Aslında bu tür olaylara yorum yapmak için bir nebze de olsa hükümeti de anlarız…

Türkiye burara bir takım yasaların geçirilmesini istemiş, bunun için hatta bir süre kemerleri de sıkmış, para göndermemiş!

İlla ki bu yasalar uygulamaya geçecek…

Türkiye’nin olmazsa olmazları bunlar!

Ne yazık ki bizimkiler her işi ağırdan alıp boşluk yaratınca, doğa boşluk tanımayacağından bizim yapmamız gereken yasaları hep Türkiye yapıyor…

İster beğenelim ister beğenmeyelim!

Ne kadar çok yasa geçerse o kadar çok para meselesi…

Üzücü bir durum ama gerçekler de böyle!

Dün Meclis’te de bir hayli tartışıldı…

Bundan böyle kKTC’deki iş gücü Türkiye’den sağlanacak!

Hem de bizim yetkililer devre dışı kalacak…

Yani tamamen orası yetkili!

Burada çalışmak isteyenler Türkiye’deki çalışma ofislerine kayıt yaptıracaklar sonra da buraya gelip çalışmaya başlayacaklar…

Bu konuda Bakan Saner’in nasıl içine siner bilemem!

Ama benim ve benim gibi düşünenlerin sinmez işte…

KKTC eğer bir devletse ki öyle kabul ediyoruz, konu ne olursa olsun benim devletimin kurumları hangi konuda olursa olsun devre dışı bırakılırsa burada bir bit yeniği ararım, haklı olarak!

Tabi ki bir de şu gerçek var;

Özellikle yurt dışından gelen yatırımcı burada yeterli sayıda çalışan bulamıyor!

Ya da burada çalışanların isteği para fazla geliyor…

Bu da demektir ki Türkiye’den buraya getirilen çalışanlar buradaki asgari ücretinde de altında maaş alacaklar!

Bizim yetkililer de devre dışında kalacağı için karışamayacaklar…

Patronlar yararına alınmış bir karar yani!

Eğer öyle değilse açıklasınlar, KKTC’de ki asgari ücret verilecekse yine de öncelik KKTC vatandaşları olmalı…

Yok eğer bulamazlarsa bu sefer KKTC yasaları göz ardı dilerek işçi getirilmeli!

Eğer burada bir devlet varsa aksi devlet imajını zedeler.

Sonra ‘vilayet’ suçlamalarının ardı arkası kesilmez!

Onun içindir sitemimiz…

Yıllardır Türkiye’ye şükran çektik ama sadece şükran çekmekle bir yerlere gelinmiyor işte!

Bizim kendi ülkemiz yöneticilerinin hazırlamasa gereken yasaları Türkiye hazırlıyor…

Burada yaşayan biz, ama yasaları hazırlayan onlar!

Burada Türkiye’ye değil kendimize, bizi yönettiklerini sananlara kızmak lazım…

Eskiden para göndermekten başka bir şey yapmayan, bizi hazırcılığa, üretime değil tüketime alıştıran Ankara hükümetleri vardı…

Şimdi verdiği paranın hesabını soran, kendi ayaklarımız üzerinde duran bir Ankara hükümeti ile karşıyayız!

Ve hükümetler…

Ya bu deveyi güdecekler, ya da bu diyardan gidecekler!

Başka bir şık yok işte…

Zübeyde hanım ayıbı…

Geçmişte her yıl Anneler Günü’nde çiçek konulan ilk yerdi…

Özellikle kadın örgütleri sabahın erken saatlerinde gider, saygı duruşunda bulunurlar ve çiçeklerini koyarlardı!

Belli ki artık geride kaldı o yıllar…

Bu sene Ulu Önder Atatürk’ün annesi Zübeyde hanımın büstüne kimse gitmedi!

Belli ki konjektür bunu gerektiriyordu…

Onun için bundan böyle kimse milli bayramlarda filan Atatürk’ten filan bahsetmeyin olur mu!

Zira hiç inandırıcı olmayacaksınız…

KTHY’yi daha çok ararız!

Şaka maka ama yaz sezonuna da girdik ya…

Eğer uçak biletinizi aylar önceden ayırtmamışsanız yandığınız gündür!

Geçmişte bazı hatlarda 150 TL’ye gidiş-dönüş bileti bulunurken şimdiki rakamlar dudak uçuklatan cinsten…

İnsanın aklına biraz da nostalji olsa da KTHY geliyor!

En azından bir denge unsuruydu…

Ve KTHY’yi batırmak için el birliği yaptık, bir türlü sahiplenemedik!

Siyasetçisi de, sivil toplum örgütleri de gazetecisi de…

Onun için şimdiki fiyatlara kimsenin itiraz etme hakkı yoktur!

Cezaevinde kartlı sistem!

Merkezi Cezaevi’ndeki yolsuzluktan sonra duyduk ki kantin bir süreliğine kapatılmış…

Artık burada mahkumlar kredi kartı ile alışveriş yapacakmış!

