Öncelikle belirtmeliyim ki sağlıksız bir referandum süreci oldu…

Çok çirkin tartışmalar yaşandı!

Bu tartışmalar KKTC’ye kadar yansıdı, millet birbirini kırdı…

Referandumda ‘evet’ diyecekler Atatürk düşmanı ilan edildi, ‘hayır’ diyecek olanlar terörist olarak gösterilmeye çalışıldı!

Dün özellikle sosyal medyada hararetli bir şekilde referandum propagandası yapanlar bir nebze olsun hatasını anladı ve ‘bu süreçte birilerini kırdıysam özür dilerim’ dedi ama ne fayda!

Sonuçta bu bir halk oylamasıydı…

Demokratik teamüller gereği Türkiye’de Anayasa değişikliği için referanduma gidildi ve halkın iradesi sandığa yansıtıldı!

Bu kutuplaşma ne kadar zamanda tedavi edilir onu da bilemeyiz artık…

Sağlıksız bir referandum süreci yaşadık çünkü her iki kesim de asıl hedeflerinin çok uzağındaydı…

Sonuçta ortada 18 madde vardı ama bu 18 maddenin tartışıldığı tek bir televizyon programı bile izlemedik!

Genel seçim havası hakimdi hem Türkiye’de hem de KKTC ve diğer oy kullanılan ülkelerde…

AKP ve MHP bir yanda!

CHP ve diğer yanda…

Şu 18 madde tek tek tartışılsaydı çok daha sağlıklı olacaktı referandum tartışmaları!

Ama bu olmadı işte…

Bir çoğu 18 maddenin ne olduğunu bilmeden gitti oyunu kullandı!

Çünkü öyle bir ortam yaratılmamış, süreç çok ama çok yanlış yönlendirilmişti…

En fazla da üzüldüğüm Türkiye medyasının kutuplaması oldu…

Zaten yıllardan beridir bir kutuplaşma vardı ama bu kez öyle manşetler atıldı ki!

Bu nasıl bir gazetecilik diye sorma gereği duyduk…

Çünkü Türkiye’de medya da artık rayından çıkmış, onun, bunun ve şunun medyası haline getirilmişti!

Hadi siyasileri, sivil toplum örgütlerini anlarız da…

Medyanın bu kadar yönlendirici olmasına ne gerek vardı ki!

Bize göre referandum süreci bitti ama bu süreçte Türkiye medyası yine büyük kayıplar aldı, hem de telafi edilmesi çok zor olacak olan kayıplar…

Oysa basının görevi kamuoyunu doğru bilgilendirmek, tarafsızlık ve bağımsızlık değil miydi!

Maalesef ki bir iki medya kuruluşu dışında bir çoğunun taraf oluşu sırıttı hatta mide bulandırdı…

Referandum sonucuna gelince…

Eğer CHP’nin açılan sandıkların yüzde 60’sına itirazı dikkate alınmazsa, Türkiye’nin yüzde 51’i yeni Anayasa’ya ‘evet’ demiştir…

‘Hayır’ oyu kullanan birisi olarak bu sonuca saygı duyarız…

Referandum değerlendirmesi filan yapacak değiliz!

Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz;

Kıbrıs Türkü için de bu referandum sonucundan sonra kendine yeni bir yol haritası belirlemek durumundadır…

Çünkü şu anda gittiğimiz yol doğru yol değildir!

Anavatanımızda ki yaşanan her gelişme elbette bizi de fazlasıyla etkiler ama işte bu etkinin en aza indirilmesi, etkilerinden daha az zarar görmesi için kendi ayakları üzerinde duran yepyeni bir ülke için başta siyasiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düşmektedir…

Atun da itiraf etti!

Son günlerin en çok konuşulan konuları arasında yenilenebilir enerji ile Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi ve yapılacak olan tasarruflar gündem oldu…

Ama ortak nokta belli ki AKSA ile yıllar önce yapılan sözleşme idi!

Dün Bakan Atun bir gazetemizde AKSA’nın olduğu müddetçe bunların mümkün olamayacağını ifade etti ve bir anlamda da karşı düşüncesinde olanlarla ortak paydada buluşmuş oldu…

“AKSA düşmanı değiliz ama…” diyerek 2014 yılından itibaren de programlarında AKSA’nın olmayacağını ifade ederek bu şirkete de bir mesaj vermiş oldu!

Haklıydı çünkü AKSA ile yapılan söyleşme bu ülkede elektriğin ucuzlayamama sebeplerinin başında geliyordu…

İbadet değil siyaset engelleniyor!

Rumların KKTC’deki ayinleri konusunda bir kez daha toplum olarak bir karpuz gibi ortadan ikiye bölündük…

Bir kesim illaki dini özgürlüğün kısıtlanmasının insan haklarına da aykırı olduğu düşüncesini paylaşıyor!

Üzücü bir durum…

Çünkü böyle düşünenler de aynı Kilise’nin yaptığı gibi dini özgürlükleri filan değil tamamen siyaseti ön plana çıkarıyor!

Oysa kimse Rumlara KKTC’de ayin yapamazsın demiyor…

Aksine bu konuda hangi kiliselerde ayin yapacakları belirlenmiş ve Rumlara da söylenmiş!

Hele de Larnaka’daki Hala Sultan’da ibadetlerin engellenebileceğini ortaya koyarak ayinlerin tük KKTC’de serbest olmasını isteyenler…

Yapmayın Allah aşkına!

