Sosyal medya öyle bir şey ki, ne seviye kalıyor ne özel hayat ne ahlak ne üslup.

Kaç yaşında insanlarız. Ne kötü şeymiş kendimizden geçmek, seviyemizi bilmemek. Üstelik de eğitimli, iş sahibi, geniş çevresi olan, bir yerlere gelmiş insanların bu denli küçük düşmesini yadırgadım doğrusu.

Facebook deyip geçmeyin bence. Hayatın gerçeklerini, insanların ikinci yüzünü, sahte duyguları, nefreti, kini, ahlaksızlığı kısaca her şeyi barındırıyor bünyesinde. Hiç kimse bu yazılıp çizilen kelimelerin nelere mal olacağını hesaplayamıyor bile. Herkes bir birini eleştiriyor, yerden yere vuruyor.
Ne kadar üzücü. Son bir kaç gündür sosyal medyada yaşananlara bakıyorum da ibretlik geliyor bana. Sırasında yanlışları, ahlaksızlıkları, yolsuzlukları sorgulayan birçok insanın yazıp çizdiğini okurken, utanıyorum. Utanıyorum ama yazanların yüzü bile kızarmıyor. Herkes kendini bilirkişi adamış. Doğruları yazıp, akıl veriyorlar facebook üzerinden.

Ne kolay yazıyorlar sosyal ortamda. Gerçekle yüzleşmeden, eleştirdiği insanın karşısına çıkmadan…

Sanal ya güya!!! Çok kolay geliyor insanlara eleştirmek, yargılamak ve bilmeden, dinlemeden ve anlamadan yorumlamak. Ne üzücüdür ki bunları yapanların birçoğu topluma mal olmuş insanlar.

Ama sanırım bu insanların unuttuğu bir şey var. facebook da olsa her şey kayıt altına alınıyor, siz silseniz bile. Yazdığınız her şey hem de. Teknolojinin günden güne ilerlediği bu dönemde sanal diyerek (nasıl olsa sildiğim zaman olay bitmiştir zihniyeti ile) korkusuzca yazıyor insan. Hâlbuki olay o kadar da basit değil ki! Ülkemizde meclisten halen geçmeyen bilişim yasası geçtiği gün her şey aleyhe delil olarak kullanılabilineceği gibi, özel yazışmalar da çekilen görüntüler de bir tehdit unsuru olarak bireylerin karşısına çıkacaktır. Tüm bunların hesaplanmadan yapıldığı bugün teknolojiye meydan okur gibi facebook kullanıyoruz. Akıllı cihazlardan daha da akıllı insanlar olarak hiç korkmadan, ne olur bilmeden, hesap yapmadan şov yapıyoruz. Olay o kadar basit değil öncelikle onu dile getireyim. Bizler ismimizle topluma mal oluruz.

Duruşumuzla değer bulur, yaptıklarımızla yargılanır, söylediklerimizle dikkate alınırız. Eğer biz tüm bunları doğru yapıp, facebook üzerinden yanlış yapıyorsak işte o zaman aldanıyoruz. Kimse, dedikodudan bile hızlı yayılan facebook paylaşımlarını yabana atmasın. Ani ve seri olarak binlerce insana bir anda ulaşan yayınlar, kişilerin kişiliklerini sorgulayacak kadar ciddi bir unsurdur. Sanırım bunu algılayan da çok azdır. Çünkü gördüğüm kadarı ile kraldan çok kralcılığa soyundu birçok insan.