Oğluna çürük raporu arıyor!
En büyük milliyetçi onlar...
En büyük bayrakları onlar asıyor!
Makam odalarının arkalarında sürekli Türk bayrakları var...
Milli günlerde öyle açıklamalar yapıyorlar ki tüyleriniz diken diken oluyor!
Öyle bir nutuk sallıyorlar ki gözleriniz bile bazen yaşarıyor...
Hele de gündem asker olunca komutanlar önünde neredeyse esas duruşta dimdik duruyorlar!
Vatan millet Sakarya sözleri dillerinden düşmüyor...
KKTC’nin yaşatılması için ellerinden ne gelirse yapacaklarını söylüyorlar!
Siz bunlara inanıyor musunuz bilmeyiz ama biz kesinlikle inanmıyoruz...
...
İnanmıyoruz çünkü bildiklerimiz var...
Çoğunu tabi ki tenzih ediyoruz, bu konuda kimsenin hakkını yemeyiz, yedirmeyiz!
Ama öyleleri var ki milliyetçi söylemlerinin hiçbirinde dürüst değiller...
İçleri başka dışları bambaşka!
Milliyetçilik denildiğinde her ne kadar kükreseler de gerçek öyle değil...
Askerlik konusunda olduğu gibi!
Birçok insan için askerlik kutsal bir görev iken bazıları için öyle değil...
Oğulları askerlik yapmasın diye kırk kılığa giriyorlar!
Kapı kapı gezip çürük raporu bulmak için kırk takla atıyorlar...
Yeter ki askere gitmesinler diye!
Kendi çocukları can da diğer çocuklar patlıcan...
Bunları öğrenince de siyasilere olan tepkimiz ve nefretimiz artıyor!
...
Tesadüfe bakar mısınız?
Yine milliyetçi bir siyasi ve bu kez emlak işi...
Eşi bölgenin en büyük emlakçısı diye ihbarlar yapılıyordu şimdi daha da arttı!
Emlak piyasasının yarısından fazlasını elinde tutuyormuş...
Tabi ki siyasetçi hem de en milliyetçi siyasetçi olan eşinin sayesinde!
Ülke siyasetinin geldi yere bakar mısınız?
Siyaset artık toplum için yapılmıyor, o çok eskilerde kaldı...
Toplumsal değerler çoktan gitti yerini bireysel değerler aldı!
Hele de bunların milliyetçi kesim olduğu görülünce insan milliyetçilikten tiksiniyor...
Yüzlerine tüküresiniz geliyor!
Vay bu memleketin haline ve başına gelenlere...
...
Dar gelirli vatandaş ayın sonunu nasıl getireceğinin hesabını yaparken okullardan yine kağıtlar gönderilmeye başladı...
Okullara harcamalar konusunda bir bütçe ayrılmadığı için okul yönetimleri ve okul aile birlikleri mecburen velilere yükleniyorlar!
Bir takım okul harcamaları ve alımlar için öğrenci başına 800 TL talep ediliyor...
Aynı okulda 2 öğrenciniz varsa da fiyat bin 400 TL oluyor...
Ülkede refah düzeyi yüksek olanlar var ama buna çelişkili olarak ayın yarısına gelmeden sıfırı tüketenler de var!
Onların hayatı tamamen ince hesap ve kitap ile geçiyor...
Böyle paralar da ansızın talep edilince soruyorlar;
Hani bu ülkede eğitim parasızdı diye...
...
Polis haberlerine bakıldığında müstahdem tarafından hırsızlık başlıklı haberlerin yoğunlaştığını görürsünüz...
Yıllarca çalıştığı işyerinden yüklü miktarda para götüren bir genç kadın hepsini harcadığını söylemiş!
Peki nerede harcamış?
Tabi ki kumarhanede!
Özellikle şehir içlerindeki kumarhaneler gerçekten de tam bir tuzak...
Işıl ışıl mekanlarda birkaç saat eğlenmek için gidenler eninde sonunda tuzağa düşerek bağımlı olmaya başlıyorlar!
