Ölüm sayısı her gün % 20 artıyor.

Görünürde aşı yok hala.

Ve nasıl halledileceğine dair bir plan da yok.

Şimdilik Çin, Amerika, İran ve Avrupa ile sınırlı.

Afrika, Orta Doğu, ve Latin Amerika'ya ulaşırsa?

Ölümler, milyonlarla ifade edilecek.

Hızlı bir toparlanma işareti de yok.

Küresel büyüme % 1'e tahminleniyor.

Dünya ekonomisi derin bir krize girer.

Avrupa şimdiden kötü.

Rusya borçlarını ödeyemez hale gelebilir.

Bu durum Türkiye ve Arjantin’e de öngörülüyor.

Seyahat kısıtlamaları, ticari kısıtlama sebebi.

Yeni ticaret savaşları oluşabilir.

Yani, salgın küresel bir depresyon yaşatabilir.

Bu da, dünya ekonomisi için yıkıcı bir etki demek.

******

Salgın etkileri, aşıya dek devam edecek.

Hizmet sektörü sıfır noktasında.

KOBİ’ler toplu iflas eşiğinde.

İşssizlik boyutu büyüyor.

Vakalar arttıkça, sağlık sistemleri çöküyor.

Siyaset kurumu sorgulanıyor.

Önceliği ekonomi olan siyaset.

New York Times’ın manşeti anlatmış zaten.

“İngiltere, Ekonomisini virüsten koruyor, ama halkını değil”.

Halklardan önce gelen ekonomi mantığı.

Aslında yeni bir dönem açılıyor.

Bütün rejimlerin çalkalanacağı bir dönem.

Sosyal, ekonomik ve askeri dengelerin bozulacağı.

Küresel bilincin değişeceği.

Ve bu değişim insanlığı dönüştürecek.

Apolitik kitleler yeni siyaseti üretecekler.

Apolitik kitleler, politize olacak.

*****

Arap Yarımadası yine hareketlenecek.

İtalya farklı bir bilince erişecek.

İngiltere ekonomiyi insandan önce gören zihniyeti sorgulayacak.

Standartlarını kaybedenler farklı yollara girecek.

Daha mücadeleci ve daha yenilikçi yollara.

Bu yüzden süreç bir salgından ibaret olmayacak.

Süreç insanlığın kırılma noktası çünkü.

Ve sistemin beyin ölümü gerçekleşecek.

Bu ölüm yeni bir sistemi doğuracak.

Nasıl mı?

İnsan odaklı bir sistem.

Eğitim ve sağlığın öncelikli olduğu bir sistem.

*****

Bütün bunlardan KKTC de uzak kalamayacak.

Türkiye de.

Ayni sancılar yaşanacak.

Ayni sorgulamalar gerçekleşecek.

Ayni yıkımlara tanık olunacak.

Ve Kıbrıs Türkü de küresel mücadeleye katılacak.

Değişim bu coğrafyaya da uğrayacak.

Dönüşüm de gerçekleşecek.

Önce insanlık için.

Sonra da kendi için.