Hükümet olasılıkları tartışılıyor…

Başkanlık sistemine geçilsin deniliyor!

Bu konuda özellikle Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamaları çok mühim…

“Biz geçtik faydasını gördük” diyor!

Demek ki orada üsttekiler görüyor ama bu aşağıya yansımıyor…

Yukarıdakiler de sadece başarılı olduklarını sanıyor!

Hele de Türkiye’de öyle bir sistem kuruldu ki, ülkenin geleceği tek bir kişinin kararlarına kalmış…

Şöyle bir düşünüyorum;

Biz de böyle olsa nasıl olurdu diye!

Düşünmesi bile insanın canını sıkıyor…

Bu tartışmalar devam ederken benim aklım başka şeylerde…

Gidenler gitti, yerlerine yenileri geldi!

İşte o yenileri incelemeye çalışıyorum…

Daha doğrusu kalite arıyorum, bu ülkenin geleceğine nasıl katkı koyabileceklerini düşünüyorum!

Muhakkak ki kazanan yenilerin heyecanı daha uzun bir süre devam edecek, sonra bakanlık istemleri gündeme gelecek ve hükümet bir şekilde kurulacak…

İyi de kurulduktan sonra ne olacak?

Herkes tutturmuş bir hesap soracak…

Arsızlık, hırsızlık yapanları yargıya gönderecek, farklı olduğunu hissettirmeye çalışacak!

Yazın bir kenara, bunların hiçbiri gerçekleşmeyecek…

Aynı tas aynı hamam geçmişte yaşananlar kapanıp gidecek!

Özellikle yeniler…

Seçim öncesinde bol keseden attılar ama!

Asıl bundan sonrası önemli…

Mazbataları alıp koltuklara oturduktan sonra bu ülkenin insanı için neler yapacak?

Ekonomi kötü, nasıl düzelecek?

Asgari Ücret sağlıklı yaşamak için yetersiz nasıl yükseltecek?

Trafik kazaları tükenmek bilmiyor nasıl önleyecek?

Belediyelerin çoğu batık nasıl ayağa kaldıracak?

Kanser hastalıkları patladı nasıl önüne geçilecek?

Sağlık ve eğitim sancılı nasıl bir reçete yazılacak?

Yani şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanıdır…

Boş verin artık içi boş sözleri, bunları doldurmanın çaresini üretin!

Yeni kazanan vekillerden bazıları var ki resmen evlere şenlik…

Kendi insanı hakkında öyle sözler söylemiş, öyle ağır hakaretlerde bulunmuş ki!

İşte o görüşlerinden en önemlisi:

“Bu ülkede metre kareye tam 5 geri zekalı düşer…”

Yani diyor ki;

Ülke geri zekalılar topluluğu!

Bu düşüncede olan birisi bu ülkede milletvekili seçilebiliyor…

Hem de kendi tabiriyle geri zekalılar tarafından milletin yani geri zekalıların vekili oluyor!

Kızmamak gerek elbet…

Çünkü bizde sorun seçilende değil, seçen de!

O ülkesini geri zekalılar topluluğu olarak ilan etmiş ama işte hasbelkader seçilmiş ve vekilliği ona hele de emeklilikte büyük avantalar sağlayacak…

Kimse kusura bakmasın…

Mazbatalarını alıp meclis koltuklarına oturmaya hazırlanan hele de yeni adaylardan bu ülke için bir şeyler beklemek sadece saflık olur!

Ve dileğimiz odur ki bizi yanıltsınlar, utandırsınlar ve halkın refah seviyesini yükseltecek, önünü açacak projelere kafa patlatıp bunları hayata geçirsinler…

Seçim öncesi sürek olarak da değişimi gündeme getirdiklerini unutmasınlar!

Boykot filan yok!

Herkes tutturdu bir boykot meselesi…

“Sandığa gitmedik böyle oldu” diyor gururla!

Öyle dendiği gibi yüzde 40’lık bir boykot söz konusu filan değil…

Mevcut seçmen sayısının yüzde 36’sı oy kullanmadı!

Bunun zaten yüzde 15’i kadar bu ülkede yaşamıyor…

Onun için bundan böyle seçmen listeleri çok daha iyi analiz edilmelidir!

