Kadın cinayetlerine bir yenisi daha eklendi.
Herkesi bu vahşeti sadece üzülerek izledi. Henüz hayatın baharında olan genç kadının öldürülme sebebini bilmiyoruz ama hiçbir neden buna mazeret olmaz. Öncelikle bu vahşeti yaşatan ve/veya yaşatanları kınarım!
Dünyanın her yerinde 5 Aralık Kadın Hakları Günü olarak kutlanıyor olsa da üzücüdür ki böyle bir günün bugün anlam ve önemini yitirilmiştir.
Ne acıdır ki kadın, ‘’hiç’’ sayılarak bir takım kötü muameleye maruz kalıyor.
Geçtiğimiz gün işlenen ‘’kadın cinayeti’’ vahşetin göstergesi olduğu gibi insanlık dışı bir ölüm şeklidir. Yazık ki ailesinin el bebek gül bebek büyüttüğü kadını hiç acımadan, vahşice öldürebiliyor bir diğeri. Henüz kim/kimler tarafından öldürüldüğü netleşmeyen kadının hunharca bir cinayete kurban gitmesinde elbette bir neden vardır. Küçük toplumlarda gizli hiçbir şey kalmayacağı gibi bu gibi olayların çözümlenmesi de an meselesidir.
Bu cinayet, elbette ki ilk kadın cinayeti değildir. Sonuncusu da olmayacaktır. Ama sonuncu olması için de gerekli önlemler alınmalı, toplum bu konuda gerekli psikolojik desteği ilkokullardan başlayarak almalıdır. Yani toplumun git gide gerek ekonomik gerekse başka sebeplerden bozulan psikolojisine henüz çocuk yaşlardan başlayan desteklerle katkı sağlanması şattır. Böylelikle sorunlar karşısında daha direkli duruş sergileyerek sorunları şiddetle çözmek yerine konuşarak ve empati kurarak çözümlenmesi fayda sağlayacaktır.
Kadınların ilk fırsatta şiddete maruz kalması, tecavüze uğraması, cinayete kurban gitmesi, cinsel istismara mağdur kalması bizlerin utancıdır.
Halen ülkemizde bir AİLE veya ADALET BAKANI yoktur. Birçok gereksiz işlerin yürütüldüğü ülkemizde ana sorunların çözümlenmesi için hiçbir adım atılmadığı gibi birçok boş işlerle zaman harcanıyor.
Özellikle kadınların erkek gözünde nasıl görüldüğü ortadadır. Ülkemize çalışmak adına gelen birçok kadın bugün erkeklere satılarak, bir nevi cinsel kölelikle karşı karşıyadır. Ellerinden zorla alınan pasaportlarına el koyan iş adamlarının çalışmaya gelen kadınlara ‘’mal’’ gibi davranması akıl alır gibi değildir. Ama maalesef ki maalesef, hiç kimse bu konuda bir çalışma yapmamıştır. Yani para karşılığında vücudunu satan kadınların buradaki varlığı kimsenin umurunda değildir. Bu konuda hiçbir Sivil Toplum Örgütü’nün önerisi olmadığı gibi zaman zaman yapılan açıklamalarda da kısıtlı kalınmıştır. İşte kadınların mal gibi satılıp alındığı, zorla cinsel münasebete maruz kaldığı, söz haklarının olmadığı ‘’adı modern’’ toplumdaki yaşadığımız acı gerçekler.