Okullar açılırken, çok sorunlar yazıldı, söylendi. Her sorun için öncelikle, ilgili bakanlığa daha sonra daha üst mevkilere, ulaşılmaya çalışıldı. Anlatıldı da yine de elle tutulur gözle görünür gelişme göstermeksizin, okullar açıldı. Ücretsiz eğitim hakkı var iken, bu cümlenin kurulması bile bir lüks iken, en elverişsiz koşullarlamücadele eden veliler, daha da önemlisi asgari ücretli emekçi, büyük sıkıntılar yaşadı. Okul üniformaları aklı yok sayan, cebi zorlayan standartlar da velilere dayatıldı.
* * *
Kırtasiye giderleri hiç hesapta yokken bile sıkıntılı olan süreci, bir de çantası, kalemi, defteri, ve devlet okullar bünyesinde olmayan, ancak dersi olan kitapların alınma mecburiyeti devreye giriyor, gerçekten düşündükçe mide bulandıran türden. Yardım dernekleri, devreye girdi ulaşabildiği yardımlarla, ulaşabildiği velilere katkılar sağlamaya çalıştı. Halkın arasında gezdiler, yalnız unuttular, onlar zaten hala hazırda veli. El el de el başta, cam sakızı çoban armağanı, bir kalem belki bir defterle destek olmaya çalıştı insanlar.
* * *
Bin bir sıkıntı ile başladı eğitim dönemi, kaliteli kamusal eğitimin olması gereken bir sosyal devlet yapısı içinde yaşarken, yine hükümetsiz hükmedenlerin, tepişleri altında ezildi eğitim. Ancak okullar içinde yaşanan, çok daha sıkıntılı durumlara şahitlik yapıyor çocuklarımız. Zaten sıkıntılar içinde okula başlamış çocuklarımızın, önemli bir kısmı kantinin yanından bile geçemez artık.
* * *
Bir su evet bir su 4 tl kantinlerde, içi boş sandviç küçük 17-25 tl arası, zaten evde yapılan kahvaltı yetersiz, çocuğun yanında ek bir beslenme çantası yok, olsa da ya bir kuru ekmek var ya da şansı varsa, bir dilim peynir. Bir asgari ücretli veli, zamlı elektrik, zamlı su, zamlı kira, zamlı ulaşım bedelleri altında, somon ekmeyin 7 tl olduğu bu ortamda, sizce evladının cebine kaç gün ve kaç paralık harçlık koyabilir?
* * *
Ayın on beşi itibari ile zaten cepte yok metelik, peki bu çocuklar o okuldaki bir günü nasıl bitiriyor? Bilmiyorum, belki alışılmış bir şekilde mide kuruntusu, alışılmış şekilde bir yerden izlemek, alışılmış bir şekilde ben tokum sözleri ile belki de. Tek çocuğu olan bir veli aylık 600tl ayırması gerek, evladının cebine her gün 30tl harçlık koyabilmek için.
* * *
Asgari ücretin, açlık sınırının altında kalması ve yönetenlerin inatla bunu, en düşük kamu maaşına endekslemek istememesi işte o çocukların, devletin okullarında, beş parasız günü bitirmesine sebep oluyor.
* * *
Bu konuda yapılacak bir şey olmadığını söylemek, düpe düz karşındakini aptal yerine koymaktan başka hiçbir isimle adlandırılamaz. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, onlar bizden sonra kalacak olanlar ve bizim adına devlet dediğimiz bu yerde, onlar için hiçbir şey yapmaya tenezzül bile etmeyen yöneticilerin buyruğu ile, bu züllümü yaşamak zorunda kalmamalı, çünkü bu insanlık suçudur…
* * *
Behiç Anibal…