Dün Pazar’dı sosyal medyayı takip etme fırsatı buldum…
Aslında işim gereği gerçek hayatın, son zamanlarda sosyal medyaya taşındığı bilinci ile çoğu zaman dikkate aldığım bir mecra olduğu da ayrı bir gerçek…
Malumunuz!
Salgın sürecinin kontrol altında olmasına rağmen…
Sanki de tüm sorumlu Ali Pilli ya da mevcut hükümetmiş gösterilip
Kendisinin hiç sorumluluğu yokmuş gibi
Bir takım sosyal medya şovonizmleri her fırsatta
Pandemi uzmanı kesilip
Felaket tellallığı yapmaktan geri durmaması
Destek olmak yerine
Her görüntüden, her açıklamadan saçma sapan eleştirilerini,
Alaycı bir o kadar da toplumu yanlış yönlendirici, bilinçsiz bir şekilde eleştiri yapmaktan geri durmuyorlar…
Neymiş ecza depoları kapalı, eczaneler açık!
Yok bulaş saat 8’den sonra mı bulaşıyormuş!
Salgın hafta sonu tatile mi çıkıyor da sadece cumartesi, Pazar tam kapanıyoruz!
Yok fırınlar açık, un tedarikçileri kapalı!
Vb. örnekleri çoğaltabilirim!
Bu süreçte çoğu insan zaten buzdolabını ecza deposu haline getirmemişse devlet bu duruma ne yapabilir?
Eczaneler bu sürecin bu duruma geleceğini bildiği halde halka fazlasıyla yetecek kadar stokta ilacını biriktirmiş durumda!
Ecza deposu açık olsa ne olacak olmasa ne olacak!
Bulaş akşam 8’den sonra bulaşmıyor mu konusu!
Bulaşıp bulaşmaması değil kardeşim!
Akşam saatleri en çok görüşüp, bir araya geldiğimiz saatleri engellemek ve oluşacak kalabalığa engel olmak için alınmış kararlardır…
Ya da bunları açıklamaya da gerek yok aslında…
Herkes neyin ne olduğunu fazlasıyla biliyor…
Dediğim gibi muhalefet olmak için!
Destek değil köstek olmak için…
Aynı gemide olmamıza rağmen geminin altına batacağına bile bile balta vurmak için
Hiçbir şeyden anlamayıp anlar gibi gözüken klavye şövonizmleri
Artık gerçekten sorun değil kendi kendinize yetecek çözümler üretin ve oturun oturduğunuz yerde!
Yazımın başında dediğim gibi sosyal medyayı takip etme fırsatı buldum ve yukarıda bahsettiğim konunun dışında çok güzel olumlu bir paylaşım da gözüme çarptı ve sorun değil çözüm üreten arkadaşı da yürekten tebrik ettim…
Ahmet Baba!
Paylaşımı da aynen şöyle!
Ekmek bulamayıp!
Sosyal medyada isyan etmek yerine!
Mis gibi, sıcacık, tap taze kendi ekmeğini üretmek!
Fırınlar kapalı ve ekmek bulamamış!
Normal şartlarda art niyetli biri olsa, açacak bilgisayarını ya da akıllı telefonunu basacak klavyelere!
Ama Ahmet Baba ne yaptı!
Elindeki imkanları kullandı!
Ve muhakkak bu paylaşımı gören herkesin gözüne değil burnuna da hitap etti!
Buram buram koktu yüksek ihtimal!
Anlatmak istediğim konu..
Tam da bu!
Şu geçirdiğimiz zor günlerde lütfen ama lütfen!
Sosyal medyadan ya da gerçek yaşantıda bari destek olamıyorsunuz (olmuyorsunuz)
Köstek olmayın!
Ahmet Baba gibi çözümler üretin!
Teması en aza indirelim!
Hükümetin aldığı kararları eleştirmeyin!
Ali Pilli’nin dediği gibi “Biz gereken tüm önlemleri almaya çalışıyoruz, aldık da artık insanlarımızın da bireysel önlem alıp, bulaşa karşı sorumluluk yüklenmeleri gerekmektedir”
Gerçi bunu bile nerelere çektik de!
Bu konuya girmeyeceğim!
Bir ricam da hükümete aslında!
Bir karar alındıysa kimseyi memnun etmeye çalışmayın!
İnsanların çıkarına aldığınız her kararın, bir kurum ya da sistem bozulacak diye bunu düzeltmek için toplanmayın!
Bakın Türkiye’ye 3 aydır aynı kararlar!
Artık herkes ne yapacağını nasıl davranacağını öğrendi!
Bırakın kalsın!
Her gün alınan kararlar!
Sizin önceki aldığınız kararları zayıflattığı gibi!
Bu art niyetli klavye şovonizmlerine de sizi eleştirmek için fırsat olanağı sunuyor!
Umarım!
Ahmet Baba’nın bu davranışı tüm topluma örnek olur...
Saygılarımla!