Uzunca süredir neredeyse dayatma olarak her gelen hükümetin önüne düşen belediyeler reformunun, ne kadar sıkıntı, eksik, alt yapısız ve de peşkeşe dayalı bir reform olduğunu yazdık çizdik, konuştuk söyledik. Ve bunu yaparken doğacak mağduriyetleri olabildiğince gösterdik.
* * *
Ve günün sonunda gelinen noktada, emir erliği yapan hükümet hiçbir sıkıntılı durumu, ele almadan düzeltmeden ve ya işlemeden geçirmek için masaya oturdular. Aslında yapamadıklarından dokunmaya korktular, çünkü fikrinizin olmadığı bir sistemde, değişiklik yapabilmek imkansızdır. Makineden anlamazsan yağını bile değişemezsin.
* * *
Olan oldu ve belediye emekçisi sokağa indi, bu iş tatlıya bağlanır mı? Pek tabi şu anda bunu görmek zor. Ancak sıkıntılı bir bekleyiş başlamış oldu, diğer tüm belediyelerinde işin içine girmesi an meselesi. Tabi burada şunu düşünmeden de geçmek zor, bu olacak olan dünden belli ve kesindi, tepkiler konulup, fikirler üretilebilse bu günün stresi yok denecek kadar az olurdu.
* * *
Bu reformun sakıncalarından en büyük olanı, yıllardır sömürünün odağında olan belediyelerin batma sebebi olan insanların, hiçbir yargı süreci görmeden yaptığı her şeyin yanlarına kar kalacak olması. Daha sonra gelen sıkıntılar ise esas istenen ve peşkeşe en açık yerler.
* * *
Siyasetçilerin kendi elleri ile batağa ve çıkmaza itilen belediyelerin, hizmet çapının zaten hala hazırda yetersizliği, taşeronların ağzının suyunu akıtmaya başladığı bu süreç, ayni zamanda bu açılacak ortamda kim ne kapabilirse onu kapmak içinde, hazır ve tetik de bekliyorlar.
* * *
Ancak bu bekleyiş boşunadır, çünkü tüm planlar yapılmış tokalaşıp, eller ovalanmıştır bile. Bu sebepledir ki hükümetin sıkıntıları dağlar kadardır. Perde arkasında verilen sözlerin, o sözleri alanlar tarafından, sözü verenlerin beslenecek çıkarları var. Bunlar kolay vazgeçilir sözler değildir.
* * *
Değişim her zaman sıkıntılıdır, ancak tüm olasılıkları planlar ve doğru siteme oturtursan, sıkıntıların kendisini bile o sistem içinde aşarsın. Umalım ki kalıcı hasarlar bırakmadan, bu reformu gerçekten irdeleyerek, hukuku kollayıp, hakkı düşünerek ve bu ülkenin yaşamsal koşuları elle alınarak bir sonuca varılır.
* * *
Ancak bunu yapabilecek bir hükümet de olmadı, olmayacak eğer ki halklar uyanıp gerçeğe dönmezse….
Behiç Anibal…