Son bir hafta içinde Çatalköy Belediyesi konusunda bazı köşe yazarı arkadaşlar ve basın organları su sayaçları konusunda bazı bilgiler aktarıyorlar…
Konu 250 adet akıllı su sayacı ihalesi ile ilgili.
Gökhan Gül adlı işletmeci Çatalköy Belediyesi tarafından dolandırıldığını iddia ediyor.
Dün bizim de yanımıza geldi uzun bir süre görüştük elindeki evrakları gösterdi…
9 Mart 2011 tarihinde Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu, Techem adlı şirkete bir yazı göndermiş şöyle diyor;
“Belediyemize yapmış olduğunuz içme suyu sayaçlarının fiyatları ve sistemin kurulumu ile ilgili bilgileri belediye meclisine sunmamız için önümüzdeki aybaşı teknik elemanlarınızı buraya davet edip bizleri bilgilendirmenizi ve buna müteakip de belediye meclis kararından sonra hayata geçirmeyi hedeflemekteyiz. Bilgilerinize arz eder saygılar sunarım…”
Ve 29/04/2011 tarihinde yine Mehmet Hulusioğlu imzalı ikinci yazı;
“GRS Enerji Teknolojileri
Yönetim Sanayi ve Tic. Ltd. Şti,
İstanbul
 
Şirketiniz tarafından belediyemize AQUAR-W uzaktan kumandalı kablosuz soğuk su sayacı, radio dalgalı su sayacı el kontrol cihazı, bluetooth  kablosuz akülü yazıcı cihazı ve Türkçe yazılım için vermiş olduğunuz teklifler doğrultusunda 250 AQUAR-W uzaktan kumandalı kablosuz soğuk su sayacı ve sayaçlarının çalıştırılması için gerekli cihazların sipariş verilmesine karar verilmiştir. Gereğinin yapılmasını rica eder saygılar sunarım…”
Burada eksik olan birinci şey ikinci yazıda kararın belediye meclisi tarafından alındığının belirtilmemiş olması!
Bir de toplamda 72.000 Euro gibi bir rakam söz konusu olduğu halde sayaçlar konusunda ihaleye çıkılmamış olduğunun bilinmesi!
Peki şikayet ne?
Gökhan Gül adlı şirket yetkilisinin şimdiye dek toplam 30.000 Euro alması ama 42.000 Euro’nun bir türlü kendisine ödenmemesi!
Elinde bu evraklarla kapı kapı gezip hakkını aramaya çalışıyor…
Bir kere bu işte bir yamukluk olduğu kesin, nasıl mı?
Belediye ve ilgili şirket öyle bir anlaşmış ki para peşin değil, aylık 2 bin Euro olarak ödenecek!
Yani, ihaleye çıkılmaması için uygulanmış bir yöntem!
Hani belediye başkanlarının aylık 10 bin TL’ye kadar ödeme yetkileri var ya…
Mehmet Hulusioğlu bu yöntemle ne amaçlamış şimdilik kesin bir şey söyleyemeyiz ama burada asıl konu edilmesi gereken bir isim Tansu Sinirlioğlu adlı TC yurttaşı bir zatı muhterem!
Daha açık yazmak gerekirse bu işte aracılık yapan, işi bağlayan kişi!
Bu arkadaşın Türkiye’de etkili bir ismin oğlu olduğu biliniyor!
O kişinin de çok ama çok yükseklerde bir makam sahibinin yakın çalışma arkadaşlarından biri olduğu…
Burada kimseyi zan altında bırakmamak için isimleri şimdilik yayınlamayacağız ama TC Elçiliğine bilgileri olsun hatta araştırsınlar, TC’nin yüce makamlarını kullanarak kimler burada komisyonculuk yapmaya çalışıyorlar, ortaya çıkarsınlar dile vereceğiz…
Zira bize verilen isimler daha doğrusu makamları kullanılan isimler az-buz kişiler değil!
Ve gerçek şu;
Türkiye’deki siyasilere yakın olan babasının ismini kullanarak burada iş kotaran Tansu Sinirlioğlu adlı zat bu sayaç ihalesinden 15 bin Euroyu cebine indiriyor!
Bu çok kesin bir bilgi çünkü hem şikayetçi şirketin yetkilisi bunu doğruluyor, hem de belediye başkanı Mehmet Hulusioğlu bu parayı bu kişiye verdiğini kabul ediyor…
Tek ayrıştıkları nokta şirket yetkilisi Gökhan Gül bu paranın haberleri olmadan Tansu Sinirlioğlu’na verilmesinin doğru olmadığını, Mehmet Hulusioğlu da bu kişiye su paranın verilmesi için belge olduğunu belirtiyor.
Hulusioğlu bu ödemenin yapılması için elinde imzalı belge olduğunu söylüyor ama dünkü görüşmemizde ‘bana da gönder göreyim’ dediğim halde ‘tamam7 demesine rağmen ben bu satırları yazarken henüz göndermedi!
Anlayacağınız çetrefilli ve çok bilinmeyenli bir konu!
Burada çok önemli iki konu var;
Birincisi Çatalköy Belediyesi’nin niçin ihaleye çıkmadan bu sayaçları aldığıdır…
Bize biraz suistimal var gibi görüldü!
Çok daha önemlisi ise Tansu Sinirlioğlu adlı kişinin komisyonculuğu ve bunun için babasının samimi ilişkilerini kullanması!
Daha açık yazmak gerekirse, bu kişi Türkiye’nin çok önemli bir bakanının yanında çalışan bir kişinin oğlu ve aklı sıra bu işten rant elde etmeye çalışıyor!
15 bin Euro’yu da yemiş gibi…
Eminim ki bundan ne ilgili bakanın ne de babasının haberi yok!
Sayıştay Başkanlığına,
TC Lefkoşa Büyükelçiliği’ne ithaf olunur…
Malzeme bizden araştırıp bulması sizden!






 




 
Tifo değil tifüs!
 
Son iki gündür tifo hastalığı iddialarını kamuoyunun gündemine getirmeye çalışıyoruz.
Dün bu konuda bir hastadan gelen belge de yayınladık!
Sağolsun başta Oya Talat hanımefendii olmak üzere çok sayıda doktor arkadaşımız bizi uyarmak ihtiyacında bulunmuşlar…
Bu hastalığın tifo değil ama tifüs olduğunu söylediler…
Ayrıca, bir çok doktorun bu tür bulaşıcı hastalıklar karşısında  umursuz olduklarını iddia ettiler…
Konu çok önemli olduğu için sizlerle paylaşmayı görev bildik!
Hepsine ayrı ayrı teşekkürler