77 Yaşındaki adamıza turist olarak gelen ve boğulma tehlikesi geçirip ölümden dönen Ayten Maydak diyor ki;

“…Sonuçta ölümden yaşama dönüşün tüm basamaklarını yaşarken KKTC’nin 2 önde gelen hastanesini , acil ve yoğun bakımlarını ve cankurtaran servislerinin etkin hizmetinin tanığıyım, zira bu hizmetleri birebir aldım .

30 yılını yeni tamamlamış genç bir Cumhuriyet olan KKTC ‘de insanın beklediği ilk temel hizmet olan sağlık konusunda bu cansiperane davranışları sosyal basın aracılığıyla duyurmayı bir insanlık borcu olarak kabul ediyor, üstümde emeği olan sağlık ailesine ‘’sağ olsunlar!’’ diyorum…”

Bu mesaj önceki gün sadece tıp camiasını değil bütün kamuoyunu mutlu etti…

Çünkü böyle haberlere çok ihtiyacımız olan bir süreçten geçiyoruz!

En çok da hekimler adına sevindik bu memnuniyet mesajına…

Bizler Lefkoşa ve G.Mağusa Devlet Hastanelerinde yaşanan olumsuzlukları haber ve yorumlarla kamuoyuna duyururken, Türkiye’den gelen bir turist bu hastanelere olan memnuniyetini dile getiriyor!

Rahmetli babam hep derdi ki;

“Allah hastaneleri kimseyi düşürmesin, ama onları eksik de etmesin…”

Ne kadar çok doğru söylemiş!

Dünyanın neresinde olursanız olun hastanelere bir rahatsızlıktan sonra şifa bulmaya gidersiniz, belki bir takım olumsuzluklar nedeniyle şikayetlerde bulunursunuz ama işte gelin görün ki onların varlığı bile insanın için rahatlatır…

Şu anda tıp dünyasında gergin bir bekleyiş var…

1 Ağustos tarihi çok ama çok önemli bir sürecin de başlangıcı!

Bu tarihten sonra artık devlet hekimleri için ikinci iş tamamen sona erecek ve bir tercih yapmak zorunda kalacaklar…

Bakanlığın Döner Sermaye Yasası bir umuttu o da Cumhurbaşkanlığında takıldı, durum daha da vahim bir hal aldı!

Konunun şimdi dört bacağı var…

Hukuk, bakanlık, devlette çalışan hekimler ve serbest çalışan hekimler ki bunun mimarı da zaten yasaların uygulanmasını isteyen K.T. Serbest Çalışan Hekimler Birliği oldu!

Sonuçta 1 Ağustos tarihine çok az bir süre kaldı ve sağlık gibi hayati bir konu hala muallakta duruyor…

Bilindiği üzere ilgili sendika bazı duyurular yapıp devletten istifa edecek olan hekimleri belirleme çalışıyor…

Bu arada bir iki de istifa oldu ama, bunlar sistemden dana ziyade hastanelerde kemikleşmiş olan bazı hekimlerden kaynaklandı!

Çünkü öyleleri var ki yönetimi ellerinde tutmak pahasına başka hekimleri canından bezdiriyor…

İstifa mektupları yazıp, yönetimi tehdit ediyor ama bir türlü istifasını gerçekleştirmiyor!

Çünkü hem devlette hem de özelde çalışanların devletten istifa etmesi o kadar kolay değil zira devlet onlar için özelde bakmaları için tam bir hasta kaynağı!

Elbette asıl istifa etmeleri gerekenler istifa etmeyecek ve başkalarının istifasını bekleyip erki ellerinde bulundurma niyetindeler…

Bu konuda asıl soru şu olmalıdır;

1 Ağustos’ta eğer çok sayıda hekim istifa ederse bunun için alternatif önlemler alındı mı!

Zira şimdiye kadar yapılan önlemler başka hastanelerde çalışan hekimleri Lefkoşa’da ki hastaneye nakil etmekten başka bir şey olmadı, bu da hastaneye doğal olarak yığılmaları arttırdı…

Onun içindir konu bireysel değil tamamen toplumsal bir sorun haline gelmiştir!

Karşılıklı suçlamalar ve topu birbirine atmalar hiçbir işe yaramadığına göre alınacak önlemlerde fikir birliğinin hayati önemi vardır…

Tüm taraflar birlikte adım atmalı ve toplum yararını önde tutmalıdır!

Bu devlet de bizim, hastaneler de ve hekimler de bizimdir…

Köpek mamasıymış!  

Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları talihsiz bir açıklama yaparak Güney’den kaçak olarak getirilen etlerin orada köpek maması olarak kullanıldığını ifade etmeye çalıştı…

Yani kamuoyuna bir mesaj verdi aklı sıra!

Çünkü artık KKTC’de güneyde satılan etler yarı fiyatına olduğu için rağbet görüyor…

Bu konuda kimse de kimseyi eleştiremez!

Vatandaş cebini düşünür ve bir kıyas yaparak ucuz olanı oradan alır…

Burada asıl önemlisi bizdeki et fiyatlarının niçin aşağıya çekilememesidir!

Mezbahadan okka ile alınan etler kasaplarda kilo ile satılır…

Güney’deki eti köpek maması olarak nitelendirmek kolaycılıktan başka bir şey değildir!

Ayrıca ayıptır ve günahtır…

1 Top dondurma 2 Euro olur mu!

Şimdi tatil zamanı haliyle vatandaş da bütçesine göre ya yurt dışında ya da KKTC’deki otellerde tatil keyfi yaşıyor…

Ama bazı oteller fiyatları uçurmuş ki haliyle şikayet konusu oluyor!

