Ülkemizde siyaset de siyasetçiler de yavaş yavaş misyonlarını yitirmeye başladı. Bunun sebebi de koltuk sevdasının verdiği aşk ve önlenemez ihtiraslarıdır. Birçok vekilin kendini garantiye almak adına nelerle uğraştığını bilmekte ve görmekteyiz. Bu bir ihtirastır. Bu ihtirasla hareket edenler halen birtakım yanlışları kabul ederek yoluna devam ederken bazıları da bu yanlışlara boyun eğmek yerine söz konusu partilerine rest çekebiliyor. İşte tam da böylesine bir dönem içerisinde olan partilerde bazı vekillerimiz ve belediye başkanlarımız kendi adlarına bir takım yanlışlara boyun eğmek adına istifa kararı aldı.
Evet, çok yakında ülkede ciddi bir siyasi kriz ve (eminim ki birçok kişinin de tahmin ettiği gibi) istifa furyası yaşanacak.
Bazı vekiller ve belediye başkanları istifa etmek için gün sayıyor. Tabi bu istifalar bireysel alınan kararlar değildir. Bir araya gelerek sorunları masaya yatıran bazı belediye başkanları ve vekiller bir şeylerin böyle devam etmesinin mümkün olmadığını açıkça ortaya koymuş olmalı ki ‘’istifa’’ kararı alınabildi.
Birileri endişelenmeye başlasa da istifaların önlenebileceğini düşünmüyorum.
Ulusal Birlik Partisi’ne geçmeyi planlayan isimler arasında görevinden ‘’yaşlandı diye mazeret gösterilerek alınan’’ CTP Milletvekili Önder Sennaroğlu var. bunun yanında DP-UG Güzelyurt Milletvekili Menteş Gündüz, DP-UG Girne Milletvekili Özdemir Berova gibi isimler de partilerinin işlevini yitirdiğine inanan isimler arasında. Aslında gerçek anlamda UBP’li olan bu isimler daha fazla DP-UG çatısı altında olmak istemiyor. Diğer taraftan ise CTP’li Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu var. Babasının ardından o da istifasını sunmaya hazırlanan isimlerden. Yoluna şimdilik bağımsız devam edecek olsa da ilerleyen zamanlarda eski partisi UBP’ye geçmesi muhtemel tabi ki. Ve, bağımsız diğer Belediye Başkanı İsmail Arter de DP-UG çatısı altından ayrılmayı düşünenlerden biri.
Tüm bunlar gerçekleştiği anda DP-UG sarsıntının en fazla yaşanacağı bir döneme girecek. Elinde vekili ve Belediyesi nerdeyse kalmayacak olan DP-UG önlenemez bir küçülmeye girecek. Yaşanacak olan bu olayların sonucunda Serdar Denktaş’ın ne yapacağını çok merak ediyorum. DP-UG büyük bir prestij kaybederken, olası bir seçimde varlığını nasıl sürdürecek bilemiyorum.
Çok ünlü bir sözü hatırlatmak isterim ; ‘’ Bırak gitsin, geri dönerse senindir, dönemezse zaten hiç senin olmamış demektir’’. Durum da siyasette de budur. Gelenler gidenler elbette ki olacaktır. Ama Ulusal Güçler adı altında hareket eden eski UBP’liler sanırım hiç DP’ye ait olmamış olsalar gerek ki UBP’ye dönmek adına gün sayıyorlar.
CTP’de de durum ayni. Son zamanlarda belediyesi büyük sıkıntı içinde olan Mesut Yıkıcı da her an istifa kararını açıklayabilecek yönde sinyaller vermeye başladı bile. Olay öyle bir hal aldı ki kimin ne yapacağı belirsiz. Ama kesin olan bir şey var ki çok yakında yer yerinden oynayacak.