‘’Müthiş İddia’’ adlı köşe yazımdan sonra Maraş’ta TDP örgütü ile bir araya geldim.

Tabi bu buluşmadan önce partisine duyarlı kişilerden de onlarca telefon aldım. Bir takım yanlış anlaşılmaları öncelikle izah etmem gerektiği kanaatindeyim.
Öncelikle Partisine verdiği önemden ve hassasiyetten dolayı kullandığım ‘’tarikat’’ kelimesinden dolayı rahatsız olan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in samimiyetinden hiç şüphe etmedim.
TDP’nin güç kazanması hatta örgütlenmesi için canla başla çalışmasının bedeli ‘’tarikat’’ sözcüğü değildir elbette. Bu bağlamda yazdığım yazımı düzeltmek isterim.
TDP’nin bir zamanların en güçlü partisi olduğunu hatırlatarak başladı konuşmasına ve bu konuşmanın ardından yeniden eski güçlerine kavuşmak için nasıl çaba harcandığını aktardı.
Daha sonra Mustafa Emiroğluları’ndan Maraş’taki örgüt toplantısına davet aldım. Ayni iddialardan rahatsız olan EmiroğlularıTDP’nin güçlenmesi adına bir takım yardımlara aracı olmuş ve bugün örgütlenerek güçlenme yolunda çalışmalar başlatmıştır. Kendisi de bazı vatandaşların ihtiyacı için Cumhurbaşkanlığından maddi yardım talep ettiğini gizlemiyor.
Tabi ‘’hane halkına yardım’’ adı altındaki yardımlardan Parti Genel Merkezi’nin haberi yok. Bu tamamen Mağusa İlçe Başkanının yaptığı çalışmalar doğrultusunda ilerliyor. Cumhurbaşkanlığı ve TDP Mağusa Örgütü arasında belli ki ayrı bir bağ oluştu.
Tüm bu çalışmalar, Maraş’ta TDP’nin güçlenerek seçimlere güçlü bir parti haline gelme çalışmalarıdır.
Toplantı esnasında çok önemli konulara değinildi. Orada konuşulanları ilerideki günlerde kaleme alacağımı da belirtmek isterim.
Aslında burada örgütlenen insanlar TC- KKTC ayrımının halen gündemde olmasına ve bu ayrımcılığın her seferinde ön plana çıkmasına tepkili.
Yeri geldiğinde Kıbrıslı yeri geldiğinde Türkiyeli olmaktan bıkmışlar. Hatta isyanları da bu yönde.
Birileri artık onların Kıbrıslı olduklarını yapılmasına büyük tepkililer.
Tüm bunların yanında yetkililerin bunca yıl Maraş’ı unutmalarına da tepki gösteren örgüt üyeleri anlatıyor: Maraş’ta bankamatik yok, polis karakolu yok, park alanları yok, gençler sokaklarda, ulaşım sorunu var, alt yapı yok…
Yani Maraş’ın verileceği ihtimali ile hiçbir yatırım yapılmıyor. Çevre sorunu, su sorunu, sanayi sorunu, konut sorunu yani kısacası Maraş sorunlar yumağı ve bu insanların artık hükümet eden siyasi partilere inancı kalmadı.
İşte TDP bu yüzden Maraş’ta örgütleniyor. Bu sorunlar bu örgüt tarafından irdelenerek basınla paylaşılacak.
Ne yapılması gerekirse, çözümleri ile birlikte halkla paylaşılacak. Amaç TDP’nin Maraş’a sahip çıkarak büyümesidir.
Bölgenin sorunlarına sahip çıkma adına bir komite kuruldu. Yaklaşık 30 kişi bu komiteye baş koydu. Birileri Maraş’ı unutanlara ve sırf çıkar uğruna Maraş’ta seçim dönemi gidip oy istemesin. Artık Maraş TDP’nin örgütlenmesi ile birlik olma yolunda ilerliyor.
Bu çalışmalar umarım sonuç verir ve unutulan, seçim dönemi hatırlanan Maraş bu insanların birlik olması ile belki hayat bulur.
Diğer bir önemli konu da Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yardımlar. Bu açıklamayı Cumhurbaşkanlığı’nın talebi üzerine yayınlıyoruz.
Bu arada... Akıncı, seçim döneminde cumhurbaşkanlığı kaynaklarının yardım için kullanılmasına karşıydı. Bunu sosyal devletin yapması gerektiğini savunuyordu.
Ama belli ki o da bu kalemleri kullanmaktan hoşlandı.
Emiroğulları'nın aracılığı ile giden taleplere maddi karşılık veriliyor.
Vatandaş memnun da... Bu adaletli mi? Kıstas, kriter nerede?
Bu da ayrı bir yazı konusudur.



Diğer bir önemli konu da Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yardımlar. Bu açıklamayı Cumhurbaşkanlığı’nın talebi üzerine yayınlıyoruz.

Sn. Deniz Gürgöze,

3 Kasım 2015 Salı günü Havadis Gazetesi’nde yayınlanan ‘’Müthiş İddia!’’ başlıklı yazınızda;

‘’Maddi imkansızlıklarla yaşam mücadelesi veren TC’li vatandaşlara Cumhurbaşkanlığı’nın örtülü ödenek adı altında bir dilekçe ile ikişer bin TL para çıkaran Emiroğulları TDP’yi güçlendirmek adına insanları kullanıyor’’ şeklinde bir iddianız olmuştur.

Yazınızda dediğiniz yardımlar kökenlerine ve hangi partiye yakın olduklarına bakılmaksızın ihtiyaç içinde olduğu saptanan yurttaşlara eşit bir yaklaşım ve adil bir biçimde yapılmaktadır.

Her şeyden önce Cumhurbaşkanlığımızın yaptığı yardımlar yazınızda belirttiğinizin aksine halk arasında ‘’örtülü ödenek’’ olarak bilinen ‘’Enformasyon ve Tanıtım’’ kaleminden değil,  ‘’hane halkına yardım’’ kaleminden ve büyük titizlikle yapılmaktadır. ‘’Sosyal Devlet’’ anlayışıyla planlanan ‘’Hane Halkına Yardım’’ ödenekleri sadece Cumhurbaşkanlığımıza değil diğer kurumlarımıza da tahsis edilen, bilinen ve yaygın bir ödenektir.

KKTC bütçesinde planlanan bu ödenekler Maliye Bakanlığı ile koordinasyonla düzenlenir ve söz konusu çekler Cumhurbaşkanlığından değil Maliye’den çıkar.

Sayın Cumhurbaşkanımız bugüne kadar bu amaçlar için kullandığı takdir hakkını özellikle sağlık ve eğitim konularında ve çok zorda kalmış yurttaşlarımız için tamamen insani bir amaçla ve Devletin Sosyal Politikalarına uyumlu bir biçimde ve hakkaniyet ölçütleri içinde kullanmıştır.

‘’Tarafsız ve Bağımsız Cumhurbaşkanlığı’’ ilkesine sahip Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı bu insanı ve yasal girişimlerin bir siyasi partiye örgütlenme çalışmalarına katkı koymak amacıyla yapıldığı izlenimini yaratan yazınız bizi fevkalade üzmüştür.

Cumhurbaşkanlığımızı ilgilendiren konularda kulaktan dolma yayınlar yapmak yerine doğru bilgiye ulaşmak için bizimle her zaman temas kurabileceğinizi anımsatır bu yanlış algının düzeltilmesi için gönderdiğimiz bu açıklamanın köşenizde ayni büyüklükte yayınlanmasını rica eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

 

Barış BURCU

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü