Dün nerde kalmıştık, hani zamlardan bahsettik, sonra KIB-TEK’in yönetim kurulu başkanı açıklamalarda bulunmuştu. Evet konu elektrik ve kaldığımız yerden devam edelim o halde, dün yaşanan şoklardan sonra bu gün bir yenisi geldi, daha ne olacak, nasıl yapacağız ne ile ödenecek bu faturalar diye konuşurken, KIB-TEK yine çıktı orta yere, ne diyor ‘’ altı yüz küsur tl borcu olanların, Perşembe günü akımı kesilecek’’ tekrar okuyun.

* * *

Korkunç boyutlarda, çeşitli başlıklar altında sermayedarlara verilen o en üst seviyedeki muafiyetlere rağmen, ki bunlar casino’lu hoteller, özel üniversiteler vs daha bir sürü kapitalin, oluşan borçları milyonları aşarken, siz yine emekçinin ensesine basıyorsunuz. Kim peki bu emekçi haydi biraz izah edelim ve konu can damarımız sağlık üstünden olsun.

* * *

Bu gün kamu hastanesine olan bir olay, acı gerçeği yüzümüze bir kez daha vurdu, kamusal sağlık artık en düşük ve kalite yoksunu seviyeye indirgenirken, yine kamu hastanelerinde taşeron şirketlerin egemenliği sarsılmaya başlamış, asgari ücrete; ki açlık ücreti diyoruz, yapılan artış dedikleri, ancak hiçbir adı olmayan şeyi, devlet ödemediği için taşeronlar mağdur oluyormuş. Yok mağdur olan şirketler değildir, köle gibi o hastanenin karanlık katlarında, çamaşırdan tutunda her türlü alt yapıya, karın tokluğuna yetişmeye çalışan emekçidir mağdur olan.

* * *

Şimdi anladınız mı? hangi emekçiden bahsettiğimi. Asgari ücretle karın tokluğuna köle gibi çalıştırılıp sonra, çeşitli nedenler yaratılıp, aslında gerçeğin tamamen şirketin sömürü üzerine kurulu kar marjları olduğu bilinen oyunlarla, mağdur edilen emekçiden bahsediyoruz. Şimdi bu emekçi sana bu altı yüz tl’yi veremez ise sen onu daha çok mağdur etmeye nasıl hak buluyorsun KIB-TEK?

* * *

Bu gün bir sendika bakanlık basmış, tamam kabul ne kazandınızsa helal olsun, yarın birkaç sendika daha bir eylem planı beyan etti okey buna da tamam, ne kazanırsanız helal olsun. Peki tüm halkların sorunu olan alım gücü ve en büyük mağdur olan emekçi haklarını kim savunacak, özel sektörde sendikayı getirmek içinde bir eyleme ne dersiniz? Yoksa bu size yanlış mı geliyor?

* * *

Baskıyı hissediyorsunuzdur artık, hangi kesimde olursanız olun, tüm bu olumsuzlukların üzerimize yığılan baskısını hissetmemek mümkün değil. Çözüm belli yandaşlık yapmayı bırakarak, yalanı gerçeğe terci etmek yerine, gerçeği görüp, onu anlayıp çözüme koşar adımlarla gitmeliyiz. Ülkenin çok küçük bir kısmını oluşturan ultra zengin sermayedarların, yönetiminde ki hükümetleri ret edip, halkın kamusunu oluşturmak zorundayız….

* * *

Yoksa bu acımasız kapitalin emir kulları, sermayedarların emir eri hükümetleri bizim son damla kanımıza kadar almadan durmayacaklar. Sizi oyaladıkları milliyetçi söylevleri, var olan kaosu koruyup daha da beslemektir sermayedarları…..

Behiç Anibal…