‘’Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu ‘’
W. Shakespeare ne düşünerek türetti acaba bu sözü ,her ne düşündüyse aslında düşündüğü değil belki de düşündürdüğü ve hissettirdiği önemli .
İki duygu var içimde ,iki farklı şey aslında ,bu yazıyı yazmak için oturduğumda tamamen hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili yazmayı hedeflerken ne hissediyorsam onu yazıyor parmaklarım , dolayısyla yazımız da bu yönde şekillenecek gibi.
Hayatta iki şeyi unutmamak lazım biri vefa borcu diğeri de size karşı yapılan iyilikler
Büyüdükçe ,yaşadıkça anlıyor insan bu yazdıklarımı ,aslında hepimiz biliriz ama, ancak yaşadıkça ,tecrübe edindikçe anlıyorsun .
İyilik ve vefa borcu ?
Unutmadığınız ve unutmamanız gereken vefa borcunuzu nelerden vazgeçerek ödersiniz ?
Onurundan vazgeçer mi insan vefa borcu için , gururundan ,ilkelerinden ,yıllarca doğru bildiklerinden , vefa borcu bu kadar ağır bir yük müdür aslında ?
Ayrı ayrı dünyalar , ayrı insanlar bir yerlerde yolları kesişse de bir birini ezip geçmek zorunda mıdır tüm ayrılıklara rağmen ,fikirler uzlaşmak için değil tartışmak için de olsa ayrı dünyaların insanları hep birbirini ezip geçerken ,iyilikler yada vefa borcu da ezilip gider mi arada ?
Çok düşünüyorum bu gece, birbirini kovalayan şarkılar dinliyorum şöyle acıtan cinsten. Yani gerçekten üzgün olduğumu en ‘’ciddi’’’sinden hissediyorum , vefa borcu mu acıtan yüreğimi bu kadar ,ödemek için fırsatım var şimdi ,ama öderken ve sonra daha çok acıtırsa ! ‘’ Çiğdem ‘’olmaktan vazgeçmek mi bir anlamda bizim faturanın tutarı diyorum .
Sonra o vefa borcunu aslında ‘’Çiğdem ‘’ olduğum için sırtımda taşıdığımı anımsıyorum her ne şekilde olduysa Çiğdem olduğum için olmamış mıydı zaten ? Evet öyleydi iyiliği de kötülüğü de Çiğdem olduğum için yapmamışlar mıydı ? peki neden bu borcun faturası beni benden etmeli derken kayboluyorum .gecenin uzayıp giden apartman boşlukları ,uzun uzun boş yollar, karmakarışık düşünceler .
‘’Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu ‘’ Hoşuna gitmeyen şeyler yaşadığın zaman hayatın sana haksızlık yaptığını düşünmenin neresi yanlış derken kendi kendime aslında hayat sanki böyle, bire bir şahıslara tek tek gıcıklık güden ve ‘’şuna bir haksızlık yapayım da biraz eğleneyim ‘’ diyen şımarık bir ergen ‘midir ? diye düşünüyorum .
Sanırım herkes zaman zaman böyle karmakarışık olur ,özellikle son söz’ü siz söyleyecekseniz ?
Son sözün ağırlığında ezilmek mi , vefa borcunun altında ölmek mi ?
Ya son sözü söyler ezilirsin ama yine SEN olursun ,ya vefa borcunu öder SEN olmaktan vazgeçersin ?
Hangi birini yeneyim şimdi ? Bir rüzgar eser de ürperirsin ya ,şimdi öyle hissediyorum işte iyilik ve kötülüğün bir arada bilmediğim bir sebeple harmanlandığı bir yerde İYİLİĞİN hatırına Çiğdem mi olursun ,yoksa kötülüğü Allaha havale edip gider misin ?