Farkındamısın ülkede tam bir başı boşluk var ama herkes kendi aleminde. Sanki birileri içme suyuna Xanax katmış gibi. İktidar uyuşmuş durumda, muhalefet desen çoktan bir köşeye çekilmiş ve sızmış, sendiklar “kafası iyi olan adam” görünümünde. Sendeleye sendeleye ilerliyor. Yani toplumun tüm kesimleri deyim yerinde ise “kafayı bulmuş” durumda. Durumdan memnun olan tek bir kişi bile yokken ne ses çıkaran var nede durumdan gerçekten şikayerçi olan. Gündüz eylemde karşı karşıya olanlar gece kulüpte buluşup bir iki kadeh attıktan sonra neredeyse göbek atacak halde. Bazı sesler çıkmıyor değil var ama o sesleri duyan kaç kişi? Yada duyduğu sese tepki veren kaç kişi? “Birileri” bize Xanax mı içirdi? Hayır ama kafamızın yerinde olmadığı kesin.
Farkındamısınız kimse şu veya bu siyasi partiden umutlu değil? Gelende giden de aynı diyorlar!!! Ve tartışmalar artık “sistem” üzerinden yapılıyor. Çünkü “birileri” bizi önce çatıştırıp sonra da böl ve yönet” mantığı ile idare etmeye çalışıyor.
Dün bu konuda ilk baklayı ağzın çıkaran isim 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat oldu. 2.Cumhurbaşkanı Talat, “yasamayla yürütmenin iç içe geçtiğini, Meclis’ten yasaların geçmesinin hükümetin isteğine bağlı olduğunu belirterek, başkanlık sistemine geçilmesinin daha uygun olacağını “ söyledi. Bu söylem bile başlı başlına bir tartışma konusu iken hiç bir siyasetçi bu konuda dün tek bir kelime bile etmedi!
Dahası;
Talat, başkanlık sistemine geçişi beklemeden “5 yıl boyunca ben ülkeyi düzelteceğim ve gerekirse kazanmayacağım” diyecek yeni ve temiz bir yapılanma gerektiğini de ifade etti. “YOU UNDERSTAND!” STOP..
Talat, ‘Bir seçim olursa ne değişecek?’ şeklindeki soruya, “şu andaki gibi bir hükümetin kurulması halinde,” “Meclisin de hükümet gibi yok sayılacağını ifade etti. “ Hükümetin belirleyici olduğunu ifade eden Talat, bu bağlamda başkanlık sisteminin daha uygun olacağını belirtti. STOP...
Bir dönem CTP olarak başkanlık sistemine karşı olduklarını hatırlatan Talat, geçen zaman içerisinde parlamenter ve başkanlık sistemlerinin avantaj ve dezavantajlarının görüldüğünü anlattı. STOP...
Talat, parlamenter sistemin ülkenin ruhu ve kültürüyle bağdaşmadığını düşündüğünü söyleyerek, aksi takdirde şimdiki sistemde, Lefkoşa Belediyesi’nin karşı karşıya kaldığı sorunlarda olduğu gibi birçok sıkıntının yaşanacağı görüşünü dile getirdi. STOP...
Şimdi dünkü Afrika Gazetesinin manşetini bir kenara koyun. Koydunuz mu? Güzel! Yanına Talat’ın açıklamalarını koyun. Koydunuz mu? Hahh süper. Bir üçüncü olarakta “gelen giden aynı” edebiyatını koyun. Koyun canım KOYUN!! Hah şimdi bu üç şeyi birleştirmeye çalışın.STOP...
Neyse bu kadarı bile kafalarımızın karışmasına yeterde artar bile. Siz en iyisi bir tane Xanax alın ve sessizce köşenizde kalmaya devam edin. STOP...
Kürekle Süpürdüler
Kiralık Araç İşletmecileri Birliği Yönetim Kurulu üyeleri Ercan Havaalanın'da bulunan birliğe ait otoparkın sahipsiz olmadığını göstermek için dün süpürge ve küreklerle Ercan’a gittiler ve kendilerine ayrılan alanı temizlediler. Başkan Kamil Güneş Özalp ile yönetim Kurulu üyeleri Ercan Havaalanın'da bulunan otoparkta temizlik yapıp birliğe ait park yerine sahip çıktıklarını ve bütün zorluklara rağmen birliğe sahip çıkacaklarını söylediler. Ayrıca kiralık araç işletme sahipleri Havaalanın'da bulunan park yerinde, gelen turistlerle araçların üzerinde kontrat yapıp zor şartlarda işlem yaptıklarını söylediler ve bakanlıktan kendilerine bir ofis verilmesini istediler. Birlik üyeleri ve Başkan Kamil Güneş Özalp şartlar ne olursa olsun birliğin ve birliğe ait otoparka her daima sahip çıkacaklarını Kiralık Araç İşletmecileri Birliğinin sahipsiz olunmadığını kamu oyu ile paylaştılar. Malum, Ercan’ın yeni sahipleri bakalım Kiralık Araç İşletmecileri Birliğine yer tahsis edecek mi?
