Uzun süren bir aradan sonra yeniden yazmak çok güzel. Yani insanın mesleği gibi yok. Haber yapmak başka ama köşe yazısı yazmak bambaşka… Küçük bir kaza geçirdiğim için 10 gündür yatağa bağlı kaldım. Ama sonunda geçti.. Ve sizlerleyim…öncelikle bu süreçte yaşanan siyasi gelişmeleri televizyondan yakından izleme fırsatı buldum. Kolay mı ‘anlık’ değişimlerle hareket eden bir düzeni takip etmek… ve her an ne olacak diye beklemek…Elbette değil…

Geçtiğimiz gün yaşananlar farklı farklı yorumlandı. Herkes tepki verdi CTP’nin duruşuna… Hatta sağ gösterip sol vurdu diyenler de oldu. Sağolsun Şener abi gazetenin manşetini de bir güzel attı ki… ‘’CTP başbakanın kurtarıcısı, AKP’nin maymunu’’ gibi yazdı nerdeyse…Bir de ‘Allah Razı olsun ‘ demiş CTP’den… Gülümsedim. Vardır elbet bir bildiği ama madalyonun diğer yüzü de var. CTP, AKP’den ültimatom almaz. Alırsa eğer işte o zaman ‘CTP’ olmaz…

Aslında olay hiç de öyle abartıldığı gibi değil. Yani bu fırsat CTP için beklide çok önemli bir fırsattı. CTP, Cumhuriyet Meclisi’nin Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde UBP’li üyelere destek vererek, erken seçim tarihinin 28 Temmuz olarak değiştirilmesini onayladı. Erken seçimi sürekli dile getiren CTP, bugün bunu geri çevirecek lükse sahip değildi. Belki karşıdan bakıldığında verdiği taahhüdü yerine getirmeyerek yan çizmiş gibi göründü ama başka seçeneği de yoktu. Birçok CTP’linin CTP’ye tepkili olduğunu düşünüyorum ama madalyonun diğer yüzü de var. İşte o yüzü görmeyenler baktıkları ve tek taraflı olan yüzü görerek yargıladı CTP’yi. Kâşif ve taraftarları bu olay karşısında çok zorda kaldı. Bugün baktığımızda Sonay Adem’in de sürekli dile getirdiği ‘biz sarayın soytarısı değiliz’ cümlesi varken CTP nasıl olur da Kaşif’in yanında yer alırdı işte o zaman bu sorgulanmalıydı. CTP, aslında Eroğlu’nun yanında olmaktansa Küçük’ün yanında yer alırız der gibi aldı tarafını.

Parti şu an Kurultaya odaklandı. Gerçi odak nokta kurultay olsa da her an kurultayın iptali için erken seçime varım diye hazırda bekleyen bir CTP bence kendini kurtardı. Yani çok yakın zamanda yapılacak olan kurultaya zaten hazırlanıyorken, diğer bir değimle yemek tam pişmek üzereyken neden 5 kişiye servis yapılsın 500 kişi varken…. Hesap bu… Kurultay bekleyebilir ama madem hazırlıklar tamamlandı neden beklenilsin ki. Zaten erken seçim için direten bir parti var karşımızda neden başbakanın isteğini geri çevirsin ki… Gerçi tüm ceza Özkan Yorgancıoğlu’na kesildi. Asında buradaki en büyük faktör Ferdi Sabit Soyer idi. Çok uğraşmış olsa ki Özkan bey ses çıkaramadı bu direnişe... Belki de kurultaya aday olmak isteyen fakat Kalyoncu’nun adaylık konusunda diretip, daha etkin rol oynaması ile geri plana itilen Soyer, bu fırsattır dedi ve tarihi kararda Başbakanın yanında yer aldı. Kim bilebilir iç hesaplarda neler hesaplanarak verildi bu karar.

Gelelim Başbakana… Bence İrsen Küçük açıkça ‘kolay lokma’ olmadığını kanıtladı. Yani gücünü nerden ve kimden alıyorsa bunu bugün herkese kanıtlamış oldu. Gel görün ki CTP her ne kadar kurtarıcısı oldu ise de unutulmaması gereken bir şey var o da ‘UBP ile CTP’nin bir kazanda kaynamayacağıdır’. Siyasette bir dakikanın birle çok önemi varken 28 Temmuz’a kadar nelerin değişip, değişmeyeceğini bilemeyiz. Yani Kaşif bu işin peşini bırakmayacak hatta ve hatta ‘seçimlerde varız’ diyecek kadar eminse başbakan ne formül bulacak bekleyip, göreceğiz.

Bu ararda beni telefonla arayan ve ziyaretime gelen dostlarıma, TIP MERKEZİ'nde görevli Dr Mustafa Hasoğlan ve Dr Mehmet İnan'a teşekkürü bir borç bilirim...