Kıbrıs Adası’nın en ‘’soğuk’’ coğrafyası.

Maraş.

Resmi olmasa da ilk açılışı gazetecilere yapıldı.

Asker eşliğinde!

Kapalı Maraş burası…

Nizamiyesinden Askeri Orduevi’ne kadar çizilen güzergahın dışına çıkmak yasaktı.

Bu güzergahta araba dışında bir araçla ilerlemek yasaktı.

Durmak yasaktı.

Fotoğraf, video çekmek yasaktı. Çekenin cihazına el konulurdu!

Bahçe ya da binaların içine girmek zaten yasaktı.

Yasağı ‘’asker’’ koymuştu!

Maraş’ın gazetecilerin gezisine açıldığı gün, bu yasaklar ‘’donduruldu.’’

Sadece canlı yayın yasak idi.

Gazeteciler bol bol fotoğraf çekti.

Sosyal medya hesaplarından, fotoğraflar paylaştılar. Altlarına yorumlar da yaptılar.

Kimi, olay yeri inceleme görevlisi rolüne bürünerek, kan izlerini sürdüğünü paylaştı. kapalı Maraş’taki ‘’gülümseyen’’ pozunu koydu, yine kapalı Maraş’ın güzelliğine kıyılmış olmanın ‘’hüznünü’’ yaşadığını yorumlarken.

Kimi, heyecanını saklayamadı. Gerçekleşecek rüyanın ilk emareleri kıvamında yorumladı.

Kimi de, etliye sütlüye dokunmadan çekti pozlarını, paylaştı hesabından…

Ama ortak bir şey vardı.

Girilmeyen yere girilmişti artık.

Gezilmeyen yer gezilmişti.

Üstelik, Maraş’ın siyasi mühendislerinden birisi olan Sayın Özersay’ın ağzından dinlemişlerdi açıklamaları, geze geze, tane tane…

Maraş konusu siyasetin ağır topu olsa da, demek ki gazeteciler davet edilerek gezilebiliyormuş.

Peki ya başka yerler?

Gezilebilir mi?

Gazetecilerin görüşlerine açılabilir mi?

Gezilecek o yerin yetkilileri, sorulan sorulara açık, net cevaplar verebilirler mi?

Fotoğraflar çekilmesine izin verilebilir mi?

Nereler o yerler?

Mesela İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin ilaç depoları!

Hani atılmayı bekleyen doksan kamyon ilacın çıktığı İlaç ve Eczacılık Dairesi.

Sadece girişteki değil, sadece ve sadece depo sorumlularının girdiği, ne kadar ilacın olduğunun bilinmediği, gelmiş geçmiş Sağlık Bakanları’nın hiç birisinin, evet hiç birisinin girmediği, gösterilmediği diplerdeki, derinlerdeki depolar!

Raf düzeninin bile olmadığı, içerisinde hangi ilaçların olduğunun bilinmediği, kayıtların elle bile tutulmadığı depolar!

Oralar da basın mensuplarının gezisine açılabilir mi sahi?!

Mesela özel hastanelerin ameliyathaneleri!

Mesela özel hastanelerin yoğun bakımları!

Açılabilir mi oralar?

Var mı bunu teklif edecek bir siyasi ya da cesur bir gazeteci?

Mesela, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin Acil Servisi’nde yaşanan bir günün, bir haber dizisi kıvamında (mahremiyet ve güvenlik şartlarına uyularak), kayda alınmasına, sağlık personelinin, hastaların neler yaşadıklarının objektif ve sansürsüz topluma aktarılmasına, izin verilebilir mi?

Kapalı Maraş bile gazetecilerin gezisine açıldı.

Daha gazetecilerin gir(e)mediği çok yer var bu ülkede!

Ben sadece sağlıktan birkaç verdim.

Kapalı Maraş’tan daha da kapalı yerlerdir buralar…

Asker korumasından da daha korunaklıdır üstelik!

İnanmayan varsa, buyursun denesin,

Başarabilirse hep birlikte gezelim!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899