İlk bakışta hoş görülebilir ama…

Tüm mahkumların aynı şartlarda olmadığını göz önünde bulundurursak sanki de biraz absürt bir karar bu!

Hele de dışarıda kimsesi olmayan gariban mahkumlar için…

Onun için anlık ve günlük kararlar değil ileriye dönük kararlar üretilmesinde yarar görüyoruz!

Kantin paralarını cebe indirenlerin cezasını mahkumlar çekeceğe benziyor…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersan SANER, KKTC’de çalışacak olanların burada değil de Türkiye’deki makamlara yönlendirilip buraya yönlendirilecek olmaları, KKTC yetkililerinin bu konuda yetkisiz kalacakları hiçbir şekilde kabul edilemez! Belli bu yasa sizlere danışılmadan hazırlanmış gibi geldi bize!

Sayın Kudret AKAY, çok kısa bir süre sonra Başbakan Yardımcılığı Müsteşarlığına atanacağınızı ve görev başı yapacağınızı duyduk. Hoş şimdi de aynı görevi biraz da yetkisiz olarak yapıyorsunuz değil mi. Hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Veli BÜYÜKA, Kurtuluş Lise’nden bazı öğretmen arkadaşlar aradı emekli bu okulun müdürlüğü görevinden emekli olduktan sonra okulun anahtarlarını teslim etmediğinizi iddia ettiler. İnsan emekliliği kolay kolay kabul edemiyor değil mi!

Sayın Ali PİLLİ, Yavuz Çıkarma Plajı’nın sit alanı olması konusundaki dünkü Meclis konuşmanız bazı partililer tarafından epey yadırganmış. Siz doğru olanı yaptınız onun için çok da dert etmeye hiç gerek yok!

Sayın Kutlu EVREN, KKTC halkını dolandıran, sattığı binaların tapusunu vermeyen Temel Bulut’un KKTC vatandaşlığını iptal etmeniz bekleniyor. Zira arkada çok acılı aileler bıraktı ve bunun da mutlak bir bedeli olmalıdır!

Sayın Serdar DENKTAŞ, hem aşırı stres ve tansiyon hem de aşırı sigara tüketimi nedeniyle bir süreliğine tatile çıktınız ama sevdiklerinizi de epey üzdünüz. Özellikle şu sigara illetinden kurtulmanın zamanı gelmedi mi! Büyük geçmiş olsun…

Sayın Halil UZUNKAYA, minik yavrunuzun aranızdan ayrılışını üzüntü ile öğrendik. Allah sabırlar versin ve kimseye de evlat acısı çektirmesin. Siz onun yaşaması için elinizden gelenin fazlasını yaptınız onun için vicdanınız rahat olsun.

Sayın Mustafa AKINCI, şaibeli atama konusunda hassasiyet gösterip konuyu soruşturma kapsamına aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Zira bu ülkede bir bürokrat eli kelepçeli olarak nezarete giderse bu hepimizin ayıbı olur!

Sayın Ahmet İŞCAN, Atatürkçü Yaşam Derneği olarak Pazar günü Lefkoşa’daki Zübeyde hanım büstüne kimsenin uğramaması sizin ilgi alanınıza giren bir konu değil mi! Bari ha keşke siz dernek olarak bir çiçek yaptırıp ziyaret etseydiniz…

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, Serbest çalışan hekimlerin hakkınızda bir dosya hazırlayıp bunu kamuoyuyla paylaşma hazırlığında olduklarını biliyor muydunuz! Bu konuda biraz başınız ağrıyabilir şimdiden hazırlıklı olmakta yarar görüyoruz.

Sayın Feride YILDIRIMER, bundan böyle eski ve kaşarlanmış siyasileri artık bir yana bırakıp genç ve ileriyi gören siyasilere deste vereceğiniz konuşuluyor. Yine siz birilerine fena halde kızdınız ya bakalım kimin canı yanacak bu kez…

Sayın Mustafa NAİMOĞLULARI, vatandaşa kuzu eti niyetine keçi eti satan kasapları bir deşifre etseniz de insanları kimlerin kazıkladığı da ortaya çıksa! Edepsizliğin bu kadarına da pes artık doğrusu. Bu görev boynunuzun borcudur ona göre!

Sayın Ercan İBRAHİMOĞLU, umre ziyareti de yaptığınıza göre sıra şimdi hacı olmakta değil mi! Bu arada kutsal topraklara gittikten sonra insanların ruh halinin epey değiştiği söylenir, siz de var mı böyle bir değişim acaba!

Sayın Mehmet TATAR, sağlık haberlerinizi memnuniyetle öğrendik. Bu arada bazı çalışanların testleri hala yapılmadı diye duyduk. Bir an önce onları da yaptırın ki kimsenin aklında bir zoru işareti kalmasın…

Sayın Onur OLGUNER, Eskişehir ziyaretinde en fazla Porsuk çayı ile şehir içi trenlere hayran kalmışsınız. Bizim kandı dere sizin için iyi bir proje olabilir ama şu tren meselesini unutun deriz zira insanların bile yürüyecek alanları kalmadı artık…