Son yıllarda siyasi arenada gerçekleşen tüm kaygı verici gelişmelerin, halk üstünde bir garip etki yaratığı gerçeğini, görmezden gelmemiz mümkün değil. Evet değil de, ne olduğunu anlamakta çok mümkün olmuyor doğrusu. Tüm sosyal medya paylaşımlarına bakılınca ya da yol da belde, eş dost muhabbetlerini dinlerken, bir fikrin olur gibi bir durum oluyor, sonra ne oluyorsa hiç bir hareket, ya da benzeri bir fiili bişey gelmiyor.
* * *
Ancak bu sıkıntının esas nedenini anlamak on yıl öncesine kadar zordu benim için. Çünkü daha manen, daha insani, daha yaşamsal bakıp anlamaya çalıştığımdadır. Şimdi daha farklı bir pencereden bakınca, halkların kemiklerine kadar işlemiş korkuyu görmemek mümkün değil, esasen korku değil de mevzu, bunun nedeni işte bu durumu net bir biçimde açıklayandır.
* * *
Korkunun nedeni ise ilk bakışta, ekmek korkusu gibi görünsede, korku ekmek olduğunda, onu elinizden almaya çalışanlara hesabı sorulur. Esas korku maalesef ki hiçlikle taçlanmış ihtimaldir, ya da diğer bir adı ile bilinmezliğin, ihtimaller yaratıkları ile doldurulduğu zihinlerdir. Bu korku; insanı gün geçtikçe daha da hareketsizleştiren ve uyuşuk bir bakışa çeviren karmaşık zihin durumudur.
* * *
Ne yapılırsa yapılsın bu durumdan çıkabilmek çok mümkün olmuyor. İşte bu ada yarısında ki halkların oldukça fazla oranı tam bu haldedir, hiç bir bağlatıları kalmadığı hayatın, kendi pencerelerinin kirinden pasından, göremiyor oluşlarının tek suçlusu o görüntünün olduğuna inanıp, o nisbette davranıyorlar.
* * *
Evet bu bizim halkları analiz etmek çok zordur, tüm sistem üstlerine çöküşmüş kanlarını emerken, laftan sözden başka en ufak bir kıpırtısı olmayışı. Gerçekten zorlu bu analiz, başkaları hak ararken kenarda bekleyip, kısmetini bekleyen sırtlanlar gibi sinsi sinsi sırıtıyorlar.
* * *
Artık bu son gelişmelerle bişeylerin değiştiğine inanmak isterim, alım gücü düşdü, her şey baskın pahası iken devlet hayat pahalılığının maaşlara yansımasını ortadan kaldırmak için harekete geçti. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, yok hükmünde bir hükümetin yalızca sözcü şeklindeki varlığı, daha da geriyor halkları.
* * *
İşte oluşan bu şartlarda sıkışan halk, bir eylem planı ile sokaklara inmeyi planlamayı başardılar. Şimdi ne istediğinizi bilmeniz ve bu doğrultuda sizi temsilen seçilenlerden oyunuzun karşılığını istemeniz gerekir. Camlarınızı temizlemeyin, çıkın o esaretin karanlığından, aydınlık bir adımın, kararı ile gelecek.
* * *
Sen ne istediğinizi biliyor musun? ...........
Behiç Anibal…