Önce bir seçim anektodu:
İskele'de geçen bir sohbet toplantısı...
Bir örgüt başkanı vatandaşın birine soruyor, 'oyunu kime vereceksin' diye
'Akıncı'ya diye cevap veriyor vatandaş!
Niye diye sorunca da şöyle söylüyor:
"Türkiye'ye karşı dik durduğu için" diye cevap veriyor...
'Peki sen nerelisin' diye sorunca da şöyle diyor;
'Konyalı'yım...
...
Demek ki seçmen profilinde önemli bir değişiklik yaşanıyor...
Ama TC kökenli olup da Akıncı'ya 'asla vermem' diyenler de yok değil!
Eski nesil Akıncı'nın adını bile duymak istemezken yeni nesil TC kökenlilerde 'sürü' psikolojisi yok!
Anaları babaları başka partileri, kendileri başkalarını destekleyen çok sayıda gençlik var artık...
Çünkü eğitim seviyesi hızla yükseliyor, görüş açıları da buna paralel olarak değişime uğrayabiliyor...
Çünkü onların bir çoğu kendilerini dış kapının mandalı olarak görmüyorlar...
Bunu söyleyenlere de ağzının payını veriyorlar!
Demokrasi adına olumlu bir gelişmedir bu...
...
Akıncı da bunu fark etmiş olsa gerek ki son günlerde sıkça TC kökenlileri kendine yaklaştıracak olan söylemlerde bulunuyor...
Bir 'etle-tırnak gibiyiz' demediği kaldı...
Siyasette normaldir bu tür yaklaşımlar, her şeyin mubah olduğu bir ortamda biz artık seçmene vaat edilen hiçbir şeye şaşmıyoruz...
Seçmenin bu zaaflarını iye bilen siyasetçiler de bunu tepe tepe kullanıyor, siyasi rantını kapıyor ve ta ki öteki seçimler gelinceye kadar!
Kaderimiz bu olsa gerek de nereye kadar?
...
Akıncı ve Siber arasında ciddi bir ikincilik yarışı olduğu malum...
CTP içinde de Akıncı'ya karşı ciddi bir saldırı hala devam ediyor!
Özellikle de fırsatçılık konusunda...
Çoğu CTP'liye göre Akıncı, yerel seçimlerde Harmancı rüzgarını arkasına aldı ve 'fırsatçılık' yapıp şimdi Saray'a yerleşmeye çalışıyor...
kendisine bir kaç kez ben de sormuştum:
"Harmancı kazanmasa aday olur muydunuz" diye...
Hiç bir zaman net konuşmadı ve hep 'beni halk istedi' diye cevap verdi...
Oysa 'olmazdım' deseydi daha makbule geçerdi!
Ayıbı yok ki böyle şeylerin...
...
Çoktandır görüşemiyoruz ama ilk gördüğümde bu kez şu soruyu soracağım:
Bu soru CTP'lilerin sorduğu değil...
"Seçimi kaybedersiniz aktif siyasete devam edecek misiniz" benim sorum...
Sonra şöyle devam edeceğim:
"Yoksa mahalleye geri mi döneceksiniz?"
Çünkü o zaman Akıncı'nın fırsatçı mı değil mi olduğu ortaya çıkacak!
Açık söylemek gerekirse, şu anda Akıncı gayet iyi bir çizgide gidiyor ama bu işin bir de kaybetmesi var...
Kaybederse eğer ne yapacağı çok önemli!
Ve ısrarla söylüyorum ki kesinlikle siyasete devam etmeli...
Çünkü onun gibi siyasetçilere çok ihtiyacımız olduğu bir dönemden geçiyoruz...
Pes edip de evine giden değil aksine mücadele ederek siyaseti bataklıktan çıkaracak olan siyasetçiler ancak topluma hak ettikleri hizmeti verebilirler...
NOT: Bu yazıyı yazdıktan sonra öğrendim ki Mustafa Akıncı önceki akşam bir programda “ya Cumhurbaşkanlığı ya hiç” ifadesini kullanmış…
Yani, seçimleri kaybederse siyasete devam etmeyip emekliliğe geri dönecek…
İyi de şimdi şu soruyu sormak gerekmez mi;
Seçim sürecinde sürekli olarak KKTC’deki çarpık giden şeyleri düzeltme sözü verdiniz. Peki bunun için illa ki Cumhurbaşkanı mı olmak gerekiyor?
Üzüldüm doğrusu!
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Özdemir BEROVA, öğretmen akademisinde çok yakında bir skandalın patlayacağı ihbarları almaya başladık. İngilizce sınav tüzüğüne aykırı doçent olan birinden sürekli bahsediyorlar. Şimdiden önlem almanız isteniyor!
Sayın Rauf ATAÖV, Haydarpaşa Ticaret lisesi tamam şimdi sıra Şehit Ertuğrul İlkokulu duvarları. Bu siyasi sloganları duvarlara kimler hangi amaçla yazıyor bilemeyiz ama size burada büyük i düşüyor…
Sayın Mustafa AKINCI, yine dürüst davranıp seçimleri kaybetmeniz halinde aktif siyasete devam etmeyeceğinizi söylediniz ama bu size ciddi bir oy kaybına neden olacak. Oysa ülke siyasetinin size çok ihtiyacı vardı.
