2014 yılındaki yazılarımı arşivlerken dikkatimi çekti, geçen yıl en fazla Sağlık Bakanı Ahmet Gülle’yi eleştirmişim…
Olumlu icraatlarını da alkışlamışız, doğru olan da bu zaten…
Geçen yıl üzerinde en fazla durduğum konu CTP’nin muhalefetteyken sağlık konusundaki vaatleri oldu…
UBP’ye sağlık politikaları nedeniyle ağır eleştiriler yöneltmişlerdi!
Broşür bastırıp dağıtmışlar iktidara geldiklerinde hastanelerdeki tüm sağlık hizmetlerinin ücretsiz olacağını ifade etmişlerdi…
Yapamadılar çünkü bütçenin elverişsiz oluşu hastaneleri de vurmuştu!
Ve Mağusa Hastanesi konusunda da onlarca yazı yazdım…
Bunlardan en önemlisi fatura yolsuzluğuydu sağ olsunlar dikkate aldılar sorumlu kişi şimdi yaptığının bedelini ödüyor…
2015 yılında da belli ki Mağusa Hastanesi konusunda çok kez yazacağız çünkü orada yönetim bir türlü sistemi oturtamadı…
Oturacağa da benzemiyor!
İşte Mağusa Hastanesi için çok ciddi iddialardan bir tane daha;
Gazimağusa Devlet Hastanesi son bir yıldır adeta sağlık ocağı görünümünde hizmet vermeye başladı…
Koskocaman devlet hastanesinde tam bir yıldır EKO yapılmıyor ve eko teşhisi konan hastalar ise ismi de verilerek özel hastaneye yönlendiriliyor!
Kaldı ki Lefkoşa Devlet hastanesinde EKO yapılıyor özelde ise Eko fiyatları 200 TL, yani vatandaş hastaneden hizmet alamıyor ve doktorlar tarafından başhekimin talimatı ile özel bir hastanenin hem de ismi verilerek oraya yollanıyor.
Bakın geçtiğimiz gün İskele ilçesinden bir kadın hem de Onkoloji hastası sosyal yardımdan maaş çekiyor, kadının ismi bizde saklı çünkü kadın ‘ismimi verirseniz bana hastanede artık bakmayacaklar’  ismi bizde saklı bakın kadının anlattıklarına hastaneye gitti doktora bakındı doktor kendisine EKO yapması için reçete yazdı danışmaya gitti danışmada kendisine hemen görevli daha önceden tembihli ya abla bu özelde x hastanede yapılır dedi…
Ama özeldeki hastaneler ve ayrıca Lefkoşa Hastanesi’nde yapılır da demedi.
X hastanede dedi kadın”
Böyle hastane olur mu?
Tam bir yıldır eko yapılmıyor… Başhekim ne için görevlendirilir veya atanır özele telefon açtım 200 TL dendi!
Ben zaten sosyal yardımdan 870 TL maaş alıyorum, iki çocuğum var, cebimde ise köyüme gidecek otobüs parası ancak çıkar diyerek gözyaşlarına boğuldu”
Nasıl hastane bu?
İşte başka bir feryat daha;
Hastanede tam bir yıldır DOPLER,de yapılmıyormuş!
Bunun yanında hastanede tomografi çekiliyor ama buradaki doktorlar sonuçları okumuyorlarmış!
Dia çekilen tomografi CD’leri Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne gönderiliyor ve sonuçların gelmesi ise tam bir ayı alıyormuş!
Hastane  başhekimi sözünü doktora geçiremiyor… Hastanede EKO cihazı var Dopler cihazı var, tomografi okuyacak doktor varken bunları yaptıramayan bir başhekim orada ne yapıyor?..”
Sağlık Bakanı Ahmet Gülle ve ekibine ithaf olunur…
 
 
 
Tapu’da neler oluyor?
 
“Levent bey, ben İngiltere’den bir tapu işim için geldim. Pazartesi gününden itibaren Mağusa tapusunda sistemin çökmesinden dolayı işlem yapılamıyor.
Çok küçük bir imza işim vardı 1 saatlik fakat perşembe oldu hala imzayı atamadım.
Lütfen yetkilileri uyarınız…”
 
(Tuğrul MUSTAFA)
 