Sonuç ortada;
İradesine yenik düşenler hem işlerinden oluyor sonra da demir parmaklıkların arkasına gidiyor...
Kısaca hayatları bitiyor!
...
MESAJ KUTUSU
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, önceki gün Atatürk Meslek Lisesi’nde bir öğrencinin ihmalkarlık nedeniyle elektriğe çarpıldığını ve okul yönetiminin ilk etapta ambülans bile çağırmadığını biliyor muydunuz? Ailenin konuyu polise şikayet ettiği bu konuda sonuna kadar direneceğini öğrendik, haberiniz olsun istedik...
...
Sayın Rifat GÜNAY, tefecilik yaptığı iddia edilen bir sigorta şirketiyle, çek yasağında olan sigorta şirketine maliye bakanlığı sessiz kalmaya devam ederken siz Merkez Bankası olarak bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz? Sonuçta çek yasaklıları sizin de sorumluluk kapsamınızdadır değil mi?
...
Sayın Veysi BOZCAN, bazı gümrük dairesi memurlarının gümrük işlerini yaptıkları işletmelerden hiç ücret ödemeden bazı ürünleri hiç ücret ödemeden aldıkları konusunda şikayetler son günlerde artmaya başladı. Konuyla ilgili bir genelge yayınlamanızı isteyen mesajlarınız gelmeye başladı...
...
Sayın Ömer TATLI, işletmelerinizde çalışanlara bu yıl sonu 13’ncü maaş verme kararınız sadece çalışanlar arasında değil bölge insanı tarafından da memnuniyetle karşılandı. Böyle valisi olmak böyle bir şey olsa gerek değil mi? Sizin onlara verdiğinizi Allah da size fazlasıyla versin...
...
Sayın Fatma BAYSAL, müdürü olduğunuz Posta Dairesi’nin Mağusa çalışanlarından bir genç arkadaşın daireye çok fazla uğramadığı ama yine Mağusa’da gün boyu taksicilik yaptığı yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Umarız gecikmeden önleminizi alırsınız zira vatandaş epey öfkeli!
...
Sayın Ali IŞIK, dün Maliye Bakanlığı park yerinde bir çalışanla yaptığınız tartışmada tehtitvari konuşmanız olaya şahit olanlar tarafından infialle karşılandı. Bir Sağlık Bakanlığı çalışanı olarak tavrınız hoş karşılanmadı umarız çok gecikmeden özür dileme nezaketini gösterirsiniz!
...
Sayın Sinan BAĞDATLI, yöneticisi olduğunuz Condorde Otel’in üçüncü işletmesini bu kez Girne’de hizmete koymak için fazlasıyla yoğun çalıştığınız gözlemleniyormuş. Bu arada dostlarda kendilerini niye arayıp sormadığınızdan yakınıyorlardı demek ki mazeretiniz varmış desenize, hadi bakalım kolaylıklar dileriz...
...
Sayın Mine ATLI, ülkede büyük bir muhalefet boşluğu var derken buna sizin partiyi de dahil ettiniz mi yoksa sadece ana muhalefeti mi hedef gösterdiniz pek anlaşılmamış ki daha detaylı bir açıklama yapmanız şart oldu gibi gözüküyor. Hadi bakalım ayıklayın pirincin taşlarını!
...
Sayın Metin ARHUN, siz yaptığınız bir açıklamada asgari ücretin artması yönünde görüş belirtirken bazı yayın organlarının bunun tam tersi yayınlar ve başlıklar kullanmasını çok da anlayamadık. İşverenler sendikası olarak resmi bir açıklama yapmayı düşünür müydünüz?
...
Sayın Bertan ZAROĞLU, siz eski partinizin yeniden siyasete döneceğini ifade etmeye çalışırken siyasi kulislerde ise yeni bir oluşum için hazırlık yaptığınız yönünde yorumlarda bulunulmaya başlandı, vatandaş da kime inanacağını şaşırdı, haberiniz olsun istedik...
...