Yapılan anketlerde Türkiye kökenli seçmenlerin çoğunlukta olduğu pek çok köyde seçmenin sıklıkla CTP’ye oy vereceğini ifade ettiği belirlendi.

Türkiye kökenli oylar üzerinde yapılan manipülasyonların Ada’da uzun süredir yaşayanları etkilemediği bir kez daha ortaya çıkarken, bu tür siyasal yönlendirmelerin Kuzey Kıbrıs’a özgü hakikatlerden henüz haberli olmayan, yeni vatandaşlık alanlar üzerinde etkili olabileceği belirtiliyor.

Bu köşede en az UBP politikaları kadar CTP politikalarını da eleştirmekle birlikte, CTP’nin en doğru siyasal açılımının yasa dışı vatandaşlıklar ve etnik ayrımcılığa karşı verdiği tutarlı mücadelede olduğunu düşünüyorum. Sağ partiler Türkiye kökenli seçmeni sürekli manipüle etmeye çalışırken CTP milliyet, etnisite, dil, din, cinsiyet vb. ayrımcılıkların üzerine gitmekte en etkin mücadeleyi veren, kendi parti tabanındaki ve toplum içindeki mikro milliyetçiliğe karşı evrensel insan haklarına daynan eşitlikçi görüşleri ısrarla dile getiren neredeyse tek siyasal partidir.

Türkiye kökenli seçmenler yaşamlarını Kıbrıs’ta kazanır, hayatlarını Kıbrıs’ta sürdürürken tıpkı Ada’nın bütününde olduğu gibi, kendi çıkarlarının Kuzey Kıbrıs’ın genel çıkarlarıyla örtüştüğünü çok geçmeden kavramakta; olası manipülasyonlara negatif tepki göstermektedir. Genel eğilimin bu yönde olduğunu çoktan fark etmiş olan UBP, seçime hazırlık aylarında manipüle edebileceği yeni vatandaşlıkları dağıtarak oy toplamayı, seçimde kazanmanın stratejik ön şartı haline getirmiştir. Kuzey Kıbrıs’ta uzun yıllardır yaşam mücadelesi verenlerin oy rengini Türkiyelilik üzerinden hamaset yaparak değiştirmek pek mümkün olmadığı gibi, seçimden seçime yapılan bu tür manipülatif ataklarla Ada’daki gerçekleri gören seçmenin ikna edilmesi de söz konusu değildir.

Son günlerde Türkiye kökenli seçmenlerin yoğunluklu yaşadığı bölgelerde seçmene “CTP’nin Kıbrıs Türk milliyetçisi” olduğu, “Türkiye kökenli yurttaşları dışlayacağı”, “CTP’nin iktidara gelmesi durumunda Ankara ile ilişkileri bozacağı”nı iddia eden bazı UBP’li yetkililerin söylemi son derece manidardır. Manidardır çünkü çok değil bundan 6 ay önce “Ankara Hükümeti’nin baskıları” nedeniyle yapmak istedikleri “pek çok projeye start veremedikleri”nden yakınanlar da aynı UBP yöneticileriydi!

UBP ve diğerleri gibi bir patronaj partisi olduğunu dile getirdiğimiz CTP’yi eleştirecek pek çok nokta bulunabilir ancak bahse konu olan CTP politikaları bırakın eleştirilmeyi, alkışlanmayı hak eden politikalardır.