Hasan BOZER: Dün Çağdaş Gazeteciler ve Yazarlar Birliği üyeleri ile mecliste yaptığınız samimi toplantıda söyledikleriniz herkesten takdir topladı toplamasına ama sonuç lazım işte. Gol olmayınca oyun tatsız tutsuz oluyor.
Şerife ÜNVERDİ: Esnaf ve Sanatkarlar Merkez Birliğinden bir gurup esnaf size mesaj bıraktı. “keşke Şerife hanım gibi bir tane daha vekilimiz olsaydı” dediler. Ben anlamadım ama vardır her halde bir bildikleri.
Kutlay ERK: Son günlerde katıldığınız tüm TV programlarında LTB Başkanı Cemal Bulutoğulları için “bizim Cemal” diye hitap ediyorsunuz. Okuldan mı yoksa askerden mi arkadaştınız?
Cemile YALÇINDAĞ: Son günlerde epeyce kilo verdiğiniz gözlemleniyor. Diyet mi yoksa koşuşturmaktan mı?
Ahmet HAVUTÇU: Bütçe bahanesi ile Burcu Kebabı mesken edindiğiniz söyleniyor. Ekmek kadayıfları her halde gereken enerjiyi veriyordur.
Memhet EZİÇ: Dün üstünüzden cimcom formasını çıkratmamışsınız. Maça gidip sabahta ülkeye geri dönmüşsünüz ve işe koyulmuşsunuz.
Osman GÜVENİR: Son günlerde Sarayönü’ne uğramaz oldunuz. Oysa elimde tavla sizi bekliyorum.
Gökhan GÜLER: Mecliste yaptığınız başarılı çalışmlar ile sadece ülkedeki siyasetçilerden değil gelen konuklardan da tam not alıyorsunuz. Aslında özel kalem yerine sizi elçi yapmak lazım dış ülkelere.
Serhat YALÇIN: Yeni imajınız hayırlı ve uğrulu olsun. Bıyıklar aşağı doğru inince sanki siyasi bir mesaj mı var? Diye de düşünmeden edemedim hani...
Ziver HAYATSEVEN: Dün Ercan’da elinizde süpürge ile sizi görünce askerlik günleriniz geldi aklıma. Belli ki askerde süpürgeyi tutmayı iyi öğretmişler size.
Eyüp Zafer GÖKBİLEN: Son günlerde sizde fotoğrafcılığa merak salmışsınız ve ilginç resimler çekiyormuşsunuz. Bir kaç tanesini gönderirseniz seve seve bizim köşede yayınlarız.
Fuat NAMSOY: Önümüzdeki günlerde bazı basın mensupları ile bir araya gelip durum değerlendirmesi yapacakmışsınız.
Gencay EROĞLU: Genclik şöleni yine ilgi çekiciydi. Türkiye’den gelen dostlarınız Lefkoşa’nın durumuna üzülselerde yine misafirperverliğinize hayran kalmışlar.
Engin ARI: Dün bir masa etrafından çok değişik alanlardan geniş bir ekibi toplamayı başarmışsınız. Masada konuşalanları nasıl değerlendirdiniz?
Aydın AKKURT: Bu aralar evi boş bırakma? Ansızdan sizin bahçeye dışarıdan gelip birileri “çiçek” ekebilir.
Gizem ÇELEBİOĞLU: Babanızın dişleri eskisinden sağlam olmuş ve hiç bir acı hissetmemiş. Gerçi bana korkmadım dedi ama neyse...
Behlül CÜMBEZ: Güzelyurt’ta demir attın.Bari oldu olacak bir portakal bahçesi alda çiftçiliğe geri dön.
Ozan CEYHUN: Bu sabah için iki kanala birden söz vermişsiniz. Bakalım hangisinde çıkacaksınız?
Erkul SAÇMAN: 10 metre duvar için 10 torba çimento ve bir kamyon kum kullanmışsınız. Allahtan bina falan yapmıyorsunuz.
GÜNÜN TWİTTİ
@HalukDogandor:
Bu halk kendilerine verilen değeri görüp artık ona göre tercihini yapması gerekir. Deniz bitti.
GÜNÜN SÖZÜ
“Halkımıza, tabanımıza,örgütlerimize, delegelerimize kulak verilerek daha fazla zaman kaybetmeden yarım kalan genel başkanlık yarışının ikinci tur oylama ile tamamlanması şarttır.UBP’lilerin istenci budur;Gezdiğimiz her yerde delegelerimiz, tabanımız bize bunu açıkça ifade etmektedir.Daha fazla ayak sürümek, engellemeye, zaman geçirmeye çalışmak ne partimize ne ülkemize bir yarar sağlamaz.”
Dr. Ahmet KAŞİF
BİZİM TEMEL
Temel bi gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. N'oldu diye sormuşlar. Temel :
-Kaynanamı gömdük.
Kahvedekiler:
-Iyi de bu halin ne?
-Biraz direndi de
GÜNÜN FOTOGRAFI