Geçtiğimiz hafta elektrik kurumunda akıl almaz bir olayla karşılaştık. Şirketimizin elektrik borcunu yapılandırmak için gittiğiz kurum, EL-SEN’in olduğu binaya bu birimini taşımış. Yani ana binadan ayrılan birim EL-SEN’in bulunduğu binanın içerisinde hizmet vermeye çalışıyor. Her ne kadar hizmet verebiliyorsa!!!
Gözlerimle gördüğüm bir durumu yazmak daha kolay benim için. Öncelikle yeni taşındıkları binanın halen tadilatta olduğunu görünce aklıma gelen ilk şey neden tadilat bitince taşınmadıkları oldu. Elektrik kurumu kurumsal bir yapıya kavuşmak için sakın uğraş vermesin. Bu yapının yaşanan güvenlik zafiyetinden sonra sürdürülebilirliği tartışılır. Öncelikle bu kurum kamera sistemleri ile korunmalıdır.
Neyse konumuza dönelim; elektrik borcumuzu yapılandırmak için orada çalışan birimdeki memura dilekçemizi yapmak için gittik. Yani öncelikle bu memurların çalışmaları rahat ortamda olmalıdır. Buradaki memurlar düzenli ve güvenli bir alanda çalıştıkları zaman verimli olabilirler, bu bir gerçektir. Dağınık ortamlarda çalışma yürütülmesi ne doğrudur ne de güvenli. Odasına gittiğimiz memur 2 kişilik odada tek başına oturuyordu.
Odasında birlikte çalıştığı arkadaşı o an odada yoktu. Bizi de hayatında ilk kez görüyordu. Sağ olsun ilgilenerek bizi ne yapmamız yönünde bilgilendirdi. Biz şirketin durumunu aktardık. Tabi önceden bilgi aldığımdan dolayı benim yanımda şirkette çalışan birisi daha vardı. Yapılandırma için bir kişinin de kefil olması gerekiyordu. Biz de aynen öyle yaptık. Kimliklerimiz ile dairenin memuruna gittiğimiz zaman bize kimliklerimizi bırakmamızı ve vezneye gidip yapılandırmanın ilk taksitini ödememizi söyledi. Biz de memurun söylediğini yaparak kimliklerimizi kendisine bıraktık ve elektrik kurumunun ana binasına faturamızı ödemek için gittik. Faturamızı yaklaşık 15 dakikada ödedik. Malum aybaşıydı ve vezneler kalabalıktı.
Faturamızı ödedikten sonra memurun yanına gittik. Tam odaya girdiğimiz esnada memurun yanında birisi yapılandırma ile ilgili bilgi alıyordu. Dolayısı ile 1-2 dakika bekledik. Tanımadığımız bu kişi memura soru sorup odadan ayrıldı. Sonra memura ödeme yaptığımızı belirten kâğıdı uzattık. Aslında olay işte tam o esnada başladı. Memur bize kimliklerimizi vermek için masasına uzandı. Masasında imza attığımız kağıt vardı. Kimliklerimiz de söylemesine göre masanın üzerindeydi. Tam o anda kimlikleriniz buradaydı nereye gitti diye bakınmaya başladı. Biz hemen bizden önce odada olan adam kimliklerimizi yanlışlıkla almış olabilir düşüncesi ile adamın arkasından koştuk ve adamın yolunu kestik, tabi adam habersiz davranarak kimliklerimizi almadığını söyledi. Kısacası kimliklerimiz Elektrik kurumda kayboldu. Var mı böyle bir sistem? Yani kimliğimiz en güvendiğimiz kurumun birinde çalındı. Neyse ki 1 hafta sonra Ledra Palas’ın yakınlarında birileri tarafından bulunduğu haberi geldi. Tabi olay polise taşındı. Yani kısacası Elektrik Kurumu’ndaki güvenlik zafiyeti akıl alınır gibi değildir… Birisi çıkıp ilgilense biz de memur da zan altında kalmaz ve olay da polise taşınmazdı.