Bir okurumuz arayarak kaldığı otelde bir top dondurmanın 2 Euro olduğunu görünce şaşkına döndüğünü ifade etti.

3 çocuğu için ikişer toptan toplam 48 TL ödeme yaptığını söyleyen vatandaş fiyatlar konusunda otellerin denetim altına alınmasını istedi!

Bu arada sırf çocuklar yesin diye de kendisi ve eşi dondurma hakkını kullanmamışlar…

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, devlette ikinci iş yasağına sayılı günler kala umarız ki istifalar sonrasında yaşanacak olan kaos için gerekli önlemleri almışsınızdır. Bu arada hastanelerde güvenlik ihalenin mahkemelik olması nedeniyle hiç yok ve ara elamanlar da dahil büyük sıkıntılar yaşanmaya başladı!

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, devlette çalışan hekimlere uygulanacak olan ikinci iş yasağı konusunda yasalı koruma açısından büyük kararlılık içinde olduğunuz konuşuluyor. 1 Ağustos’a az bir süre kala tüm önlemlerinizi almışsınız bile…

Sayın Akile SARIOĞLU, YÖDAK’ın başına geçtikten sonra artık alışma devresi bitmiş ve denetlemelere başlamışsınız bile! İyi de yıllardır o makamda oturanlar ne oldu da tek bir üniversiteyi bile denetleyemediler. Tebrik ederiz…

Sayın Emine DİZDARLI, makam aracınız artık antika araç kapsamına girip sürekli arızalandığı halde hükümet bir türlü yeni makam aracı tahsis etmedi diye duyduk! O kadar rapordan sonra dua edin de sizin dairenin elektriklerini kesmiyorlar…

Sayın Ödül MUHTAROĞLU, büyüme rakamlarında bir düzeltme açıklaması yapmanız yerinde ve doğru oldu. Zira uzun bir süre daha bazı çevreler bu konuda muhalefete devam edecekti. Bu arada hangi 8 ülke arasında yapıldı, onu da açıklamanızda yarar var…

Sayın Sıla USAR, hastanede arkadaşlarınız bir minik anket düzenlemiş ve devletteki işinizden istifa etmeyeceğiniz sonucu çıkmış. Doğru bir karar verirsiniz zira en azından sırtınızı dayadığınız bir şeyin olması her zaman garantidir değil mi!

Sayın Suphi COŞKUN, Arch Houses’i açtıktan sonra vatandaş akın etmiş ve bütün odalar dolmuş. Ha keşke bunu kapatıldığı ilk gün yapsaydınız. Hayırlı işler bol müşteriler dileriz. Bakalım siyasiler şimdi nasıl bir atakta bulunacaklar!

Sayın Kemal YILMAZ, istifa meselesini belli ki şimdilik rafa kaldırdınız ve yarın izinsiz bungalovları yıkmak için işletmecilere süre vermişsiniz. Onların ardında bazı hükümet üyeleri olsaydı bu durumlar yaşanmazdı değil mi, kader utansın artık!

Sayın Aziz KAYA, Gemikonağı sahilindeki sokak lambalarının hiçbiri yanmıyor ve bu da ötü görüntüye yol açıyor. Bu bölgeyi biraz daha canlandırmak için proje üretmeniz bekleniyor zina okulların açılmasına az bir süre kaldı…

Sayın Mustafa AKINCI, artık ağzınızla kuş tutsanız birilerine kesinlikle yaranamayacaksınız. Evin içinin temizliği konusunda söyledikleriniz de fazlasıyla abartıldı. Bu arada yakında Saray’da da bir temizlik olacak diye duyduk, merakla bekliyoruz!

Sayın Özdemir BEROVA, talihsiz bir deniz kazası geçirdiğinizi üzülerek öğrendik, büyük geçmiş olsun. Bu arada bazı çirkin yorumculara inat daha büyük ve modern bir tekne almanızı bekliyoruz. Can sizin mal da sizin değil mi ama!

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, mesai saatlerinde vatandaşın sorunlarını görüşmek için evinizin yanında ofis açmanız yerinde ve doğru bir karardı. Hem seçim ofisi için de lazım olacaktı değil mi! Bu arada kara verdiniz mi başkanlık mı yoksa vekillik mi!

Sayın Simavi AŞIK, Kuşadası’nda tatildeyken depremi yaşamak büyük bir talihsizlikti, büyük geçmiş olsun! Artık dönünçe başınızın gözünüzün sadakası olsun diye fakir fukarayı sevindirin ki onlar da sebeplensin…

Sayın Altay FIRAT, Bedis piknik alanındaki ahşap yapının devlet tarafından satın alınması için girişim başlatıldığını duyduk. Yalnız umarız fiyatı bizim duyduğumuz fiyat değildir zira bu çok fahiş olacak, uyaralım istedik!

Sayın Erdoğan ŞANLIDAĞ, sitemli olarak her gün yüzmek belli ki epey yaramış ve tam bir delikanlı görünümüne sahip olmuşsunuz! Bir de Lefke’nin suyu ve ekmeği herkese yarıyor değil mi! Hadi bakalım artık sıra aktif siyasette…

Sayın Levent HIZAL, bahçede incir hasadına başladığınız gözlemleniyormuş. Komşuların payını bir yana ayırın ki Müslüman’ın malının ortak olduğu gerçeği de doğrulanmış olsun. Buz dolabında bekletirseniz seviniriz…