Bir kere El-Sen’in dünkü basın bildirisi akıllara durgunluk veren bir açıklamaydı;
Kıb-Tek yönetim kurulu başkanı İsmet Akim görevden alınırsa onlar için süresiz grev nedeniymiş!
Yok daha neler?
Çağlayan Cesurer ve sendika yönetimi bu açıklamayla sanırız sendikacı olduklarını unutmuş olmalılar…
Nerede görülmüş ki bir sendika hükümetin atamalarıyla bu kadar haşır-neşir olsun!
Akim görevden alınırsa süresiz grev yapacaklarmış!
Yani ülkeyi kaosa sürükleyecekler…
Nereden bu cesareti alıyorlar anlamak zor!
Bu arada İsmet Akim’in görevden alınıp alınmayacağı bugünkü CTP MYK toplantısında belirlenecek, bizim tahminlerimize göre de MYK’nın böyle bir karar alması çok zor görünüyor.
Ve yarın Bakanlar Kurulu toplantısı var;
Özkan bey parti başkanlığından giderayak böyle bir karar çıkartırsa işte o zaman bu karar CTP için ‘savaş’ nedeni olacaktır!
Yorgancıoğlu ile Akim arasının biraz nahoş olduğunu bilmeyen yok ama Özkan bey böyle bir karar aldırırsa partinin başından gittikten sonra patlamaya zaten hayır olan CTP’nin fitilini yakıp da gidecek demektir…
Gelelim esas konuya;
Kıb-Tek yönetim kurulu başkanı İsmet Akim buradaki görevi sırasında pek de Başbakanla uyumlu bir grafik çizmedi…
Son olarak da tamamen teknik bir konu olan 12 istihdam için münhal açtı…
Bildiğimiz kadarıyla bu münhal öyle eski istihdamlara benzemiyor…
Hem yazılı hem de mülakat yapılacak olan bir sınav bu!
Teknecik’deki kazanların bakımı için tamamen teknik personel alınacak ve pek de partizanlık yapa gibi bir lüksleri de yok…
Sanırız Özkan bey, Başbakan olduğu dönemde Akim’e diş geçiremedi ve incir çekirdeğini doldurmayan bir sebepten giderayak görevden alıp biraz da intikam duygusuyla böyle bir karar almak istiyor…
Bize göre yanlış yapar…
Hem partisinde iç savaş çıkmasının önünü açar hem de yıllardan sonra ilk kez kara geçen bir kurumun yönetimine dokunarak bu işin tamamen kişisel sebeplerden dolayı olduğunu da ispatlamış olur…
Bir değil çok kez düşünüp kararını vermeli…
Dürüstlüğü ile öne çıkan bir bürokratı görevden almak çok da akıl karı gibi görülmüyor!
 
 
Girne polisi yetkilerini aşıyor!
 
Girne Polis Müdürü Hüseyin Yeşildağlı Kanal T’ye bir yazı göndererek geçtiğimiz hafta yayınlanan bir programın kayıtlarını alabilmek için bir polis çavuşunu görevlendirdiğini belirtmiş…
Konu da bir programa konuk olarak katılan Ümit Bahşi’nin açıklamalarıymış!
Yeşildağlı burada büyük bir usul hatası yapıyor…
Bir kere her polis müdürünün istediği kanaldan kayıt isteme hakkı yoktur, bu hak sadece polis genel müdürlüğü tarafından yapılabilir.
İkincisi de eğer bir programın kaydı alınacaksa bu kanaldan değil YYK’dan istenir…
Hüseyin Yeşildağlı gibi çok tecrübeli yılların polisi böyle küçük hatalar yapmamalıydı.
 
 
 
LTB’de imza toplanıyor!
 
Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanları arasında çok yakında ‘aile yardımı’ krizi çıkacağa benziyor.
Toplu sözleşme öncesi 366 kişi imza kampanyası başlatarak aile yardımlarının tüm çalışanlara adil olarak dağıtılmasını istediler.
Sendi yönetimi ise buna karşı çıktığını aile yardımlarının toplu sözleşme ile belirlendiğini ve özellikle de belediyeye son girenlerin aldığı aile yardımının aynen devam etmesi görüşünde olduğu iddia ediliyor.
LTB’de yaklaşık 20 çalışan her ay bin 140 TL aile yardımı alıyor.
260 kişi 850’er TL aile yardımı alırken 650 kişi de 500’er yüz TL alıyor.
Bu arada konunun LTB Başkanı Mehmet Harmancı’nın da önüne getirildiği söyleniyor…
Anlayacağınız devletteki ‘göç yasası’na benzer bin kavga şimdi de LTB içinde başlamış durumda…
 
 
Vefasızız vesselam!
 
Hafta sonu merhum gazeteciler Sadi ve Cemal Togan için Lefkoşa Kabristanlığı’nda anma töreni vardı…
Ne üzücü ki bu törene ailesi dışında kimse katılmadı…
Durum bir çok gazeteci merhum meslektaşlarımızın anma törenlerinde de yaşanıyor.
Böyle durumlarda en çok da ailelerin o anki duygularını merak ederim!
Artık bir basın örgütü bu konuya el atmalı ve bu törenlere katılımın artması için bir şeyler yapılmalı…
 
 
Girne yeni bir tartışmanın eşiğinde!
 
