Ülke neredeyse kendi haline, çarpa büküle, dümensiz kontrolsüz, yolun akışına ve virajına gidiyor. Emekçi hiçbir güvencesi olmadan, bu ülkenin içerisinde her darbede savrulup bir taraflara çarpıyor. Devlet ise sanki başka bir ülkenin hükümeti gibi, kendi halklarına seyirci, başka başka açıklamalar yapıyor. Her yerden tepkiler yağarken tüm oluşan olumsuzluklara, emekçi ülkesinden umudunu kesip, başka yerleri bambaşka umutlarla tarıyor.
* * *
Sanki başka bir gezegende hayat arar gibi, çöldeki vaha gibi bir umutla bakınıyor emekçi, yok çünkü! bu ülkede anlının teri ile kazanabildiğin, bir patronun hakaretleri kadar bile değer görmüyor. Ve yine devlet başka bir ülkenin temsili gibi davranmaya devam ediyor, bazı başka başka sebepler ile kamuyu peşkeş çekecekleri ortamlar hazırlıyorlar. Ve yine büyük büyük patronların yönettiği sermayeye.
* * *
Oturup halkların yararına tek bir yasa bile yapamayanlar, çok yakında gerçekleşecek yerel seçimleri hedefe alarak, hazırlıksız plansız, kültürsüz sanatsız bir birleştirmeye gitmek için uğraşıyor. O kadar keşme keş bir durum ki, yine bu yönetenlerin eliyle batağa saplanan belediyelerle, birkaç ayakta kalmayı başarmış belediyeleri birleştirecekler.
* * *
Ve bunu yaparken hiçbir kimsenin değil yine kendi temsil ettiklerinin amaç ve programlarını gerçekleştirecekler. Eğer ki bu halkların yararına bir şekle dönüşebilseydi ki birleşmek iyidir. O zaman işler daha ciddi ele alınırdı, batırılmış belediyeleri kurtarıp, sorumlularının derhal yargılanması sağlanırdı. Dönen bunca yolsuzluğa, bunca hainliğe sus pus kalmazlardı.
* * *
Bakan koltuklarında oturup, tam bakan olarak internette kim kendi için ne demiş diye arananlarla, nasıl sağlıklı bir yapı beklenir ki? Hayır beklenmez, kim ne demişlerle uğraşacak kadar fikirsizler çünkü. Ayna bakıp ne diyorlar? Ya da kendi kendilerine kaldıkları zamanlarda, ben buraya nasıl geldim? Diye soruyorlar mıdır? Sanmam. Oradalar çünkü onlar da bu sistemsizliğin devamı için yaratılmış, dedikodu takipçiliği için oradalar.
* * *
Oysa ki! Söylediğini bilen, bildiğini söyleyen bireyler hele de makam sahibi ise, doğru olanın doğru yere hizmetten geçtiğini bilir. Yapılacağı söylenen icraatlar için ise bir yorum geldiği zaman, kızmak yerine bu yapmak istediğin icraat kendisine aitse, hiçbir soruya yer bırakmadan dolu dolu anlatır.
* * *
Evet sevgili okur yine bir arapsaçı konusu ile karşı karşıyayız, kimin ne için ve kim için ne yapmak istediğini iyi analiz et. Kim seni en iyi besler diye değil, kim ne için oraları hak eder diye düşün. Bu kabusun bir yerlerde son bulmasını sağlayacak tek şey budur, geliştir kendini, eğitimle, bilimle, sorularınla, kültürle sanatla durmadan geliştir. Önce kişiyi sonra bir ülkeyi kurtaracak şey budur…
* * *
Behiç Anibal…