Evet, yanlış okumadınız eğer ülkemizde Organ Nakli Yasası geçerse ben organlarımı bağışlarım hem de hiç düşünmeden.
Ülkemizde çok geç kaldığına inandığım Organ Nakli Yasası umarım erken zamanda uygulamaya konur. Sağlıklı insanlar sağlığını yitirmiş insanları anlamakta zorlanır yani eğer sağlığınızı kaybetmemişseniz kaybetmenin ne olduğunu bilemezsiniz. İllaki bir şeyler kaybederek bazı şeylerin ne kadar önemli olduğunu anlamayı beklersek o zaman da geç kalmış oluyoruz.
İşte ülkemizde 165 diyaliz hastası var ve bu hastalar hayatlarını bir makineye bağlı yaşayarak geçiriyorlar. Burada nakil yapılmıyor. Devlet, Organ Nakli Yasası’nı henüz uygulamaya koymadığı için hastalarını yurt dışına sevk ediyor. Bu hastaların kendi ülkelerinde böyle bir imkân bulmamaları utanç verici bir durumdur. Neden yasa uygulamaya girmekte bu kadar zorlandı anlamakta güçlük çekiyorum. Bir taraftan ölen bir taraftan yaşam mücadelesi veren insanlar. İşte bu ölüm, yaşam mücadelesi veren insanlara bir umuttur. Belki ölen insanın ailesine bu durum çok acımasızca gelecektir ama diğer taraftan zaten hayata gözlerini yumduğunu düşünürsek bekli de bir ölüm bir çok bedene hayat verecektir.
Organ nakli için uzman doktorlar nelerin yapılıp, nelerin yapılmayacağını elbette ki biliyor. Organ naklinin gerçekleşmesi öyle çok kolay bir iş olmadığını da biz az çok tahmin ediyoruz. Bu teknik detaylar doktorların vereceği bilgilerdir. Özellikle belirtmek isterim ki biz olaya yüzeysel olarak bakan kişileriz, konunun uzmanı değiliz. Organ naklinde ölen bir insanın sağlıklı organları veya dokuları, ağır kronik hasta olan insanlara nakledilir. Organ nakli, bu hastaların hayatını kurtarmaya yöneliktir. Araştırmalarımıza göre bugüne kadar dünya genelinde yaklaşık 470.000 böbrek, 74.000 karaciğer ve 54.000 kalp nakli yapılmış. Düşünün ki ne kadar hayat kurtarılmış.
Ülkemizde bu kadar böbrek hastası varken atılan adımlar memnun edici boyutta değildir. Diyaliz makinesine bağlı hayat sürdüren bu hastalar gelecekle ilgili kaygı yaşıyor. Hayat mücadelesi verirken yasaklarla yaşamaya alışıyorlar.
Her organ bağışı bir hayattır. Ülkemizde hayata geçmeyen Organ Nakli Yasası uygulanmaya başlandığı andan itibaren Kuzey Kıbrıs bir çağ atlayacaktır. Kalıtsal hastalıkların yanı sıra uzun süre tedavi gören hastalar beklide bir umutla daha fazla sarılacak hayata.
Bir taraf üzülürken bir taraf mutlu olacaktır. Bir hayatın yok olması ile birkaç hayat can bulacaktır. Öncelikle bunun ne kadar önemli olduğunu vurgulamak isterim. Görmeyen göz görecek, çalışmayan böbrek çalışacak, atmakta zorlanan kap sağlıklı atacak ve daha niceleri..
Aslında organ naklinin tam açılımı, vücutta görevini yapamayan bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam ve aynı görevi üslenecek bir organın nakledilmesi işlemidir. Tabi bu o kadar da kolay olmuyor. Yani eğer böbreğiniz rahatsız ise siz herhangi birisinin böbreği ile hayat bulamazsınız. Sizin bir şekilde testlerden geçmeniz gerekir.
Zaman öyle bir zaman ki… ne elinizden sevdiğiniz insanların hayatının kayıp gitmesini istersiniz ne de başkasının zarar görmesini. Organ nakli, bir hayatın yok olurken başka bedenlerde can bulmasıdır. Ben o yüzden organlarımı bağışlıyorum!