İş adamı Bulut Akacan’ın Girne’de 10 katlı beş büyük apartman projesinin reklamları özellikle de İstanbul piyasasında büyük ilgi görürken Girne’de bazı çevreler de bu binalara karşı çıkmak için imza kampanyasına hazırlanıyor.
Master planının hazırlanıp yürürlüğe girmesine kadar 10 katlı binalara izin verilmemesini isteyen bazı kurum ve vatandaşlar topladıkları imzaları İçişleri Bakanlığı ile ilgili kurumlara iletmeye hazırlanıyor.
Bu arada Şehir ve Planlama Dairesi de konuyu halkın tartışma görüşüne açtı…
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Bulut AKACAN, Girne’deki mega projenize ilginin epey yoğun olduğu söyleniyor ama bölgede sıkı bir muhalefet de sizi bekliyor haberiniz olsun. Özellikle siyasilerden önümüzdeki günlerde ciddi darbeler alabilirsiniz.
Sayın Mustafa ÇOBANOĞLU, mahkeme kararına rağmen bir ithalatçı şirketin araçlarını gümrükte alıkoyma girişiminiz ileriki günlerde başınıza fena halde bir iş açabilir. Sadece daireyi değil bakanlığı da tehlikeye atıyorsunuz. Umarız arada kişisel sürtüşmeler yoktur…
Sayın Çağlayan CESURER, İsmet Akim’in görevden alınması şimdilik çok mantıklı görülmüyor ama sendika olarak bu olaya müdahil olmanız da kamuoyunda çok şık karşılanmadı. Hele de grev tehdidiniz hiç olmadı bilesiniz!
Sayın Yakup KILGÖZ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş bey için çalışmadığınız için limandaki görevinizden alınıp Posta Dairesi’ne sürgün yemişsiniz. Hasan Taçoy’un böyle bir karardan haberi var mı yoksa müdürler arasında oldu da bittiye mi getirildi dersiniz. Büyük geçmiş olsun…
Sayın İsmail ARTER, Derinya kapısının açılması için bölge halkının isteğiyle öncülük etmeniz memnuniyetle karşılanıyor. Eğer Mağusa’nın ekonomisini olumlu etkileyecekse niçin olmasın değil mi? Hayırlara vesile olur inşallah…
Sayın Hasan Nihat ERDURAN, Lefkoşa-Alayköy anayolunda gece kulüpleri rengarenk ve ışıl ışıl ama yol ortasındaki direkler hala yanmıyor.  Devlet bu kadar aciz olunca insanın resmen içi sızlıyor. Acaba diyoruz bu işletmelerden mi bir haç çekseniz…
Sayın Halil İbrahim AKÇA, Türkiye’deki genel seçimler için KKTC’de ki oy kullanma oranı epey düşük gidiyormuş. Ha keşke sadece Lefkoşa’da değil 5 ilçede birden sandık kurulsaydı. Artık bir sonraki Büyükelçi düşünsün değil mi?
Sayın Turgay AVCI, uzun bir sessizlik döneminden sonra aktif siyasete dönüş sinyali vermişsiniz. Bizce bir dönem daha bekleyin, şu sıralar parti içinde ciddi bir bakanlık pazarlığı ve bazı arkadaşlar dereyi görmeden paçaları sıvadılar bile…
Sayın Mehmet Ali TALAT, Özdil Nami’nin milletvekilliğinden istifa ederek ara seçimde sizin vekil olmanız düşünülüyor ama şu sıralar bu intihar olabilir. Zira CTP içindeki kavga daha da büyüyecek gibi görülüyor. Bu da demektir ki vekilliği başka partiye kaptırabilirsiniz.
Sayın İsmet AKİM, kuruma o kadar sorgusuz sualsiz istihdam yapıldı kimsenin sesi çıkmadı ama ilk kez şaibesiz bir münhal açtınız neredeyse yer yerinden oynayacak gibi görülüyor. Bu arada hiç merak etmeyin sizi oradan kıpırdatacak güç kimsede yok.
Sayın Ömer KALYONCU, önce Ayrelli Festivali sonra deniz kenarında kurultay kulisi size epey iyi gelmiştir değil mi? Başbakanlık yolunda en ciddi adaylardan birisiniz ve bu işin şakası da yok gibi görülüyor…
Sayın Alihan PEHLİVAN, UBP genel başkanı dik durup kararlı olunca YYK üyeliğine getirilmişsiniz. Bazı CTP’li vekiller buna biraz bozuldu ama çok yakında alışırlar. Yeni görevinizde başarılar dileriz. Allah utandırmasın…
Sayın Hayati ÖZOK, Huyundai markasının hem ülke ekonomisine hem de istihdamına büyük katkıları oldu ama sonuçta siz de bu kötü gidişe fazla dayanamayıp işletmeyi ağabeyinize devretmek zorunda kaldınız. En azından yabancıla gitmedi değil mi?
Sayın Yusuf  KISA, sizin gazete de günlük olarak promosyon vermeye başladığına göre artık gazetecilik görevinde bir hayli iddialı olduğunuz anlaşılmaya başlandı. Bu arada uçak şirketini de dört gözle bekliyoruz fazla gecikmenin manası yok değil mi?
Sayın Önder SENNAROĞLU, çok yakında çifte torun sahibi olmaya hazırlanıyormuşsunuz. Torunların ikisi de erkek olunca keyfi bir başka güzel olacak değil mi? Hadi bakalım artık pamuk eller cebe…


GÜNÜN FOTOĞRAFI: