İlk duyduğumda ciddiye bile almamıştım. “Ulusal Güçler” gibi bir isim altında kimse partileşmeye kalkmaz sanmıştım. Uluslararası kapitalizmin dünyanın her köşesine sindiği bir gezegende, memur maaşlarını bile kendisi ödeyemeyen bir devletin siyasal partileri arasına, bu isimle hiçbir yeni bir parti katılamaz zannetmiştim. Meğer ciddilermiş…
UBP’den ihraçları onaylanan “muhalifler”, Ulusal Güçler Partisi adı altında hangi “güç”leri arkasına aldılarsa, siyasal hayatlarına sırf bu isimle yenik başladılar. Ulusal Birlik Partisi’nden koparıldıkları için illa ‘Ulusal’la başlayan bir parti kuracaklarsa, Ulusal Gelişim Partisi, Ulusal Değişim Partisi vb. isimler varken Ulusal Güçler Partisi adını kullanmak için stratejik manada intihar etmek gerekir! AK Parti’nin Eroğlu’na yönelik tezlerini ve İrsen Küçük’ün elini bir isimle bu kadar güçlendirmek eşi görülmemiş bir meziyettir doğrusu…
Türkiye’deki “ulusal güçler”e bir öykünme var kuşkusuz bu ismin altında. Oradaki ulusal güçler kimler? Tek milletçiler, Kürt sorununun çözülmesine karşı olanlar, askerin darbe yapmasını antidemokratik bulmayanlar, Atatürk’ü putlaştırıp Kemalizmi sorgulatmayanlar… KKTC’nin ulusal güçleri kim? Annan Planı döneminde plana karşı çıkıp KKTC’yi sonsuza kadar yaşatacaklarını savunanlar, Türkiye paraları göndersin biz burada paylaşalım, ganimet mallarımıza kimse dokunmasın, bu düzen sürsün diyenler, patronaj rejimi ile siyasal erklerini koruyup çözümü tukaka ilan edenler…
Ne yapacak Ulusal Güçler Partisi, Türkiye’deki ulusal güçlerin yardımlarıyla mı KKTC’yi sonsuza dek yaşatacak? KKTC bitkisel hayatta mı yaşıyormuş, yoğun bakım servisinde solunum cihazına mı takılıymış kimin umrunda… Yeter ki birileri her dönem iktidarda müreffeh yaşamaya devam etsin… Bir ulusalcı, bir çözüm yanlısı, sonra tekrar ulusalcı görünmek pahasına iktidarlarını sürdürebilsinler.
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş başkaydı. Hakiki ulusalcıydı. Hakiki olanlar ile sahteleri karıştırmamak, herkesin kumaşının dokusunu bilmek lazım. Davaları doğrudur, yanlıştır ayrı mesele ancak duruma göre hareket eden iktidar tutkunları ile hayatını bir davaya adamış olanları ayırt edebilmek lazım.
Ulusalcıların sahtesi mi çıktı nedir? Akit Gazetesi’ne röportaj verip AK Parti’nin gözüne girmeye çalışanlar, gözden tamamen düştüklerini anlayınca şimdi de başımıza ulusalcı kesildiler vesselam…