CTP Lefkoşa milletvekili adayı Doğuş Derya dün SİM TV’de gittiği her yerde vatandaşın maaşlardan %60 kesintiyi kabul ettiklerini söyledi. Doğuş Derya CTP’nin eski isimlerinden Ahmet Derya’nın kızı malum.
Doğuş Derya önceki CTP döneminde bareminin arttırılması için şimdiki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar ile yoğun bir uğraş vermesine rağmen ilgili yasayı değiştirememiş ve barem içi artışını bir türlü alamamıştı. Kendi maaşını arttırmak için elinden geleni yapmasına karşın isteği berem artışını alamamıştı. (Ayrıntılı bir şekilde bu konuyu önümüzdeki günlerde konuyu ele alacağız)
Şimdi aynı Doğuş Derya çalışanların maaşlarından %60’lık bir kesintiye razı olduklarını söylüyor. CTP’den vekil adayı olan birisi bunu sırf laf ola diye söylemez. Kaldı ki bu konuda CTP diğer partilere göre daha hassas davranmış ve adaylarını haftalar öncesinden kampa almıştı. Diğer hiçbir partinin yapmadığını yapmış tüm adaylara hangi konularda ne söyleyeceklerini gösteren dosyalar ve konuşma kartları hazırlamıştı.
Yani işin özeti CTP adaylarını “halkın büyük bir kesimi maaşlardan %60 kesintiye razı” ifadesini ezberletmiş bunu da çıktıkları programlarda söylemelerini istemiş olabilir.
Şimdi burada esas merak ettiğim konu ikiyüzlülüğü ile anılan sendikalarımızın bu söylem karşısında gene 3 maymunu mu oynayacağı yoksa bu konuda iki satır olsun bir açıklama yapma gereği hissedecekleri mi? Bence hiçbir güzide sendikamız bu konuda bir açıklama yapmayacak. ben sonuna kadar iddiaya girmeye varım. Ama nerde o cesaret.
BAŞ bakan BAŞ hekim!
Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesi Başhekimi Dr.Rifat Siber (Pek kıymetli Başbakanımızın eşi olur) , ‘Sağlık Bakanlığı’ yokmuş gibi davranarak Başbakanlığa doğrudan resmi bir yazı yazarak, Dr. İdris Deniz’in “sözleşmesinin uzatılmasını” talep etti. Oysa Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 63. Maddesi bu konuda talep etme yetkisini Sağlık Bakanlığına vermektedir. Ancak şeffaf hükümetimizde Başhekim Başbakan eşi olunca, yazışmaları Sağlık Bakanı yerine direk hastaneden yapabiliyor.
Başbakanlık, Başbakanının direktifi üzerine, Başsavcılığa bir yazı yazarak acil durum olduğunu ve bu kişinin sözleşmesinin uzatılıp uzatılamayacağını soruyor. Başsavcılık da, yazıda belirtilen açıklamaya istinaden ve bu personelin eski sözleşmeli personel olduğu yanılgısı ile bu sözleşmenin uzatılabileceği ile ilgili olumlu görüş veriyor. ( Bu arada, bu uygulamada yapılacak sözleşme, tümüyle yeni istihdam kapsamında olup, seçim yasaklarının da delinmesine yol açacak bir durum oluşturuyor)
Oysa Dr. İdris Deniz, devlette halen çalışan sözleşmeli bir personel değil, diplomasını alabilmek için zorunlu hizmetini yapan bir personel. Ve gerçekten de devletimizin hizmetine ihtiyaç duyduğu adadaki tek adli tıp uzmanı. İşini çok seven ve camiada sevilen bir Doktor İdris Deniz.
Bu arada; Zorunlu Hizmet Personeli, sözleşmeli kapsamında bulunmayan bir statüdür. Zorunlu hizmetini bitiren, eğitimini tamamladıktan sonra diplomasını alır ve ancak o zaman sözleşmeli doktor olarak istihdam edilebilir.
Başbakanlık, 10.07.2013 tarihinde sözleşmeli bir doktor statüsü bulunmayan, Dr. İdris Deniz’in sözde sözleşmesinin yenilenmesi için Maliye Bakanlığından yetki talep etmiş ve personel dairesinden de gereğini istedi.
Bu durumda Başbakanlık diplomasını dahi almayan bir doktor için önce Başsavcılık makamını yanıltarak sözleşmeli doktormuş gibi olumlu görüş almış, sonra da istihdam talebinde bulundu. Ancak zorunlu hizmet personeli olduğu bilindiği halde, olayın adına “sözleşmenin uzatılması”“ kılıfına sokularak yani diploması varmış gibi göstererek usulsüzlük yapılmakta, resmi makamlar yanıltılmakta ve Maliye Bakanlığı ve Personel Dairesinden de bu usulsüzlüğü yapması talep edilmekte.
Şimdi ülkede adli tıp uzmanına yani Dr. İdris Deniz’e gerçekten ihtiyaç olmakla beraber bu işin alicengiz oyunları ile yapılması ve Sağlık Bakanlığının bu konuda atlanılması Şeffaf Ve Güvenir olan hükümetimize ve onun başındaki kıymetli doktorumuza ne kadar yakışır?
