Yoğurdu üfleyerek yemek böyle bir şey olsa gerek…
Duyunca önce şaşırdım, sonra güldüm ama aklıma da yatmadı değil!
DP malumunuz Serdar beyin de zaman zaman telaffuz ettiği gibi Habeş ordusu gibidir…
Ya da şimdiye kadar öyleydi!
Siyasetteki yeni süreç DP’yi gündemin tepesine yerleştirdi ve DP Ulusal Güçler’le birlikte birinci parti olur mu olmaz tartışmaları yaşanıyor, tabi ki yine DP’nin içinde…
Ama DP’nin geçmişten kalma bir sorunu var;
Elindeki milletvekillerini bir türlü tutamamak!

İşte onun için Serdar Denktaş, güzel bir formül bulmuş;
DP’ye katıldığı farz edilen 8 vekil de dahil, aday göstereceği 50 vekile de borç senedi imzalatacak…
Kaçmasınlar diye!
Ya da kaçarlarsa bunun bedelini ödesinler diye…
Yani, UBP’den istifa eden 8 vekil de dahil eğer seçimlerde kazanır ve milletvekili olursa partilere sağlanan bir yıllık devlet desteğinin karşılığı kadar borç senedi imzalayacak ve en azından bir yıl DP’den kaçamayacak!
Her ne kadar akıllı bir yöntem olarak görülse de, şunu da sormak lazım;
Kaçacak olan vekiller, başka partilerden daha fazla miktarda para teklifi alırsa ne olacak?
DP’nin vekil sayısı yine düşecek ama en azından partinin kasasını dolduracak!
Biraz ticari gibi de görülse, en azından hem vekilden hem de paradan olmaktan iyidir…

UBP’den kopan ya da koparılan vekiller şimdilik gayet mutlu görülüyorlar…
En azından DP gibi yükselen bir partiden aday olacakları için…
Dün bir kaçı ile görüştük, birinci parti olacaklarına kesin gözü ile bakıyorlar…
Bunun hem kendilerine hem de DP’nin kendi adaylarına yarar getireceğini iddia ediyorlar.
Örneğin Lefkoşa’dan 6 vekil çıkaracaklarını düşünenler bile var…
Serdar Denktaş gibi tek başlarına iktidar olacaklarını düşünenler de yok değil!
Şimdilik hepsi mutlu ve mesut, kulislere başlayıp ekiplerini kurdular bile…
Şu da kesin ki bu seçimde de listeler havada uçuşacak ve DP’nin kadersizliği olan mühür kırma olaylarını yaşayacağız…

DP’nin tabanı ise yeni gelecek olan 8 vekil kadar rahat değil!
Dün onların da bir kaçı ile görüştük…
Eski UBP’li 8 vekile bölgelerinde verilecek olan kontenjandan rahatsız olduklarını çekinmeden belirttiler…
Yıllarca DP’ye hizmet verip, uzun bir muhalefet döneminden sonra iktidar şansı doğmuşken şimdi UBP’lilerin gelip üst sıralara yerleşecek olmaları, haliyle tabanda sıkıntı yaratmış.
Serdar Denktaş ve Ahmet Kaşif baş başa verip sıralama sıkıntısını sancı olmaktan çıkarırsa ne ala!
Yok bunu başaramazlarsa, DP 28 Temmuz akşamı çok büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir.

DP Genel Sekreteri Bengü Şonya’nın son birkaç gündür çıktığı televizyon programlarındaki açıklamalarına dikkat etmek lazım…
Partisine adaylık başvurusunu yapan genel sekreter ‘endişelerim var’ diyor sürekli olarak…
Bir yıl öncesini unutmadıklarını, kaçan vekillerin beyanatlarının halen kulaklarında çınladığını ifade ediyor…
Hele de Ejder Aslanbaba olayını parti tabanının unutmadığını, kolay da unutmayacağını söylüyor…
Yine görüştüğümüz ilçe başkanları, tam da meclise girme fırsatı gelmişken, sonradan gelen 8 vekilin önlerini kesip kesmeyeceklerinin hesabını yapıyor…
Bu da gayet doğaldır…
Sonuç olarak;
DP öyle bir geri dönüşü olmayan sürecin içine girdi ki patlama yapıp tarihinde ilk kez birinci parti olmak ile çuvallama ve hayal kırıklığı sonucu arasında gidip geliyor…
Ama heyecan da hiç olmadığı kadar dorukta…






MESAJ KUTUSU

Sayın Ejder ASLANBABA, DP adaylarının tümüne 100 bin TL’lik senet imzalatılırken size 1 Milyon TL’lik senet imzalatılacakmış, niçin acaba?