Gürpınar: Kıyak yapmadık!
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, dün yazdığımız ve çalışanlarının sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını yapmayan ama bakanlık tarafından ihaleye katılmasında sakınca görülmeyen şirket konusunda telefon açarak açıklama yaptı…
Merkezi İhale Komisyonu’na bu konuda bir yazı gönderildiğini doğruladı.
Talep ilgili şirketten değil K.T Müteahhitler Birliği’nden gelmiş…
AB’den 5.4 milyon Euro alacağı varmış ve bu konu mahkeme tarafından teyit edilmiş.
İşte bu yüzden ilk kez böyle bir yöntem uygulanmış ve ihalelere katılabilmesi için böyle bir yazı gönderilmiş…
Ayrıca çalışanların 2015 yılından itibaren yeni yatırımlarını yatırma taahhüdü de alınmış!
Bu yazı yasal mı değil mi sonuçta Merkezi İhale Komisyonu verecek…
Merkezi İhale Komisyonu da konuyu Savcılığa bildirdi ve şimdi oradan görüş bekliyor.
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Zeren MUNGAN, bakanlığınız süresince belki de ilk kez Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar ile ters düşüyorsunuz değil mi? Çalışanların yatırımlarını yapmayan bir şirket ihaleye giriyor ve hem de kazanıyor. İşte o zaman kazanamayan şirketler kazan kaldırıyor. Bakalım Savcılık bu konuda nasıl bir görü belirtecek!
Sayın Pervin GÜRLER, belli ki 2014 yılı uyuşturucu suçluları konusunda sizin için başarılı bir yıl oldu. Bu arada hükümete yaptığınız gönderme de gayet yerindeydi. Bu arada artık kuryeler dışında uyuşturucu baronlarını da enselemenizi bekliyoruz. Onları yakalayamazsanız bu işin kökü kurumaz…
Sayın Derviş EROĞLU, seçim sürecinde yatın kalkın Kutlay Erk sizin için ağır eleştirilerde bulunsun. Zira o konuştukça sizin oylar da doğru orantılı olarak yükselmeye başlıyor Hatta kendisini bu konuda teşvik bile edebilirsiniz…
Sayın Kudret ÖZERSAY, Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneğinin kontrol altına alınması konusundaki açıklamalarınız vatandaşı tatmin etmedi. Bütün örtülü ödeneklerinin tamamen ortadan kaldırılması isteniyor haberiniz olsun…
Sayın Tolga Ahmet RAŞİT, LTB’nin 200 bin TL’lik araba lastiği ihalesini sizin aile şirketi kazandı ama sizin bu konudaki ihale komisyonu toplantısına katılmamanız örnek bir davranıştı. Şikayet eden diğer lastik şirketleri belli ki olayın gerçek yüzünü bilmiyorlar…
Sayın Kathy KOBAT, Mağusa’dan bir  hastane personeli aradı size Gazimağusa Devlet Hastanesi’ndeki usulsüzlükler ile ilgili mavi bir dosya vermiş. Siz konuyu sonuçlandırmazsanız dosyayı bizimle paylaşacağını söyledi, sonra uyarmadı demeyin olur mu?
Sayın Teberrüken ULUÇAY, Tapu Dairesi’ndeki sistem arızası konusunda sizden dün bir açıklama bekledik ama susmayı tercih ettiniz. Ada genelinde şikayetler yoğunlaşıyor hadi artık işin gerçeği ne ise açıklayınız…
Sayın Doğan BAĞKUR, Doğancı’dan üretici arkadaşlar aradı bir an önce Bakanlar Kurulu kararı ile bölgelerine su verilmesini istiyorlar. Bu konuda öncülük yapmak da size düşüyor değil mi?
Sayın Hasan SADIKOĞLU, evlere sağlık hizmeti başlatılması bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. Tüm bölgelere yayılması için yeni bir girişim başlatmakta fayda var…Tebrik ederiz…
Sayın Hüseyin GÜRŞAN, hayvancı birliklerini eyleminde bazı sinirli eylemciler üstünüze fazla gelince moralinizin hayli bozulduğunu duyduk. Sizin gibi mülayim birisi bunu hak etmedi ama onların da gözü o anda hiçbir şey görmüyordu…
Sayın Meriç ERÜLKÜ, Hünkar Gecesi epey bereketli geçmiş ve 100 TL kadar parayı kasaya koymuşsunuz. Şimdi sıra piyango çekilişinde, böylelikle kulübün bütün borçlarını rahatlıkla kapayabilir ve düzlüğe çıkabilirsiniz…
Sayın Kutlay ERK, partinizin genel sekreterliği gibi çok önemli bir görevdesiniz ama seçim sürecinde biraz sakin ve daha ılımlı olmakta yarar görüyoruz. Siz ne zaman konuşsanız sağ oylarda saflar daha da sıklaşıyor!
Sayın Şener ELCİL, hani bir laf vardır ya ‘uyan da balığa gidelim’ diye tam size göre oldu bu kez! Hayvancı eylemi bittikten sonra destek vermek çok da inandırıcı olmadı. Memur dışında da diğer emekçi kesime daha fazla ilgi göstermelisiniz…
Sayın Ali BAŞMAN, takımdan kaçan futbolcular için ‘ahlaksız’ benzetmesi yapmak sizin gibi centilmen birine hiç yakışmadı. Zaten onları zorla tutamazdınız kalsalar bile takıma hiçbir faydaları dokunmazdı. Olmayacak her işte bir hayır var derler…
Sayın Cemil KARZAOĞLU, müşavirlik döneminde İngilizceyi öğrenmeyi kafanıza koymuşsunuz. Yurt dışında eğitim almak için fırsat kolladığınız söyleniyor, bakalım bakan bey sizi bırakacak mı?
Sayın Serhat AKPINAR, devlet ve hükümet ile hep işi olan bir üniversite için Cumhurbaşkanlığı seçimleri için anket düzenlemek büyük cesaret isteyen bir konuydu. Hele sonuçlardan sonra şimdi ellerinde testere ile sizi gözleyecekler aman dikkat!
  
 GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


Günün Fıkrası
 
 
Pijama...
 
Bir gün Temel Dursun'a misafirliğe gitmiş ve aniden bastıran şiddetli yağmur Temel'i zor durumda bırakmış.
Dursun, Temel'e :
-"Temel ,sen bu yağmurda bir yere gidemezsun, pu gece pizde yatarsun."
Temel:
-"Olur, bu gece burdayum" der ve Temel Dursun'nun olmadığı vakit ortadan kaybolur.
Aradan zaman geçer ve kapı çalınır.
Dursun bakar ki gelen Temel.
-"Ula Temel, nereye cittun.?"
-Eve pijamami almaya cittum da.