Sayın Polat ALPER, yeni bir televizyon kanalı kurmak için kolları sıvadığınızı duyduk. Çok kısa bir süre içinde havada olacağınız söyleniyor. İşte şimdi tam bir medya patronu oluyorsunuz. Hayırlara vesile olsun, Allah utandırmasın…
Sayın Mehmet HULUSİOĞLU, UBP oyları ile belediye başkanı seçilip Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde perde gerisinde Özersay’a destek vermeniz şok etkisi yarattı. Birileri yakında hesap sormak için kapınızı çalacak acaba diyoruz uzun bir süre tatile mi çıksanız!
Sayın Ozan CEYHUN, İzmir’de AKP’den milletvekili adayı olmanız dostlar arasında memnuniyetle karşılanırken baz çevreler de büyük tepki koymaya başladı. Artık bir kulaklarınızı tıkayıp yola devam edeceksiniz çünkü başka şansınız yok. Hayırlı olsun.
Sayın Derviş EROĞLU, Göçmenköy Kulübünün düzenlediği dayanışma gecesinde gençlerin arasında bir hayli keyifli saatler geçirmişsiniz. Bu arada tüm gençliğe 24 saat çalışma talimatı vermişsiniz. Ha keşke bir de örgüt başkanınız yanınızda olsaydı değil mi?
Sayın Zeren MUNGAN, değerli gazeteci büyüğümüz Aslan Mengüç için çok yakında hesap numarası açıp tedavi süreci için yardım toplayacağız. Umarız devlet baba da elini cebine sokar ve katkı koyar değil mi?
Sayın Sibel SİBER, Girne’de nezih bir restoranda Bilge Nevzat ile eşli olarak yemekte görülmüşsünüz. Görenler sohbet konusunu çok merak etmişler ama bir türlü öğrenememişler. Hayırdır inşallah!
Sayın Niyazi TÜRKSEVEN, Karşıyaka’da kiralanan 48.5 dönüm orman arazisi için Biyologlar Derneği olarak çok yakında hukuk yoluna başvuracağınızı memnuniyetle duyduk. Kamu yararına olmayan hiçbir projeye Kıbrıs Türkü geçit vermez…
Sayın Gökhan ALTINER, puro merakından sonra şimdi de antika arabalara karşı bir hobiniz oluşmuş ve bir tane almışsınız bile…Hayırdır dededen kalma mirasa filan mı kondunuz yoksa!
Sayın Talip ATALAY, AKP’den Mersin milletvekili adayı olamayınca uzun süre şok yaşadığınız söyleniyor. Şimdi kürkçü dükkanını dönme vakti geldi bakalım sizi burada nasıl karşılayacaklar?
Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, kış bittikten sonra evinize şömine kurmak için yoğun bir çalışma içinde olduğunuz gözleniyormuş. Mutlaka vardır bir bildiğiniz değil mi? Ateş önünde keyifli geceler dileriz…
Sayın Hamza BAŞ, ürettiğiniz halis köy tereyağlarına özellikle Lefkoşa’da yoğun bir ilgi olduğunu biliyor muydunuz? Bir de köy yumurtası işine girerseniz çok yakında darphane gibi para basarsınız. Hayırlı işler dileriz…
Sayın Tahir GÖKÇEBEL, genel kurul olayını referanduma sunma kararı en doğru iş oldu. Sonuçta tartışmalar bütün öğretmen camiasına zarar verebilirdi. Bakalım öğretmen arkadaşların son sözü ne olacak?
Sayın Erdoğan MANİ, ciddi bir ameliyat geçirdiniz ve sigara kesinlikle yasaklandı ama siz ne yapıyorsunuz? Hadi sevdiklerinizi düşünmüyorsunuz ya sizi sevenlere ne demeli? Bundan böyle takiptesiniz bilesiniz!
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Üst düzey
 
Adamın biri sabah saat 10 a doğru bir elinde, içinde inek pisliği olan bir tenekeyle kafeye gelmiş,
- "Bana bir çay.."
diye seslenmiş, 
- "Şimdi geliyor efendim.." 
demiş garson ve çayı getirmiş.. Çayı bir yudumda içmiş adam, almış eline pislik dolu tenekeyi başlamış kafenin her tarafına serpmeye ve çekmiş gitmiş.. Ertesi sabah yaklaşık yine aynı saatlerde tekrar elinde pislik dolu tenekeyle gelip yine 
- "Bana bir çay..!"
demesiyle,
- "Hop..! Bir dakika bakalım.." 
demiş onu görür görmez tanıyan garson.
- "Dünden beri senin pisliğini temizlemeye çalışıyoruz.. Neden öyle yaptın ki?.."
- "Merak edilecek bir şey yok.."
demiş adam.
- "Üst düzey yöneticilik için hazırlanıyorum.. Sistem aynı.. Gel, çayını iç, etrafa bok at, millet senin yaptığını temizlemeye çalışırken tüm gün ortadan kaybol..!"