O kadar çok meraklı soru geliyor ki inanamazsınız…

Son günlerde neredeyse tek bir konu var!

Sahte reçete olayına karışan doktor ve eczacılar kim…

Bu yoğun ilgi dolayısıyla hayli umutlandık doğrusu!

Umutlandık çünkü artık vatandaş yolsuzluktan, hırsızlıktan bıktı usandı…

Artık kelle istiyor!

Yapanın yanına kalmamasını…

Gayet de doğal bir istek bu!

Çünkü şimdiye kadar birçoğu karanlıkta kaldı, kimse yargıya havale edilmedi…

Arkalarında hep siyasi gücü kullandılar!

Sözler veril ama tutulmadı…

Devleti çalanların dosyaları yine devlet makamları tarafından kapatıldı!

Çok kez uyardık, böyle davranırsanız yüzsüz ve hırsız bir toplum yaratırsınız diye ama işte geldiğimiz nokta da artık su yüzüne çıkmış oldu…

Bir de kamuoyu baskısına Bakan Gardiyanoğlu’nun kararlı duruşu eklenince inanın bu kez biz de umutlanmaya başladık…

Bakanın yaptığı açıklamada bir iki kelime bile çok önemlidir!

Sadık Gardiyanoğlu ne demiştir;

Kim olursa olsun…

Bu kadar basit işte!

Çok önceden söylenmesi gerekendir bu…

Kimsenin gözünün yaşına bakmadan, kimseyi ayrıcalıklı görmeden, kimseye kıyak geçmeden karırlı bir duruştur istediğimiz de beklediğimiz de!

Gardiyanoğlu’nun bu kararlı duruşu hükümet ve muhalefet tarafından da desteklenmeli, devleti hortumlayanlar artık dışarıda değil içeride kalmalıdır…

Bedeli ne olursa olsun!

Temiz bir toplum için kesinlikte çok iyi bir fırsat vardır önümüzde…

Bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğiz…

Kamunun içinde hala dürüst ve temiz, sorumluluklarını bilen, devletin haklarını koruyanların olduğunu bilmek ayrı bir umut meselesidir!

Çünkü devlette yaşanan yolsuzlukları yine dışarıya ihbar olarak veren onlardır…

Bir çoğu yaşanan olaylarda sessizliğini korumayı tercih ederken bazı cesur yürekliler, olayların deşifre edilmesi için bilgi aktarırken aslında en güzel toplumsal görevlerini de yerine getirmektedirler!

Emin omsunlar ki onların verdikleri bilgilerde kaynak asla belirtilmeyecek, sonsuza kadar hep sır olarak kalacaktır…

Zira kaynak bir gazetecinin namusu ve şerefidir!

Gizli kahramanlara bir kez daha teşekkür ediyoruz…

Artık şu basını da bir ele almanın zamanı gelmiştir…

Medya hep yazar çizer ama medyanın işlediği haltlar da hep hasır altı olarak kalır!

Medyamız artık bitti bitiyor süreci yaşamaktadır…

Hele de internet gazeteciliği iyice zıvanadan çıkmıştır!

İlgili devlet kurumları ne yazık ki yeteri kadar önlem almadığı için ortada büyük bir boşluk oluşmuş, medya doğru haber verme görevini bir yana bırakarak birilerinin sesi olma görevini üstlenmiştir…

İş insanları zaman zaman açıklama yaparak kendilerinden haraç istendiği yönünde suç duyurusunda bulunduğu halde devletin kurumları nedense bunları görmemezlikten gelerek yüzsüz bir sözde medya ordusunu teşvik etmektedir!

Adam haraç istendiğinden şikayetçi oluyor ve Allahın bir kulu bile bunun peşine düşmüyorsa sorun göründüğünden çok daha büyüktür…

Eğer ülkede yaşanan yolsuzlukların önüne geçilecekse, bunda kararlı bir irade izlenecekse artık sözde medya ve mensupları da bu çerçevenin içine konulmalı sonuç alınıncaya kadar üzerine gidilmelidir…

Ne demekmiş yahu, asıl görevi doğru haber vermek olunlar kalkacak da bir takım karalama kampanyaları ile haraç isteme noktasına kadar gelecek?

