!
Maksat çok daire çok müdür müsteşar olsun…
Sonuç ortada!
Bu ülke için hayatı bir sektör var ortada ama…
Kimin umurunda!

Dün Ataoğlu bizim yazıyı pek beğenmemiş olsa gerek, sitem etti…
Ama anladığımız kadarıyla bizim yazıyı konu eden bir paylaşım yapan Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner’in yorumu çok daha fazla gücüne gitmiş!
Anladığımız şu, bizim yazıyı okumadı, çok da umurunda değil ama konu bir iş insanı olunca durum başka bir hal alıyor…
Olsun canı sağ olsun!
Hadi bizi bir kenara koysun bütün otelcileri ve yan sektörleri bir masa etrafında toplasın ülkede yaşanan olumlu olumsuz tüm turizm gerçeklerini ortaya döksünler…
Yeter ki ülke turizmi çok daha gelişsin, ekonomiye katkı sağlasın!
Ataoğlu bir de iddia ediyor…
Çok kalemde biz daha ucuzuz diye!
Söylediğine göre araştırma yaptırmış…
Araştırma sonuçlarını merakla bekleyeceğiz!
Bir de kendisini öğlen yemeğine davet ettik…
Elimizdekileri ortaya koyalım!
Bir de öneri de bulunduk…
Bir ekip kurup Yunan adalarına göndersin, gözleriyle görsünler diye!


MESAJ KUTUSU

Sayın Turgay DENİZ, bazı işletme ve kurumların yurt dışından getirdikleri ancak sefalet içinde bıraktıkları işçiler konusunda inisiyatif üstlenmeniz ve denetimi sağlayarak insanlık ayıplarının yaşanmaması için girişim başlatmanız isteniyor. Bu arada sigarayı da azaltacağınıza arttırmışsınız, bu konuda da denetim şart değil mi?

Sayın Ersin TATAR, asgari ücretin sektörlere göre belirlenmesi konusunda yaptığınız açıklama her nedense özellikle sendikalar ve muhalefet tarafından belli ki yanlış anlaşılmışa benziyor. Düz işçi ve usta maaşlarının aynı seviye olması emekçiye vurulan en büyük darbedir…

Sayın Niyazi ŞANAL, TV maceranız anlaşılan bir hayli sıkıntılı ve maceralı geçecek gibi gözüküyor. Yani rahat düzeninizi bozup bu işlere girmek çok da akıl karı olmasa gerek değil mi? Epey rahatınız kaçacak ama hani kendi düşen ağlamaz diye bir söz vardır ya, aynen öyle olacak gibi gözüküyor, sabırlar ve kolaylıklar dileriz…

Sayın Ertan BİRİNCİ, şimdiye kadar gerçek gazetecilerden ve emekçilerden oluşan çalışanlarınız yanında şimdi de bir patron ile işbirliği içine girmeniz anlaşılan kamuoyunda çok da beğeni kazanmadı. Yanlış algı operasyonlarına neden olmamak için kamuoyuna ayrıntılı bir açıklama sanki de şart oldu değil mi?

Sayın Hasan KÜÇÜK, siyasi kulislerde büyük kurultayda destekleyeceğiniz aday konusunda son günlerde kafa karışıklığı yaşadığınız konuşulmaya başladı. Siyasette ikisinin ortası diye bir şey yoktur, ha keşke ilk baştan parti kurmaylarına danışarak bir yol haritası belirleseydiniz iki arada bir derede kalmayacaktınız…

Sayın Fikri ATAOĞLU, Yunan adaları hatta balkan ülkelerine uzmanlardan oluşan bir teknik ekip gönderirseniz onların raporları ışığında turizmde daha yeni ve çağdaş politikalar üretebilirsiniz. Bu arada iddia ettiğiniz ve 200 TL’ye satılan tavuk dolmanın adresini verin ki biz de yaralanalım…

Sayın Kudret ÖZERSAY, sahte diplomalar konusunda bir yavaşlama var ancak UBP kurultayı sonrasında soruşturmaların hız kazanacağı ve önemli isimlerin de deşifre olacağı yönünde bilgiler gelmeye başladı. Şunun şurasında 3 haftadan daha az bir süre var sabretmek en iyisi olacak sanki değil mi?

Sayın Erhan ARIKLI, derin bir siyasetçi olarak yanlış düğme açıklaması siyaset modeli konusunda önemli bir mesaj olarak algılandı. Özelleştirmeler nasıl birbirini izliyorsa elbette ki o günleri de çok yakında göreceğiz demektir. Hadi bakalım şimdiden başkan adaylığına hazırlanmakta yarar var…

Sayın Ertuğrul TOROSLU, Karpaz bölgelerine sosyal konut yapılması konusundaki açıklamanız özellikle bölge gençleri tarafından memnuniyetle karşılandı. Umanız artık hükümet uzun bir süredir verdiği sözleri yerine getirir de artık şu kırsal kesim arsaları da tarihe karışır…

Sayın Mustafa BEŞOK, yıllardır itina ile baktığınız muhterem validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip eder inşallah…