Bu arada asıl sıkıntı karma oy sistemi ile oyunu yakan yüzde 14’lük bir kesimdir ve bu da resmi olarak açıklanmıştır…

Bunun üzerinde durulursa daha sağlıklı olur diye düşünüyoruz!

TDP de kendini sorgulamalıdır!

Bu seçimlerde beklentilerin altında oy alan bir partimiz de TDP olmuştur…

Oysa en iyi ve kaliteli adayları onlar çıkarmıştı!

Angolemli ve Çeler bir kez daha seçildi…

Buna bir de Cemal Özyiğit eklendi!

Genel Başkalarını destekleyen bir siyasi parti bunda doğru yaptı da…

Niçin ‘çok iyi’ denilen adaylar meclise giremedi!

Demek ki bir yerlerde hata vardı…

Şimdi belki de TDP yeni hükümetin ortaklarından bir tanesi olacak ama bunun sonrasını da muhakkak düşünerek ona göre bir yol haritası üretmek zorundadır!

Sorun Fikri Toros’da mı?

Bazı CTP’li arkadaşlar Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un aday gösterildiği için partilerine oy vermediklerini söylüyorlar…

Bunlar hem de öyle aydın ve çağdaş kişiler ki!

Sermayenin adamları bizim içimizde yer alamaz diyorlar…

Oysa biz bu partimizi ve gönül verenlerini evrenselliğe inanmış, herkese kucak açan kişiler olarak tanımıştık!

Kendi içinden olan bir insanı kabul etmemek, sırf bu yüzden partiyi cezalandırmak ne kadar evrensellikle bağdaşır oturup bunu düşünmeleri gerekir…

“Siyasetin utancı…”

“Herkes dalgasını geçiyor tiye alıyor ama, Çetin Sadeli konusu hem sosyolojik açıdan hem de siyasal açıdan derinlemesine irdelenmelidir.
Çetin Sadeli'nin aldığı oy siyasetin utancıdır, Kıbrıs Türk Federe Devletinden itibaren kurulmuş düzene bu düzene yol verenlere bu sistemi yenmeyi başaramayan temizlere, temizleyemeyip düzene yama olanlara ithaf edilmiş bir sonuçtur. 
Sosyolojik açıdan da artık umutsuzluğun, böyle geldi böyle giderin toplum tarafından da azımsanmayacak oranda kanıksanmasıdır. 
Bunu yenmenin yolu var mıdır? Hala vardır.
Bir nevi kamikaze hükümeti...
Kendi ölümünü de göze alarak her türlü yolsuzluğu arsızlığı haksız nemalanmaya karşı hesap sormayı göze alabilecek bir yapıyı oluşturabilmek...
Bir de aç kalırız ama bunları yaparız denilebilmelidir…”

(Mehmet HARMANCI)

UBP’yi daha da güçlendirecekler!

CTP, HP ve TDP…

İşin başında UBP’ye kapılarını kapatarak hükümet kaosunun da mimarları oldular!

Oysa kendilerine oy verenler onlara kaos yaratsınlar diye değil, iktidar olup ülkeyi iyi yönetsinler diye oy verdiler…

Bunlar şimdi sanıyorlar ki kaos yaratarak vatandaştan prim toplayacaklar!

Çünkü asıl amaçları UBP’yi cezalandırmak filan da değil…

UBP üzerinden popülizm yapmak, siyasi rant elde etmeye çalışmak!

Eğer yeniden bir erken genel seçim olursa kaosa oynadıkları için sonuç onlar için iyi olmayacak…

Özersay, DP’den nasıl hesap soracak?

Belli ki HP Genel Başkanı Kudret Özersay’a göre UBP statükocu bir parti ve kendinden hesap sorulması gerekiyor ama DP öyle değil…

Bu sözü en çok tartışılan konuların başında geliyor!

Bırakın diğer partilileri artık kendi partilileri bile bunu ağır sözlerle eleştirmeye başladılar…

Biz ise bunun ardında başka şeylerin de olabileceğini düşünüyoruz!

Mutlaka yakında su yüzüne çıkacaktır…

Anlayana artık!