“Öldürmeye değil soymaya geldim…”

Dehşet verici bir açıklama…

Yurt dışından gelip burada silahlarıyla birlikte yakalanan vatandaş söylüyor bunu!

Ama bazılarını göre kiralık katil ve öldürmeye geldi…

Sonuçta ne olduğuna mahkeme karar verecek!

Hangisi olursa olsun, artık soygun için bile KKTC hedef seçiliyorsa ve ne idüğü belirsiz insanlar belinde silahla yakalanıyorsa bizim güvenlik sorunuz var demektir…

Burada sora cinayet mi soygun mu dan daha ziyade bu suç potansiyeli vatandaş KKTC’ye bu silahlarla nasıl giriş yaptı olmalıdır!

Suç cenneti olmak istemiyoruz…

MESAJ KUTUSU

Sayın Sunat ATUN, AKSA konusunda bir hükümet yetkilisi ilk kez bu kadar net bir açıklama yaptı ve bu işletme nedeniyle ülkede elektriğin ucuzlamasının mümkün olmadığı da ortaya çıktı. Aklın yolu bir diye boyuna dememişler değil mi! Bakalım önümüzdeki 7 sene içinde ilgili şirket ne gibi hamleler yapacak…

Sayın Cengiz ERÇAĞ, ülkede peydahlanan bazı sahtekarlar vatandaşa mesaj göndererek Vakıflar Bankası’ndan hediye çeki vereceklerini iddia ediyorlar. Kredi kartı bilgilerini veren saf vatandaşlar ise paralarını kaptırıyorlar, haberiniz olsun istedik…

Sayın Derviş ORAL, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde görev başladıktan sonra serviste gözle görülür bir sisteme geçildiği, hekim ve hemşirelerin de bundan epey memnun oldukları söyleniyor. Başarılı çalışmalarınızı dikkatle takip edeceğiz…

Sayın Ahmet TANDOĞDU, yasalara göre hastanelerin ve hekimlerin reklam yapması yasak ama siz özel hastanenizin reklamını özellikle de sosyal medyada fazlasıyla yapmaya başladınız. Bazı meslektaşlarınızdan tepki mesajları geliyor!

Sayın Fikri ATAOĞLU, hafta sonu bir özel hastanede kolunuzdan son ameliyatı olduğunuzu öğrendik, büyük geçmiş olsun…Umarız gerçekten son olur ve artık siz de normal yaşama dönersiniz. Zira turizm sezonu geldi kapıya dayandı…

Sayın Erçin TEKAKPINAR, bakanlığınızın altındaki İskele Sosyal Sigortalar Dairesinin iç ve dış görünümü çok da devlet ciddiyetiyle bağdaşmayacak bir görüntüye sahip. Hem çalışanlar hem de bölge halkından şikayetler alıyoruz, bir el atıverin lütfen…

Sayın Erol VARDAN, pek muhterem validenizin hem de çok talipsiz bir şekilde vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabırlar dileriz. Bu işin hukuksal boyutunu sonuna kadar takip edin deriz…

Sayın İbrahim BENTER, Vakıflar İdaresi’nin ülke genelinde ihtiyaçlı insanlarımız için yardım paketleri dağıtması gayet doğal ve olması gereken bir hizmet ama bazı vatandaşlar bunların sıklıkla reklam malzeme yapılmasını doğru bulmadıklarını belirten mesajlar gönderiyorlar…

Sayın Mehmet TATAR, eski Sağlık Bakanlarının Devlet Laboratuarı ile yakından uzaktan ilgili olmadığını belirten açıklamanız kamuoyunda hayretle karşılandı. Onca sene bakanlık yapıp sizin kuruma uğramayan bir bakan bu eleştiriye nasıl bir cevap verebilir ki! Bu arada sağlık haberlerinizi dört gözle bekliyoruz…

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, örgütlenme çalışmalarına son günlerde epey hız verdiniz ve bu da partililerinizi memnun ediyor. Ama bazı hınzır partililer ise kravatınızın boyunun biraz daha uzun olmasına dikkat çekiyorlar. Neleri görüyorlar değil mi…

Sayın Sibel SİBER, Vakıflar İdaresi’nin Kıbrıslı Türklere devredilmesi yıldönümünde en etkili ve doğru tespiti siz yatınız. Ama ne yazık ki bu ülkede popülizm ve partizanlık olduğu müddetçe kurumun özerkleşmesinin imkan ve ihtimali yok…

Sayın Kemal Deniz DANA, basında ve sosyal medyada sürekli olarak devlet hastanelerinde ilaç ve insülün eksikliği olduğu iddia ediliyor ama hasta yetkilileri bunu şiddetle reddediyor. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından sizden de bir açıklama bekliyoruz…

Sayın Mehmet  HARMANCI, Lefkoşa’daki sokak isimlerini değiştiren aktivistlerden şikayetçi olmadığınızı açıklamanız bazı vatandaşların tepki koymasına neden oldu. Bunun için geçerli bir sebebinizin olup olmadığını soruyorlar…

Sayın Raif ÖZGÜREN, nazara gelip hastanelik olduğunuzu üzülerek öğrendik. Dost ve yakınlarınız en kısa zamanda eski sağlığınıza dönmenizi bekliyor. Bu arada kendinize çok daha iyi bakmak zorundasınız ona göre…