Devlet Hastaneleri inişte mi?
Evet.
Özel Hastaneler çıkışta mı?
Evet.
Devlet neden inişte?
Ezbere yazayım.
Artan nüfusa yetişemiyor.
Sadece bu mu neden?
Hayır! Bu, bizim bilinçaltımıza sokulmaya çalışılan neden! Doğru ama çok eksik bir neden-sonuç ilişkisi.
Özel Hastaneler neden çıkışta?
‘’Nüfusa yetiştikleri için mi?’’ diye sorarım ben de!
Devlet Hastaneleri değil, devletin tüm sağlık kurumları inişte, çünkü şu anki Sayın Sağlık Bakanı durumun ciddiyetini kavramışa benzemiyor! Kavrasaydı, birkaç gönül alıcı vitrin icraatı yapmayı akıl ederdi en azından. Bir önceki Sağlık Bakanı hiç yoksan bunu başarabilmişti…
Devlet Hastanelerinin inişi bana sorarsanız kasıtlı.
Sağlık Fonun’nda duruma göre, yılda 20-30 milyon TL arası para toplanıyor! TC Kalkınma Ofisi’nden de yılda 20 milyon TL’lik hibeler geliyor.
Nereye harcandığı belli değil!
İhaleler şeffaf değil!
Konu maddi konu desek, deniz olsa yine dayanmaz bu sistemde değerli okurlar.
Haydi diyelim ki, maddi eksiklikler nedeniyle aksayan hizmetler var.
Kamu hekimlerinin mesaiye uyması da mı maddi eksiklik nedeniyle?
Sağlık Bakanı’nın kendi ağzı ile itiraf ettiği, randevu sisteminin çalışmaması da mı maddi eksiklik nedeniyle?
Kimse kusura bakmasın!
Disiplinin olmadığı yerde ayaklar baş olur.
Şu an sağlıkta bu yaşanıyor!
Peki Özel Hastaneler neden yükselişte?
Devletin ameliyathanesini aylarca kapalı tutarsan, halk mecburen özele yönelir! İşte örnek, Mağusa Devlet Hastanesi!
Devletin cihazları bakımsız kalır bozulursa, tetkikler tabii ki karşısındaki, yakınındaki, sahipleri/ortakları kamu çalışanı olan merkezlere yönelir!
Devletin polikliniklerinde durması gereken saygıdeğer şefler, işlerini çömezlerine yükleyip hastanelerden kaçarlarsa, poliklinik hizmetleri de elbette Özel Hastanelere kayar!
Sonuçta ne olur?
Örneğin, Girne gibi bir yerde, Akçiçek Devlet Hastanesi’nin tomografisi bile yokken, iki özel hastaneye tomografi alınır, hastalar da buralara, oradaki doktorlar tarafından yönlendirilir!
Yine aynı şekilde, bu hastanede ultrasonografi vb. radyoloji hizmetleri doğru düzgün verilemezken, diğer merkezler adeta tanı merkezi gibi çalışır ve üstelik hastayla dolup taşar.
En vahimi de, Akçiçek Devlet Hastanesi’nde göremediğiniz doktorları buralarda veya Girne’nin orasına burasına dağılmış özel muayenehanelerinde bulmanız mümkün olur!
Devlet Hastaneleri inişte olur tabii ki!
Eğer amaç, Özel Hastaneler üzerinden dönen Sağlıkta Saadet Zinciri’ni kalkındırmaksa Devlet Hastaneleri bile bile verimli çalıştırılmaz!
Özel Hastaneler kalkınmasın mı?
Kalkınsın tabii…
Ama bile bile aciz bırakılan devletten özele çekerek değil!
Kaliteli sağlık üreterek!
Özel Hastanelerin yönetim kuruluna devlette kadrolu doktoru atayarak değil, mesleğinde başarılı, halkın ihtiyacı olduğu bir doktoru özel hastaneye transfer ederek!
Devletin kritik makamında görevli birini Özel Hastaneye CEO olarak atayarak değil, Özel Hastaneyi uluslararası kalite standartlarına kavuşturacak ekibe teslim ederek!
Özel Hastane sahibi bir doktor ağabeyimiz şöyle demişti: ‘’Kamu hekimleri kamuda, özel hekimler de özelde çalışır hale getirilirse, o kadar yatırımım boşa gidecek. Radyoloji doktorunu Türkiye’den getirmek zorunda kalacağım ve daha fazla masrafım olacak. Bu reva mıdır?’’
Ben de o zaman içimden demiştim ki: Özel Hastane’ni açarken, devlete mi güvendin?’’ diye.
Meğer doğruymuş…
Dr. H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899