Güney Afrika Cumhuriyetinin ilk siyah Cumhurbaşkanı ve sadece ülkesinin değil, Afrika Kıtasının, siyah derili tüm insanların ve özgürlüğü benimsemiş herkesin, siyahlara uygulanan ayrımcılığa karşı ve özgürlük için savaşan önde gelen bir önder olarak kabul ettiği Nelson MANDELA dün (15 Aralık) toprağa verildi.

MADİBA ona kabilesinin verdiği isim. Hayatı boyunca yakın çevresi ona bu isimle hitap etti. Afrikalı bir kabile kralının torunu ve bir kabile şefinin oğludur. Bir hanedana mensup olduğunu kabul etmez ve kendinin bir devrimci olduğunu söylerdi.

1950’li yıllarda Afrika’da siyahlara ait tek Üniversite’de hukuk öğrencisi olarak okurken, bir taraftan da güvenlik görevlisi olarak çalışırdı. Johannesburg’da siyahların bulunduğu gettoda yaşadığı sırada, ırkcı rejime karşı mücadele eden Afrika Ulusal Kongresi (ANC) yöneticileri ile tanıştı. Onların verdiği mücadeleye katıldı ve ANC’nin Gençik Örgütünün kurucularından biri oldu.

Afrika Ulusal Kongresi tarafından yayınlanan ÖZGÜRLÜK BİLDİRGESİ’nin yayınlanmasında kilit rol oynadı. Bu yıllarda çeşitli sebeplerle hapse girse de bir süre sonra serbest bırakıldı. ANC’nin verdiği siyasal mücadelenin yeterli olmadığına inanan bir grubun başlattığı silahlı mücadeleden sorumlu tutularak mahkemeye verildi. Bu sırada ANC’nin Genel Başkan Yardımcısıydı.

Irkcı rejim mahkeme sürecinde onu kominist olmakla suçladı. Mahkeme onu bir sabotaja katılmaktan suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum oldu. Mahkumiyetini uzun süre bir adadaki hapishanede geçirdi. Bugün bu hapishane Ulusal Müze olarak muhafaza ediliyor.

Irkcı rejim MANDELA ile hapisteyken de uğraştı. MANDELA’ya göre “şüpheli sebeplerden” önce annesi, sonra da büyük oğlu öldü. Irkcı rejim her iki cenazeye de katılmasına izin vermedi. Bu iki olay, bundan sonra MANDELA’nın ırkcı rejimle mücadele etmek için kişisel nedeni haline geldi.

Hapisteki MANDELA ırkcı rejimin en önemli handikaplarından biri oldu. Afrikalılar onun mücadelesine kitlesel olarak destek verdi ve ırkcı rejime karşı direnişin boyutları büyüdü. Madencilerin grevleri ırkcı rejime önemli ekonomik kayıplar verdi. Direniş büyüdükçe ırkcı rejimin siyahlar üzerindeki baskıları ve uyguladığı şiddet daha da arttı.

Bir dönem MANDELA’nın da yaşadığı Johannesburg güneyindeki ve tamamen gecekondulardan oluşmuş SOWETO kasabasındaki okul öğrencileri, istemedikleri bir dilde eğitim görmeyi reddettikleri için, okulları boykot edip yürüyüşe geçmişti. Onbin ile yirmibin arasında öğrencinin katıldığı bir yürüyüş başlatılmış, göstericiler kasabanın dışına ulaşınca da ırkı rejimin polisleri tarafından durdurulmuştu. Polisin “dağılın” uyarılarına uyulmaması üzerine, polisin açtığı ateş sonucu yüzlerce öğrenci ölmüş, binlercesi de yaralanmıştı. Basından gizlenen bu olay, ANC tarafından dünya basınına duyurulunca, ırkcı rejim ulusararası baskılara ve ambargolara maruz kaldı.

Irkcı rejimin siyahlara karşı uyguladığı şiddetten sadece birisini yazdım. Hergün yüzlerce siyah çeşitli bahanelerle tutuklanmış, uyduruk bahanelerle hapislerde tutulmuş, kimisi yasa dışı yollardan infaz edilmiş, kimisi de kalıcı şekilde sakatlanmıştı. Rejim beyazlara aitti ama kendisi karanlıktı.

Hapisteki MANDELA uluslararası toplumdan da büyük destek görmüştür. Serbest bırakılması için nerede ise sayısız girişim yapılmış ve bu girişimler destek bulmuştu. Dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan gösterilerle MANDELA’nın özgür bırakılması talep edilmişti. Bunlardan en önemlisi 1988 yılında İngiltere’nin başkenti Londra’da WEMBLEY Stadyumunda dönemin pek çok ünlü şarkıcısının ve 72000 izleyicinin katıldığı “MANDELA’YA ÖZGÜRLÜK” konseridir.

Irkcı rejimin ülkede uyguladığı baskıcı yönetim ve şiddete rağmen, siyahların artan direnci ve grevler ülke ekonomisinin kötülüşmesine, uluslararası baskılar ve uygulanan ambargolar da eklenince, ırkcı rejim daha büyük çıkmazlara girmişti. Bu durumda hapisteki MANDELA ile uzlaşma yolları aranmıştı. Önce ana karadaki bir başka hapishaneye taşınmış, bir müddet sonra ise bir evde gözaltında tutularak ailesi ile yaşamasına imkan sağlanmıştı.

1990 yılında serbest bırakılmış ve Afrika Ulusal Kongresi’nin Genel Başkanlığına seçilmiştir. Irkçı rejimle sürdürdüğü müzakereler sonucunda, Güney Afrika Cumhuriyeti vatandaşlarının eşitliğine dayalı çoğulcu bir demokrasiye dönüşmüştür. Nelson MANDELA 1994 yılında yapılan serbest ve siyahların da katıldığı seçimlerde, ülkesinin ilk siyah devlet başkanlığına seçilmiştir.

MANDELA’nın Cumhurbaşkanlığı, yoksul ve geri bırakılmış siyahların hayatlarının düzelmeye başladığı dönüm noktasıdır. MANDELA uygulamaları ile sadece siyahların değil, ırk ayrımı yapmadan bütün vatandaşlarının Başkanı olmuştur. Bizim Amerikan Futbolu dediğimiz spor dalında, beyazlardan oluşmuş Ulusal Takımın, Dünya Kupasını kazanması için çaba harcamıştı. Bu takımın Dünya Şampiyoluğunu kazanması, ülkede bayram sevinci yaşanmasına ve siyahlarla beyazların kucaklaşmasına vesile olmuştur.

MANDELA tek dönem Devlet Başkanlığı yaparak, sadece ülkesindeki değil, dünyadaki siyasetcilere örnek olmuştur. Başkanlıktan ayrıldıktan sonra, köşesine çekilmemiş, özellikle AİDS’le mücadele kampanyasına aktif destek vermiş ve bunu uluslararası topluma mal etmiştir. 2004 yılında kamudan emekliye ayrıldığını açıklamış ama, hep toplum hayatının içinde ve insanlığın mücadelesinin hizmetinde olmuştur.

Aktif hayatının büyük bir kısmını hapiste geçirmesine, maddi ve manevi büyük baskılar altında kalmasına rağmen, Özgürlük Savaşını sürdürmüş, bu kavganın önderi ve dünya çapındaki sembollerinden biri olmuştur.

TEŞEKKÜRLER MADİBA. DERİSİ SİYAH KENDİ AK İNSAN.