Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin Kıbrıslı Rum müzakereci Andreas Mavroyannis ile gizli görüşmeler yaptığı bilgisine, Rum basınına yansımadan çok daha önce ulaşmıştık. Kulislerde bu görüşmelerin yapıldığına dair bilgiler ne 10 günü; tam 1,5 aydır zaten dolaşıyordu.

Ülkenin Dışişleri Bakanı’nın Rum müzakereci ile gayriresmi görüşmeler yapması nasıl izah edilebilir? Bu, Cumhurbaşkanlığı ve hükümetin büyük koalisyon ortağı arasında peyda olması beklenen, çift başlılığın bir göstergesi midir? Eğer öyleyse, bu durum Kuzey Kıbrıs’ın Rum tarafı nezdindeki siyasi imajını nasıl etkiliyor olabilir?

Çözüm yanlısı olanların dahi hoşuna gitmeyecek bir tablodur sergilenen. Nami’ye göre bu görüşmeler, ‘sosyal içerikli’ görüşmeler... Dışişleri Bakanımız bizleri çocuk yerine koyuyor olabilir mi? Önceki Dışişleri Bakanı Özgürgün de medyayı ‘gerizekalı’ yerine koymuştu malum… Yapılan görüşmelerin gizli niteliği hasır altı edilebilir gibi bir mantıkla hareket edecek olursak, zamanında çözüm karşıtı devlet yetkililerinin Türkiye’deki derin mi derin milliyetçi odaklarla yaptıkları gizli görüşmeleri neden eleştiriyorduk?

Resmi kimliklerin hangi görüşe hizmet ederse etsin gizli görüşmeler yapması kabul edilemez. Çözüm sürecini baltalamamak için çözüm temelinde yapılan gizli görüşmelere dair haşa yorum yapmayalım, susalım; bir başka yetkili çözüm karşıtlığını yükseltmek için gizli görüşmeler yaparsa, onu derhal deşifre edelim öyle mi?

Çözüm karşıtlarının tepkisini etkisizleştirmek için yapılagelen bu mealde manevralar, aynı zamanda halklardan gizliliği ve toplumları hiçe saymayı alışkanlık haline getirmiş bir eğilimin göstergesidir. Bu eğilim, tepedenci, seçkinci, ben bilirimci ve otoriter olmaya kendini adamış bir zaafa da işaret eder. Ve bu yöndeki eğilimlere, görüşmeleri yürütenlerin çözüm tarafgirliğine veya çözüm karşıtlığına bakılmaksızın salt toplumlardan gizli görüşmeler yürütülmesi ekseninde tepki gösterilmeli ve bu tavrın altındaki otoriter anlayış sorgulanmalıdır.

Yurttaştan, iki toplumdan gizli görüşmeler yapılamaz. Yapılırsa, çözüm karşıtlarına malzeme sağlamaktan öte bir ‘başarı’ da yakalanamaz. Rum basının evirip çevirdiği malzemeyle iki tarafın çözüm karşıtlarının ellerine koz vermekten başka ne işe yarar ki bu gizli görüşmeler...

Ama seviyor işte bizim otoriter politikacılarımız gizli masalar kurmayı, gizlilikle kendilerinden büyük, dev kahraman figürler yaratmayı... Neresinden tutarsanız erkek egemen zihniyetin ve otoriter solun çocukluk hastalığıdır gizlilik. Ve tarafını, solunu sağını kayırmaksızın her nerede görülüyorsa eleştirilmelidir.