Geçtiğimiz ay geçirdiği kalp krizi sonucu, 21 yaşında hayatını kaybeden ve geç müdahale nedeniyle hayatı kurtarılamadığı iddia edilen Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi öğrencisi Onur Çoban’ın ardından Sağlık Bakanlığı bir inceleme başlattı. Yapılan araştırmalar sonucunda, üniversitelerin vereceği sağlık hizmetlerinin kapsamı ve revir standartlarının belirlenmesinde, üniversite sağlık merkezlerinin tescillenmesi ve üniversite revirlerinin denetlenmesinde ciddi yasal boşluklar olduğu saptandı. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı konuya ilişkin bir dizi yasal değişiklik yapılması için düğmeye bastı. KKTC Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi Müdürü Dr. Ahmet Ulutekin’in kişisel inisiyatifiyle başlatılan girişimle Sağlık Bakanlığı, YÖDAK ve Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bazı tavsiyelerde bulunacak ve üniversite sağlık merkezlerinin denetlenmesi için yasal değişikliğe gidilmesi sağlanacak.
‘Yükseköğretim Yasası’nda üniversite sağlık merkezlerine ilişkin yasal boşluk var’
Konuyla ilgili olarak görüşünü aldığım Dr. Ahmet Ulutekin, ‘Yasayla ilgili pek çok kurumla görüşme yaptım. Araştırma yaparken, ülkemizde bulunan sadece iki üniversitenin açtıkları sağlık merkezleri için müracaat yaptıklarını öğrendim. Bu müracaatlar üzerine iki üniversitenin de sağlık merkezinin denetlendiği bilgisine ulaştım. Müracaatlar ve denetimlerle ilgili eski kayıtlar Bakanlığımızda mevcuttur. Diğer bir üçüncü üniversitenin bünyesinde Tıp Fakültesi Hastanesi olduğu için orası zaten denetimden geçmiş bir üniversitedir. YÖDAK ile görüştüm. Milli Eğitim Bakanlığı ile temas kurdum. Ortaya şu tablo çıktı: Ülkemizde, üniversitelerdeki sağlık hizmetlerinin nasıl verilmesi gerektiğine ilişkin detaylı bir yasa yapılmamış. Eldeki tek düzenleme, 65/2005 sayılı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yükseköğretim Yasası. Bu yasanın ‘Öğretime Başlama İzni Verilmesi Kriterleri/Ölçütleri’ başlıklı II. Ek’inde, ‘Fiziksel Olanaklar’ bölümünde, ’Öğretime başlama izni için başvuran kurumlar aşağıdaki fiziksel olanakları sağlamak zorundadır’ deniyor ve c bendinde,’sosyal ve kültürel alanlar’ arasında ‘sağlık merkezi’nin bir fiziksel olanak olarak sağlanması şart koşuluyor. Ancak burada sağlık merkezine ilişkin hiçbir tanım yapılmamış, sadece tek bir cümleyle sağlık merkezinin kurulması gerektiği belirtilmiş. Yasada hiçbir açıklama yapılmamış ve sağlık merkezlerinde denetim yapılması için herhangi bir yetkilendirilme de verilmemiş. Yasanın altı doldurulmamış kısacası. Bir üniversite sağlık merkezinde neler olmalı, neler olmamalı; bu merkezler nasıl denetlenmeli, denetim hangi kurum tarafından yapılmalı hiçbir detay verilmemiş’ dedi.
‘YÖDAK ve Milli Eğitim Bakanlığı denetle derse hemen denetimlere başlarız’
KKTC Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi Müdürü Dr. Ahmet Ulutekin diğer bir soruma karşılık, ‘Basının ilgisi sayesinde bu konuda yasal boşluklar olduğu belirlendi. Önümüzdeki günlerde YÖDAK’a ve Milli Eğitim Bakanlığı’na birer yazı göndereceğiz ve gerekli tavsiyeleri yapacağız. YÖDAK ve Milli Eğitim Bakanlığı yasadaki bu boşluğu kısa sürede doldurarak, denetim yapılması için uygun görülen kuruma denetim yetkisi verecektir sanırım. YÖDAK bizden yasal değişiklik yapılana dek üniversitelerin sağlık merkezlerini denetlememizi talep ederse, biz hemen denetimlere başlarız. Biz üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye hazırız. Üniversiteler de bize müracaat edip, denetim isterse; onu da yaparız. Yasada bize denetleme yetkisi verilmeli ve ne kadar sürede bir üniversite sağlık merkezlerinin denetleneceği belirtilmeli. Yasada şu anda bu detaylara ilişkin hiçbir şey yok. Bize yetki verilmediği sürece de üniversite sağlık merkezlerini denetleyemeyiz. Üniversite sağlık merkezlerine ilişkin yasada kriterler madde madde yazılmalı ve sağlık merkezleri tescil edilmeli. Yasal değişiklikle üniversite sağlık merkezlerinde denetim yapabileceğiz. Eksiklikleri belirtip, bunların üniversite yönetimleri tarafından halledilmesi için üniversitelere zaman vereceğiz ve böylece bir düzen gelmiş olacak. Bize yasayla hastane yönetimlerinin acil durumlarda ne yapması gerektiği konusunda bilinçlendirme yapma yetkisi de verilirse, gider idare amirlerini ve diğer sorumluları bilgilendiririz. Daha önce de size vurgulamıştım, biz acil vakalarda üniversitelerin müdahalede bulunmasını istemiyoruz. Acil durumlarda her şartta, derhal 112 aranmalıdır. El birliği yaparak, bu sorunları aşmanın yollarını bulmamız lazım diye düşünüyorum. Bağcıyı döverek bir yere varamayız. Siz bir kıvılcım çakarsınız, ben kişisel inisiyatifimi kullanırım, diğer kurumlar çalışmalarını yapar ve sonunda bir değişim yaşanır’ ifadelerini kullandı.
İster yurt içinden ister yurt dışından gelsin, üniversitelerde okuyan binlerce gencin acil durumlarda sağlıklarının nasıl korunacağına ve sağlık merkezlerinin engelli hakları da gözetilerek, standartlarının belirlenmesine ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması aileleri ve gençleri rahatlatacak bir adım olacak kuşkusuz. Basın bu süreci yasal değişiklikler ve denetimler yapılana dek takip etmeli, üniversite yönetimleri de üzerlerindeki ağır sorumluluğun bilinci içerisinde hareket ederek, yasal düzenlemelerin yapılmasını memnuniyetle karşılamalı. Başka türlü gencecik öğrencilerin ani kaybını önleyemeyiz.
Onur Çoban’ın ardından arkadaşlarının hazırladığı bir video çalışması için bkz.: http://www.youtube.com/watch?v=8Ud2mCXaMZs