Sayın Ahmet KAŞİF, bir vatandaş merak etmiş soruyor DP çatısı altında iktidara gelirseniz batık bankalar konusundaki tavrınız ne olacak diye? Güzel soru değil mi?

Sayın Erdal ÖZCENK, DP’den Mağusa milletvekili adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun…Madem ki Serdar bey sizi yıllar sonra razı etti ne mutlu ona…

Sayın Özdemir TOKEL, DP-UG’den birinci sıradan milletvekilliği adaylığınızı duyan eski DP’liler Serdar beyi topa tutuyorlarmış…Hakkınızda hayırlısı artık…

Sayın Azra TAÇOY
, bu sıralar biraz daha az konuşmakta yarar var. Zira dost diye bildiğiniz çevrelerde yaptığınız konuşmalar başka yerlere yanlış aksettiriliyor, bizden uyarması…

Sayın Halil FALYALI, tüm çabalarınıza rağmen UBP’nin parçalanmasını önleyememişsiniz. Cem Dana sizi Kumyalı örgütüne başkan yapacakmış, bu kıyağımı unutmasın diyor…

Sayın Kemal DÜRÜST,
Türkay beyin parti değiştirmesiyle birlikte rahat bir nefes aldığınız söyleniyor…Siz yine de sağlam basın dostunuzun yanında çok da düşman var, hem de en yakınlarınızda…

Sayın Nabi KÜRÜM, DP-UG’den Mağusa milletvekili adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun…Biraz pamuk ellerinizi cebe atarsanız, iyi de bir ekip kurarsanız şansınızın olduğu söyleniyor…

Sayın Türkmen SENCER,
seçim öncesi DP’ye geriye döndüğünüz ve önemli görevler alacağınızı duyduk…Bazı partililer tepkili bilmenizde yarar var…

Sayın Kemal HIFZIOĞLU, bir kez daha çizmeleri giyme zamanının geldiğini söylüyormuşsunuz. Yanına bir at bir de kırbaç iyi gider değil mi? Gazanız mübarek olsun…

Sayın Mehmet ÇANGAR, Engelliler Federasyonu’na üç adet minibüs bağışladığınızı memnuniyetle öğrendik. Diğer zengin iş adamlarımıza da örnek teşkil etmesini dileriz. Allah da size çok versin…

Sayın Mutlu ATASAYAN, jet ski dünya şampiyonasına, hem de Yunanistan’da KKTC bayrağı ile katılmak isteyen bir sporcuya halen cevap vermemişsiniz…Bu fırsatı kaçırmamak gerekiyor…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Lefkoşa’nın en güçlü adaylarından birisi olarak sağlam basmakta yarar var. Zira sizi önünde engel olarak gören çok sayıda bakan ve milletvekili var…Tuzaklara dikkat…

Sayın Zorlu TÖRE, seçimler için kendinize başta oğlunuz olmak üzere genç bir ekip kurmuşsunuz…Sıralamada da şanslı olursanız Meclis’e bir kez daha gireceğinize kesin gözüyle bakılıyor…

Sayın Mehmet UYSAL,
milletvekili adaylarını ve sıralamalarının İrsen bey tarafından belirlenecek olması en fazla sizi rahatsız ediyormuş. Sizin dükkan makinist dükkanı olmaktan çıktı danışmanlık ofisine döndü değil mi?

Sayın Kemal ÖZTÜRK, vekilliğe tam da çok yaklaşmışken UBP’den gelen vekiller biraz canınızı sıkmışa benziyor..Siz rütbesiz askersiniz olsa da olur olmasa da…Mücadeleye kadar devam…

Sayın Erhan ARIKLI, köy gezilerinde aday olma konusunda baskı altında olduğunuz söyleniyor…Son karar için aile meclisini toplamakta yarar var…Sonuçta 24 saat kapı kapı gezecek olan onlar değil mi?

Sayın Serhat KOTAK, adaylık başvurusunu halen yapmadığınızı duyduk. Son güne bıraktığınıza göre biraz kafanız karışık desenize…Hiç hesapta olmayan adaylar çıktı değil mi? Siz de haklısınız…




Günün Fıkrası

Rüya


Adamın biri bir rüya görür ve sabah kalktığında işe gider ve patronuna anlatmaya başlar;
- "ATIF bey ikimizde aynı yolcu uçağında seyir halindeyken ikimizde yuvarlanıp uçaktan düşüyoruz. Siz bal çukuruna ben ise bok çukuruna düşüyorum",
patron hemen atılarak:
- "O kadar olacak tabi ki patronluk..."
- "Fakat ilginç yanı da bu ya, ikimizde birbirimizi yalayarak temizliyoruz..."