Bir de para babaları var tabi ki…

Al parayı yap manşeti diye maddi yetersizlikler içinde olan medya mensuplarının zaaflarından yararlanmak isteyenler!

Para karşılığı haber yaptıranlar…

İyi de bu kimin umurundadır işte asıl sorun orada başlıyor işte!

Eğer eski kötü gelenekler bir son bulacak ve kim olursa olsun hesap sorulacaksa medyanın da bu kapsama alınması kesinlikle zorunludur…

Hem de kim olursa olsun!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet NOYAN, cinayet davasında bir takım gelişmeler yaşandığını bazı yeni görgü tanıklarının önceki gün ifade verdiklerini, olayın akışının epey değişeceğini biliyor muydunuz, haberiniz olsun istedik. Bu arada bu talihsiz olaydan ötürü sefalet çeken akrabalar da çok ayrı bir mesele, hadi bakalım gazanız mübarek olsun!

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, reçete yolsuzluğu konusunda kararlı duruşunuz kamuoyunda memnuniyetle karşılanıyor, vatandaş artık isimlerin de deşifre edilmesi için sizden cesur kararlar beklediğini belirten yoğun mesaj trafiği başlattı bu konuda çok da haklı yanları var…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, KKTC’nin ismini ve bayraklarını kullanarak İstanbul’da sözde emlakçıların mekanını verdiğiniz talimatlar sonucun kapattırmanız yerin ve doğru bir karardı. Bir de bu arkadaşların KKTC bağlantılarını ortaya çıkarabilirseniz iyi bir amme hizmeti yapmış olacaksınız…

Sayın Dursun OĞUZ, hastanelere verilen yemeklerin fahiş fiyatlarının ortaya çıkmasından sonra şimdi de sıra cezaevine verilen yemeklere geldi. Devletin ensesinden geçinenlerin önünü kesmek gerekirse konuyu yargıya taşımak için girişimde bulunmanız isteniyor…

Sayın Mehmet Ali YÜKSELEN, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın KKTC ziyaretinin kısa tutulması nedeniyle kendisinin LAÜ’ye yapacağı ziyareti başka bir tarihe ertelemesi büyük bir talihsizlik olarak anılacak. Oysa kendisine vereceğiniz brifing için günlerce uğraştığınız söyleniyor, ne yapalım artık sağlık olsun…

Sayın Ünal ÜSTEL, Ankara heyetinin iki günlük ziyareti sonrasında yoğun destek mesajı aldığınız ve bunların önümüzdeki günlerde ülkeye olumlu yansıyacağı büyük kazanımlar getireceği konuşulmaya başlandı. Tek adaylı kurultayınız şimdiden hayırlara vesile olsun…

Sayın Umut ÖKSÜZ, Eczacılar Birliği Başkanı olarak sahte reçete skandalına karışan meslektaşlarının kamuoyuna deşifre edilmesi sorumluluğunun sizin üzerinizde olduğu konusunda görüş birliği olduğunu biliyor muydunuz? Bunu en çok da işini temiz ve dürüst yapan yine sizin meslektaşlarınız talep ediyor…

Sayın Turgay AVCI, bazı üniversite yöneticileri okullarda fuhuş çetelerinin oluştuğuna dair yapılan yayınların gerçeği yansıtmadığını bu tür yayınların önünü kesmek için kurum olarak çalışma başlatmanız gerektiğini belirten mesajlar gönderiyor. Öğrenci akışının başlayacağı bu günlerde umarız gecikmezsiniz…

Sayın Ceyhun KIROK, belediye başkanı olduğunuz Çatalköy ve Esentepe’de okul çantalarının öğrencilere hediye olarak verilmesi kararı nedeniyle çok sayıda veliden teşekkür mesajlarınız geliyor. Umarız bu güzel icraatınız diğer belediye başkanlarına da örnek teşkil eder…

Sayın Atilla KARACA, Atleks Sanverler Ortaokulundan bazı veliler aradı yıpranan Atatürk Büstünü tamir etmek için yaptıkları başvurular değerlendirilmeyince Sivil Savunma olarak yardım istediklerini belirttiler, her zaman olduğu gibi yine iş başa düştü desenize…