Bu ülkede eşitlik yok. Yani bir taraftan eşitliği savunurken diğer taraftan eşitlik ilkelerini hiçe sayıyoruz. Herkesin eşit şartlarda çalıştığını ya da eşit şekilde maaş aldığını iddia edemeyiz. Yıllardır iş yapmadan astronomik maaş alarak, aldığı maaşın fazlalığından rahatsız olmayanlar, bugün 13. Maaşı zamanında alamadığı için isyanda. Hâlbuki özel sektörde devletteki bazı memurlardan daha fazla çalışarak, asgari ücret kazananların değil 13. Maaşı, maaşlarını bile alıp almayacağı meçhulken diğer taraftan 13.maaşa isyan edenleri izlemek çok üzücü. Batan belediyenin mağdur çalışanları Meclis’in önünde çadırda yeni yılı karşılayacakken, diğer taraftan 13.maaşa isyan edenleri görüyorum da anlamakta zorlanıyorum.
Türkiye’den gelecek paranın hayali ile 13’üncü maaşları ödeyebileceğini düşünen hükümetin beklentisi gerçekleşmedi. Peki neden? Tabi ki son zamanlarda yaşanan ‘’su krizinin’’ yarattığı olumsuzluklardan. Tabi ki hal böyle olunca hükümet her ne kadar bu durumu dışarıya sızdırmamaya çalışsa da bir şekilde bu dışarıya sızdı ve sağır sultan dahi bu durumu duydu.
Şimdilerde yerel bankalarımızla görüşme başlatan Maliye Bakanlığı 150 milyon TL dolayında borç para almaya çalışıyor. Çalışıyor çalışmasına da olay 150 milyonla bitmiyor. Bunun %15’lere varan borç faizi de hükümeti boyundan büyük zarara uğratacak nitelikte. Tabi hükümet alacağı bu para üzerinden hem maaş sözü veriyor, hem de üreticiye olan ürün desteği borucunu ödeme sözünü. Olacak iş değil! Yani siz alacağınız para ile kimi ödeyeceksiniz sayın bakanım. Bir taraftan 38 milyon TL’yi bulan ürün bedelleri diğer taraftan 150 milyon TL’yi bulan 13. Maaş ödemeleri. Yani siz alacağınız borçla ancak ve ancak 13.maaş alan çalışanı ödeyebilecekken neden üreticilere havada kalan sözler, vaatler vererek onları ümitlendiriyorsunuz?
İşte ‘’Suyun yönetimi’’ konusunda görüş ayrılığına düşen Türkiye ve KKTC hükümetleri arasında yaşanan bu kriz sonucu 13.maaşlar tehlikeye girdi. İyi de oldu. Sonuçta madem biz kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir ülkeyiz, KKTC’yiz, kaynaklarımızı da kendimiz yaratmalıyız.
70 bin kamu çalışanı ile emeklilerin 13’üncü maaş tutarı karşılığı olan 150 milyon dolayında bir para borçlanıldığı an sorun ortadan kalkacaktır elbette ama bu çare mi? Belki şimdilik…
Bu para da bir şekilde oradan buradan bulunup ödenecektir, peki ya faizleri?