Konumuz sembolik ve faal olan derneklerimiz.
Sayısını tahmin bile etmekte zorlandığımız dernekler ülkemizde etin rol üstlenmeye başladı. Gerek verdikleri demeçlerle gerekse siyasi duruş sergileyerek bir yere monte olma adına canla başla çalışan bazı derneklerimiz, artık amacını aşmıştır.
Birçok alanda kendini kanıtlamak uğruna faaliyet gösteren derneklerimize lafım yok, ama şahsi çıkarları uğruna dernekleri kullanarak menfaat sağlayan dernek başkanlarına da lafım çok.
Birçoğu tabela derneği olan bu derneklerimizin amaçlarının dışında iş yürüttükleri ortadadır. Herkesin bunu bildiğini, fakat kimsenin bu konuda konuşmadığını görmek üzücüdür. Birçok dernek, devletin olanaklarından yararlanmak için sırf isim alarak sahte yönetim kurulu organize ederek, faaliyet yürütmektedir. Faal olan derneklerimiz ise sırf bu tabela dernekler yüzünden zan altında kalmakta ve zar zor ayakta durmaktadır. Baktığımız zaman az sayıda derneğimiz etkin çalışmalar yürütmekte ve üyelerinden aldıkları aidatlarla zorla yaşam savaşı vermektedir.
Devlet bir amaç uğruna kurulan derneklere belli bir miktar katkı ayırmaktadır. Denetim olmadığından dolayı faaliyette olana da olmayana da devlet bu katkıyı vermektedir. Ama maalesef ihtiyacı olan ve bir şeyler yapmaya çalışan derneklerimiz, kendilerine ayrılan yetersiz katkılardan dolayı faaliyetlerini yürütmekte zorlanmaktadır. Faaliyette olmayanlar ise devletin tüm imkânlarından gani gani yararlanmakla kalmayıp, her geçen gün kasarlarını doldurmaktadır.
Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nin faaliyetlerini yürüttüğü derneğin ana ve yan şubelerinin binalarına şahit oldukça, derneklerin ne zor durumda faaliyet gösterdiklerine bir kez daha şahit oluyoruz. Böyle derneklerimizi desteklemek yerine adının dahi duyulmadığı, ne bir vizyonu ne bir misyonu hatta ilkesi dahi olmayan tabela dernekler maalesef bu derneklerimizin önünde bir duvar gibi durmaktadır. Ülkemizde ayni ismi çağrıştıran derneklerin de kurulması cabası. Yasaların yetersiz olduğu isim bazında kurulan, sembolik dernekler devletten katkı alarak böylesine ihtiyaçlı derneklerin alacağı katkıya da köstek olmaktadır. Yani bir nevi haksız yere kazanç sağlayan derneklerin denetimi şarttır. Bu sahte dernekler sahte yayınlar yaparak halkın duygularını kullanmakla kalmıyor bir de halkı sömürüyorlar. İsim bazında faaliyet gösterir gibi devleti sömürenler, gençliğimizin yarınlarından çalmaktadır.
Kaymakamlıklar bile bu derneklerin hangisinin faaliyette olduğunun farkında değildir. Dernekleri, birlikleri ve hareket adı altında faaliyet yürüten kişileri sorgulayan ve denetleyen hiçbir merci yoktur.
Birçok dernek başkanına siyasi rant uğruna göz yumulduğu ülkemizde, yalan dolanla işler yürütülmesi içler acısı bir durumdur. Yasaların yetersiz olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. En önemlisi denetleme alanındaki zafiyettir. Devlet bu duruma göz yumdukça, zenginleşen dernek başkanlarının sayısı da gün geçtikçe artacaktır.