Bugün dünyanın yaşadığı en büyük sorun dünya üzerinde güçlü ve akıllı “lider” olmayışıdır. ABD başkanı güçlüdür ama eski ABD başkanları kadar güçlü değil! Küba, daha yeni liderini kaybetti. Rusya zaten eski Rusya değil. Putin’de de o güç yok. İngiltere keza öyle. Japonya ve Çin’de durum farklı değil. Suriye’de Esad rejimi sallantıda. Mısır’da Mübarek hapiste. Kıbrıs Rum kesiminde ve Yunanistan’da görevde olmamaya can atacak başkanlar yönetiyor ve ülkelerini batmaması için uğraş veriyorlar. KKTC’de durum ortada.
Bir tek Türkiye’de son 10 yıla damgasını vuran bir lider var. O’da AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Beğenseniz de beğenmesiniz de son dönemin en ayakta duran, adından en çok söz ettiren lider Tayyip Erdoğan. Birde son zamanlarda AB’nin hamisine soyunun Alman Merkel’i saymazsak dünya şu günlerde “lider sıkıntısı” yaşıyor.
Bir diler düşünün ki gençleri ayrı düşünsün bir lider düşünün ki çocuklara özel bayram ilan etsin, bir lider düşünün ki çağdaşlaşmayı ilke edinsin ve toplumunu dışa açsın, bir lider düşün ki “dünyada sulh cihanda sulh” desin.
Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan. Çünkü bugün yüce “ata”mızı anmak için güzel bir gün. Ata’mızı saygıyla anıyor büyün çocukların bayramını kutluyorum.
Kuzey-Güney’de 10. yıl.
Sınır kapılarının açıldığı 23 Nisan 2003 tarihinden bu güne kadar, Kıbrıslı Rumların kapılardan 8 milyon, Kıbrıslı Türklerin de 14 milyon kez geçiş yapmış. Bu sadece için geçiş yapma kısmı. Birde işin ekonomik ve kültürel boyutları var elbette.
Ekonomik olarak Kıbrıs Türk Ekonomisi Rum kumarbazların bıraktığı dövizlerle turizm sektörünü beslemesini bildi. Bugün Başkent Lefkoşa’da ikisi yeni olmak üzere 4 otel ve gazino varsa bundan en büyük pay kapıların açılmış olmasına aittir. Yeni yapılan oteller zaten kapılar açıldıktan yani 2003’ten sonra yapılmıştır. Kıbrıslı Rumlar, adanın kuzeyinde pek fazla alış veriş yapmasa da kapıların ilk açıldığı günlerde taksicilerimizin arabalarını yenilemelerine vesile olmuştur. Kapıların açıldığı o günlerde taksi bulmak imkânsız gibiydi. Araba parasına Karpaz’a Rum götüren taksici dostlarımızı da unutmamak gerekiyor.
Yine Güneyden gelen misafirlerimiz sayesinde gece kulüplerimizde hatırı sayılır bir iş potansiyeline kavuşmuştu. Bunun dışında lokanta, kuyumcu, telefoncu gibi esnaf grupları da zaman zaman nasiplendi Kıbrıslı Rumlardan.
Rum tarafındaki alış-veriş merkezleri başta olmak üzere hava yolu şirketleri, lokantalar, araba parçası satan yerler de Kıbrıslı Türkler tarafından ekonomik olarak beslendi.
Kapıların açılması ile Kuzey’de evini bırakan Kuzeyi, Güneyde evini barkını bırakan Güney’i gördü. Kız alıp damat veren bile oldu. İki toplum yıllar sonra birbiri ile yeniden yakınlaştı. Siyaset yeniden “öteki taraf” benzetmeleri ile yürür oldu. Şimdilerde moda Kuzey-Güney…Dizi gibi 10 yıldır devam ediyor. Bakalım sonunda ne olacak?
Kadri FELLAHOĞLU: BES ile sağlam bir mücadeleye girmeniz gerekiyor anlaşılan. Bakalım son gülen kim olacak?
Aslı EROĞLU: Köpeğiniz kaybolmuş, bulabildiniz mi bari?
Zeki ZİYA: Doğum gününüz için ofiste sürpriz parti düzenlemişler. Bu arada pastanın içinden ne çıktığını yazmıyoruz ama ne olduğunu biliyoruz.
Sonay ADEM: 1 Mayıs gelmeden sosyal paylaşım sitelerinde 1 Mayıs fotoğrafları paylaşmışsınız bile. Anlaşılan 1 Mayıs heyecanı bası siz de.
Ali TEKMAN: Eee şimdi ne olacak. 3’ün birini mi alacağız yoksa günün sonunda.
Savaş BOZAT: Bari bugün bayramın hatırana ortalığı velveleye vermeyin.
Kamil HÜNERLİ: Bir vekilimiz ile çektirdiğiniz resimler oldukça dikkat çekti. Hayırdır sizde mi danışman oluyorsunuz yoksa.
Özgür MESARYALI: Okullarda başlatacağınız kampanya için yürekten tebrik ediyoruz sizi. Umarız diğer firmalara da bu konuda örnek olursunuz.
Hasan MACİLA: Sizi hiç bu kadar sinirli ve öfkeli görmemiştik doğrusu. Anlaşılan birileri arı kovanına sopa soktu.
Orhan YILMAZ: 23 Nisan için kutlamalar bir gün öncesinden yapılınca sizde bugün mangalı alıp yollara düşecekmişsiniz. Tatilin tadını çıkarın balım.
Ulus AYBARS: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun.
Sami ÖZUSLU: Yeni kitabınız hayırlı ve uğurlu olsun. Dört gözle merak ediyorum. Gelince alıp okuyacağım ve fikirlerimi sizinle paylaşacağım.
Dr. Ramdan KAMİLOĞLU: Senin gibi kılıç balığı yakalayamasak ta yakaladığımız mercan ve karagözler karnımızı doyurmamıza yetti de arttı bile.
Ahmet TOLGAY: Bir ada düşünün ve balık keyfini doya doya çıkaramayan bir toplum. Bu konuda da bir şeyler söylemenin zamanı gelmedi mi?
Serhat AKPINAR: Dubai’de çok önemli toplantılara katılmışsınız ve önümüzdeki dönem için rotayı belirlemişsiniz. Şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun.
İlkan BÜLBÜL: Bir ada’yı bırakıp başka bir ada ya tatile gitmek nasıl bir duygu? Bu arada bizim burası ile orayı karşılaştırırsanız çok seviniriz.
Olgan MUSTAFA: Işıltılar günü için hazırlıklar tamam mı? Bu yıl kimlere özel davetiye gönderdiniz.
Savun GÖKSU: Özel İş eğitim merkezi olarak pikniğe gitmişsiniz. Mangalı yakma görevini başarı ile icra etmişsiniz. Sizi tebrik ediyoruz.