Sibel SİBER:Bir aylık hükümetin başı olarak tüm dairelere asılmak üzere fotoğraflarınız yollanıyormuş. Elime birkaç tanesi ulaştı bile. Gerçekten alınan bu tasarruf önlemleri çok yerinde oldu. Resim paraları Allahtan tasarruf tedbirlerine takılmadı.
Zeren MUNGAN: Bir ay görev yapacak bir bakan olarak 4-2 yetkisini kullanmaktan geri kalmamışsınız. ee kolay değil mi tasarruf hükümetinin maliye bakanı olmak.
Rıfat SİBER:Hazır Başbakanla direk temasa geçmiş iken 10 gündür çalışmayan MR cihazı içinde bir direktif verirseniz iyi olur. Bakanlığa falanda sormanıza gerek yok zaten.
İrsen KÜÇÜK:Biraz gençleşmiş gördüm dün sizi. Yeni imajınız hayli genç göstermiş sizi.
ErsinTATAR:Eski ekibinizi yeniden kurmuşsunuz. Cahit ve Nutku’yu da kadroya dâhil ederseniz 2009’u aramazsınız.
FerdiSabit SOYER:Ne varsa eski dostlarınızda var, ekran yasağını bir eski dostunuz kırmış ve sizi hafta başı programa davet etmiş. Bizim program teklifimizde halen geçerli.
ÜnalÜSTEL:Girne’de size karşı birileri çirkin bir kampanya başlatmış olsa bile bu sizi zerre kadar etkilemeyecek. zira güneş balçıkla sıvanmaz.
AhmetSAVAŞAN:Sabah gezmede, öğlen YDÜ’de akşam parti programında. Enerjiniz ile fark yaratmaya devam ediyorsunuz.
SuatDurdu BORA:UBP Gazimağusa ilçe başkanlığı yapmış bir kişi olarak yaklaşan seçim öncesi ilçenin içinde bulunduğu dağınıklığa ne yorum yapıyorsunuz. Eskiden bu işler böyle mi idare ediliyordu?
Sunat ATUN:UBP Gazimağusa ilçesine bir çeki düzen vermezseniz tüm fatura size kesilecek haberiniz olsun. çoğu yerde kulaklarınız çınlatılıyor haberiniz olsun.
CemalBULUTOĞULLARI:CTP Belediye’den sizi göndermek için ilk borç 170 milyon demişti. Geçen gün borç 60 milyon dedi başkan. çıkıp bunları halka paylaşmayı düşünmüyor musunuz?
Erman ÇİTİM:Ara bölgede bir hamburgerci keşfetmişsiniz ve öğlen yemeklerini bu hamburgerciden sipariş ediyormuşsunuz. Yakında ünü tüm ülkeye yayılırsa hiş şaşmayın.
Tahsin MERTEKÇİ:TDP’de neler oluyor öyle. Baraj tehlikesi baş göstermiş ve bir grup barajın altında kalınması halinde partide devrime hazırlanıyor diye haberler gelmeye başladı bize.
Reha ARAR:Dün yeni otelde bir kanalımıza röportaj verirken diğer taraftan yeni oteller projesini ilk kez açıklamışsınız. Bu arada TV işini de size pas edeceklermiş.
SuhaTÜRKÖZ:Gördüğünüz gibi 16 gün sonrasını kestirmek oldukça zor. Ben bile tahmin yapmakta zorlanırken siz anketleri nasıl yorumluyorsunuz?
Ferda EKİNCİ: Yavaş ve emin adımlarla Kana T’nin en eski personeli olma yolunda hızla ilerliyorsunuz. Neyse kaç senedir çalıştığınızı yazmıyoruz. Yaşınız belli olmasın diye….
BilbayEMİNOĞLU:Çok yakında bir gazetede yeniden magazin haberlerine başlamak için antlaşmışsınız. Hayırlı ve uğurlu olsun.
KartalHARMAN:Dün gazete çok ağır misafirleriniz varmış. Yeni binanıza hayırlı olsuna mı gelmiş dostlarınız.
GÜNÜN SÖZÜ
“Türkiye ve KKTC meclislerinden gerekli yasal tüm işlemler geçmiştir. Ankara’ya yaptığım son ziyarette de YÖK heyeti ile görüştüm. Hangi bakanlıkta olursam olayım bu sürecin takipçisi oldum ve tüm yasal prosedürler artık tamamlandı. Arazi sorunu kalmadı. Kampus yeri hazır. Sadece Çukurova Üniversitesi İskele kampusünde Tıp Fakültesi’nin de olmasında ısrarcı. Bununla ilgili Türkiye makamlarında politika değerlendirilmesi yapılıyor. Ancak herkes bilsin ki Çukurova Üniversitesi geliyor ve geri sayım başladı”
Nazım Çavuşoğlu
BİZİM TEMEL
Temel Londra`da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor."ulan" diyor Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba? Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor....
- Bana bir fisku..yok böyle anlarlar
- Bana bir raki.. "yok" diyor "böyle de anlarlar..."
- Bana bir bira....Tamam diyor böyle iyi anlamazlar......Ve aşağıya iniyor,Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor. "Barmen bana bir bira. Barmen Temeli biraz süzdükten sonra soruyor:
- Birader sen laz mısın? Temel
- uuuy nasıl anladın diyor;
- Burası resepsiyon bar karşıda