Pazartesi’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir.

Çarşamba gününden itibaren yaşanan iç huzursuzluk Pazartesi günü yapılacak meclisi etkileyecek. Ve nisap sağlanamayacağı için meclis başka bir güne ertelenecek.

Buna Fuat Namsoy’un istifası, Ahmet Kâşif ve muhalif vekillerin 30 Nisan gününe kadar verdiği süre ve bir de bürokratların görevden alınması eklendi.

Yani gerginlik Çarşamba gününden itibaren başladı. 

Nisap sağlanamayacağını bilen Kâşif hem de Küçük’ün tarafı, her yerde bunu dile getirmeye başladı zaten.

Özellikle muhalif vekillerin kararı olan bu durum, başbakan tarafından da biliniyor.

Bürokrat kıyımı başlığı altındaki haberimize konu olan isime gelince… Nüfus Kayıt Dairesi Müdürü Sayın Osman Erçiner’den bahsediyorum. Kendisi süre gelen zaman içerisinde yerini korumayı başarmış fakat bir bakana kafa tutmakla koltuğunu sallandırmıştır.

Aslında kendisinin görevden alınma nedeni Küçük-Kaşif çekişmesi gösterilse de bu durumun siyasi duruşla ilgisi olmadığını emin bir şekilde söyleyebiliriz.

Nazım Çavuşoğlu’na kafa tuttuğu öne sürülen Erçiner, kendi kuyusunu kendi elleriyle kazmayı başardı.

Bu başarısını ısrarla direttiği için geçtiğimiz günlerde yazısı gelmediği halde masasını toplamış ve gerekli hazırlığı yapmıştır.

Bu olay bürokrat kıyımı olarak algılansa da Erçiner kendi kıyımını kendisi yapmıştır.

İçişleri Bakanlığının uzun süreden beri üzerinde durduğu e-kimlik olayının bugün sorunlarla karşılaşmasının ana nedeni olarak gösterilen Erçiner, otomasyon sistemini geciktirmekle ne elde etmiştir bilemiyoruz.

Bugün dünya çağ atlarken bir müdürün çağa ayak uydurmayı boş verin, ülkede e-kimlik olayına geçişin milat sayıldığı bu dönemde her şeyin önünde takoz koyarak engel olmasına anlam veremedik açıkçası.

Bu konuda sürekli sorun yaratan müdürün görevden alınması bence isabetli oldu.

Yani siz hem bir bakana kafa tutacaksınız hem de gelişen teknolojiye engel olacaksınız.

Oldu mu şimdi?