Hastanede yangınla birlikte ölüm oldu.

Derman arayanlar can verdi.

Yıllardır devam eden bakımsızlık mı sebep?

Yıllardır devam eden ihmal mi?

Devlet Hastanesi pul pul dökülüyor.

Yangın çıkıyor, hastalar tahliye ediliyor.

Devlet çaresiz.

Devleti yönetenler biçare.

İnsanımız ise yine bir başına.

Ne devlete güvenebiliyor.

Ne de kendisini yönetenlere.

KKTC’de yaşam tam bir bıçak sırtı.

*****

Yaşanan facia büyüktü.

Üç insanımız hayatını yitirdi.

Tahliyeden sonra olması ne farkeder?

Bakan Ali Pilli ise başka havalarda.

Büyük bir facia önlendi diyebiliyor.

Büyük facia daha ne ki!

Yanarak cayır cayır ölüm mü kastettiği.

Ya ölenlerimiz Ali Bey?

Yangın çıkmasaydı, tahliye olmasaydı.

O insanlar yine de ölür müydü sizce?

Onları facidan saymıyor muyuz?

Yoksa daha çok ölüm mü kastınız?

Daha nasıl “daha büyük bir facia”?

Ölmüşüz Ali Bey ölmüşüz!

Ölüm var Ali Bey, ölüm!

*****

Bu arada kimileri faciayı umursamadı.

Girne Belediyesi yeni binasını açtı.

Çiçekler eşliğinde.

Hastanede dehşet ortalığa saçılırken.

Ölümlere yanıp yakılırken.

Marka gözlüklerine saklanarak.

23 Nisan çocuğu gibi poz vererek.

Ağızlarda yayvan gülümsemelerle.

Dizildiler ve endam ettiler.

Nidai Güngördü.

Nazım Çavuşoğlu.

Ünal Üstel.

Zorlu Töre.

Aytaç Çaluda.

Jale Refik.

Gülşah Sanver.

İzlem Gürçağ.

Fikri Toros.

*****

Hicap duymadınız mı?

Kalbiniz acımadı mı?

Yüreğiniz yanmadı mı?

İnsanımız ölürken içiniz burkulmadı mı?

Aileler yas tutarken vicdanınız sızlamadı mı?

Üç insanımız can vermiş.

Ama sizler gösterişli açılışılarda.

Endam gösterdiniz yas tutulurken.

Bir elinde ayna, bir elinde cımbız.

Umurunda mı dünya dercesine.

Ama işte biz buyuz.

Bu kadarız!