Bayan Akıncı'nın yaptığı konuşmada şu sözler çok önemliydi:
"Dünyaya geldiğinde gelişimi için en uzun süre birine ihtiyaç duyan tek canlı insandır. Önemli olan da ihtiyaç duyduğu bağımlılık dönemlerinde doyurulmasıdır, aksi halde yaşam boyunca bir şeye (tatlı, sigara, alkol, uyuşturucu vb.) bağımlı yaşayacaktır.”
Ve dedi ki Sayın Akıncı;
"Çocuk sahibi olmak sorumluluk ister, bu sorumluluğu alamazsanız çocuk doğurmayınız..."
Mesaj gayet açık ve net;
Çocuk doğurmak belki bir kaç dakikalık bir meşguliyetin sonucu ama ya ondan sonrası!
Çanakkale'den konuk olarak gelen tiyatro topluluğu çok güzel ve anlamlı bir oyuna imza attı ve uyuşturucu kullanan gençlerin dramını gözler önüne serdi...
...
KKTC hükümetleri uzun süre uyuşturucu konusunda hiç bir ciddi çalışma yapmadı...
Yıllar önce Başbakanlık çatısı altında bir uyuşturucu komitesi kuruldu bir kaç toplantı ve basın bildirisi hepsi o kadar!
Şu anda geçmiş yıllara göre daha bir farkındalık yaratılacak gibi görülüyor...
Hele de uyuşturucuya karşı mücadele için bir takım eğitici dersler müfredata eklenebilirsi ki ilgili bakan öyle diyor ciddi bir adım atılmış olacak...
Ancak Günlük adlı tiyatro oyununu izledikten sonra bir kez daha şu tespiti yapmak mümkündür;
Konferanslar, dersler ve nutuklar bir yana bu illete karşı savaşta görsellik çok önemli...
Dinlemek, okumaktan daha ziyade görmek önemli gençler için!
...
Ve en önemli unsur ise aileler;
Bir arkadaşı vasıtasıyla uyuşturucuya alışan genç kız sahnede sıklıkla şu sözleri tekrarladı:
"Keşke konuşacak birisi olsa..."
Nice zengin ve varlıklı ailelerin çocukları var uyuşturucu batağında çırpınan...
En iyi okullarda okutuluyorlar, en pahalı araçları sürüyorlar, daha ilkokulu bile bitirmeden en pahalı cep telefonlarına sahip oluyorlar ama, en büyü sıkıntı aileler ile olan iletişim eksikliği...
Çocuklara pahalı hediyeler almak yeterli olmuyor...
Onlarla konuşmak, dertleşmek gerekiyor!
...
Bayan Akıncı'ya sonuna kadar katılırım:
Çocuk yapmak çok kolay ama onun sorumluluğunu taşımak büyük emek ve özveri ister!
Bunu gösterebilecekseniz ne ala...
Ama o kadar yüreğiniz yoksa bir değil bin kez düşünmek gerek çocuk yapmak için!
Evrendeki tüm varlıklar belki sevgisiz yaşayabilir ve büyük ama çocuklar illa ki sevgi ve ilgi ister...
Ve bunu da onlar 'keşke konuşacak birisi olsa' demeden yapmak gerek...
 
 
 
Bu fotoğraf kimin umurunda?
 
Perşembe günü Star Kıbrıs Gazetesi'nde küçük ama önemi bir haber vardı;
"Türk usulü iş güvenliği önlemi" başlığını taşıyordu...
UBP Genel Merkezi'nin çatısını tamir eden iki işçi, birisinin belinde diğerinin elinde bir ip!
Sözde böyle güvenli bir şekilde çalışıyorlardı...
Adamın elinden ip kaysa diğeri küt diye yere çakılacak!
Sonra da cenaze namazından görüntüler...
Bir iki nutuk unutulup gidecek!
Şimdi sormak lazım;
Bu haberin yayınlanmasından sonra birisi de çıkıp olayı araştırıp soruşturdu mu?
Böyle ilkel güvenlik önlemleriyle işçi çalıştıran ilgili işverenden hesap soruldu mu?
 
 
 
 
Altta itfaiye, üstte vatandaş!
 
Kalkınmada hep öncelikli bölge seçilen ama bir türlü kalkındırılamayan Güzelyurt’un itfaiye de içler acısı halde…
Bölgeye yeni bir bina yapılamadığından ve bunun gündeme bile gelmediğinden itfaiye hizmetleri üstü daire olan ve vatandaşın oturduğu bir binada verilmeye çalışılıyor!
Güzelyurtlu vatandaşlar bu fotoğrafın bile itilip kakıldıklarının, ihmal edildiklerinin ispatı olduğunu ifade ediyorlar…