Duyduğum en kötü kelimedir ‘Kanser’. Hatta en ürkütücü. Ama hayatın da gerçeğidir.

Eminim ki hemen hemen herkes yakınında ya da uzağında en az 1 kanser vakası ile karşılaşmış hatta yaşadıklarına şahit olmuştur.

Kolay değildir. Peçenize yapışan bir hastalık ve onla verdiğiniz ölüm kalım mücadelesi.

İnsanın pes etmemesi için nedenleri olmalı. Hayata tutunma ve sarılma nedenleri.

İşte tüm bunların her gün mücadelesini veren ve ayakta kalmaya çalışan bir dernek varken benim yazdıklarımın çok da anlamı yok. Kanser Hastalarına Yardım Derneği yıllardır Kanser hastaları için canını dişine katarak çalışan bir dernek.

Üzülerek söylemek isterim ki ayakta durmakta zorlanan bir dernek… Maalesef ki işin gerçeği de bu. Yani ayakta durmak için direniyorlar. Neden mi?

KANSER, en ürkütücü ve tedavisi çok pahalı bir hastalık. Belki de bu yüzdendir ki hastalıkla tanışmayan kimse bunun ne denli maddi boyutu olduğunu bilmiyor. Yani ancak bu hastalıkla savaş vermeye başladığınız anda anlıyorsunuz maddi kaybınızı…

Alışveriş yaptığım her süpermarketin köşesinde gördüğüm bir bağış kutusu var. Kanser Hastalarına Yardım Derneği bir ümit ve umut olsun diye bu süpermarketlere bu bağış kutularından yerleştirilmiş. Gel görün ki ne kadar duyarsız insanlarımız var. Bu kutular azına kadar alışveriş fişleri ile dolu. Peki, ben sorarım size bu fişler hangi hastayı iyileştirmeye yardımcı olacak? Peki, komik sayılan 5 kuruş ya da 10 kuruşlar? Ayıp...

Ben şahsen utandım. Yardım için elini açan bu derneğe yapılan bir hakaret olarak sayarım bunu ben. Hakaret sadece derneğe değil aslında belki de ilerde bir gün kendi yakınının da başına gelebileceği için kendi yakınlarına, belki de kendisinedir.

Yani kısaca her insan nasıl bir engelli adayı ise her insan bir kanser adayı oldu artık ülkemizde.

Kolay mı dünyanın kahrını çekmek ve bu kahrı dert etmemek. Her şeyden öte yediğimiz içtiğimiz ürünlerden vücudunuza giren hormonların verdiği zararlar varken mümkün mü sağlıklı olmak?

İşte tüm zorluklara rağmen kendini mücadeleye adamış bu derneğe saygılı olalım. Bağış yapmak illa ki büyük paralar demek değildir. Damlaya damlaya göl olur hesabı bu yardımlarınız elbette bu hastalara çare olacaktır.

Tabi ki Kanser Hastaları Yardım Derneği dendiği zaman akla gelen tek bir isim var. Kendini bu işe adamış, özverili ve fedakâr duruşu ile büyük beğeni toplayan Raziye Kocaismail’i buradan tebrik etmek isterim. Bugün kimse kimsenin umurunda değil iken kendisi büyük sorumluluklar üstlenmiş. Hayatı yaşamak varken, yaşamak için savaşmayı seçmiş… İşte bir kez daha bir kadının başardıkları ortadadır. Tebrik ederiz…