“Dün sosyal medya Atatürkçülükten geçilmiyordu, şaştım kaldım!”
Söylediği doğruydu!
Ata’mıza gönülden bağlı olanları bir yana koyuyorum…
Ama içimizde öyle iki yüzlü insanlar var ki onlar için konjektür neyse o!
Nasıl bir ruh haliyse artık bu…
Onun için Atatürkçü insanları da ikiye ayırmak lazım!
Gerçekleri ve sahteleri diye…
…
Dün sabah saat 09.05…
Ata’mızın 78 yıl önce gözlerini yumduğu saat…
Bizde de her yıl olduğu gibi törenler düzenlenir, anma programları yapılır!
Ve o saat sirenler çalar, saygı duruşunda bulunulur…
Peki bu mecburiyetten mi!
Kesinlikle değil…
Tamamen içten gelen bir duygudur sirenler çaldığında saygı duruşunda bulunmak!
Çoğumuz da yaparız zaten…
İki dakikacık!
Ve bir film şeridi geçer onun yaşam hikayesi gözlerimizin önünden…
…
Dün saat 09.05…
Yine sirenler çalıyordu yurdun dört bir yanında…
Herkes ayaktaydı Ata’sına saygı için!
Ama ayağa kalkmayanlar da vardı…
Öyle eften püften kişiler değil bunlar!
Devletin emniyet bekçileri, ülkemizin bazı polislerinin umuru bile değildi Ata’ya saygı…
Maliye Bakanlığı bahçesinde Hayvancılar Birliği’nin başlamasını bekliyorlar, o anda sirenler çalıyor ama popolarını kıpırdatma gereği bile duymuyorlardı!
Ne yalan önce inanmadım gelen ihbara…
Sonra resimler kayıtlar geldi elimize!
Olamaz dedimse de içimden oluyordu…
…
Ne yazık ki bu devletin polisinin bazılarının Ata’ya saygısızlığının daniskasıydı bu…
Kimi ayakta sohbet ediyor, kimi oturduğu iskemlede cep telefonundan sosyal medyayı takip ediyordu ama Ata’mız için ayağa kalkın 2 dakikalık saygı duruşunda bulunmayı akıllarından geçirmiyordu!
Ya da ‘bunca yıl saygı duyduk ta ne oldu’ havasındaydılar…
Onun için yukarıda yazdım, gerçek ve sahte olanları!
Devlet törenlerinde, devlet erkanı önünde nefes almayıp esas duruşta olanlar oturdukları yer biraz da arka bahçe olunca gerçek ruh hallerini gösterip içler acısı durumumuzu gözler önüne seriyorlardı…
Polis yetkililerinden talebim şudur;
Kimse kalkıp ta bu polis arkadaşlara bir suçlamada filan bulunmasın!
Sadece sorsunlar;
Ata için 2 dakikalık bir saygı duruşunu niye esirgediler!
Devlet yaratan biri için, devletin içinden gelen saygısızlık insanın içini acıtıyor çünkü…
Tufan hoca Türkiye’yi yabana atmamalı!
CTP’de hafta sonu yeni bir dönem başlıyor…
Bu nedenle Tufan Erhürman dün bazı meslektaşlarla buluşup manifestosunu açıkladı!
Sağ olsun bizi de bu toplantıya davet etti ama toplantıdan iki saat önce haberimiz oldu diye katılamadık…
Parti genel merkezinden gelen basın bildirisini okuduk, onun için bazı değerlendirmede bulunma ihtiyacı hissettik.
Tufan hocaya Türkiye ile ilişkileri sormuşlar…
Bu konuda manifestoda yokmuş!
Gerekçe de ilginçti…
Türkiye’yi biraz küçümsemiş anlaşılan!
“İlişkiler tüm ülkeler ve halklarla aynı olacak” demiş ve böyle geçiştirmiş…
Bize göre daha yolun başında hata yapmış!
Türkiye’yi bu kadar hafife almamalıydı zira geçmiş dönemde alanların partiyi ne hale getirdikleri ortada…
Yol yakınken bu hatadan dönmesini arzu ederiz!
Tabi ki sadece partilisinden değil, ülkenin genelinden oy isteyecekse…
DAÜ’yü basacaklardı!
Önceki gün DAÜ Rektörü Prof.Dr. Necdet Osam aradı telefonda biraz sohbet ettik.
DAÜ’deki öğrenci olaylarını konuştuk!
Olay çıkarmak isteyenlere sert önlemler alındığı için bazı akademisyen arkadaşlar tepki göstermişti.
Öğrenci konseyi seçimlerinin yapıldığı gün 5 araçta arama yapılmış ve çeşitli saldırı aletleri ele geçirilmiş.
İçlerinde döner bıçakları bile varmış!
Onun için Osam, güvenlik konusunun çok önemle olduğunu üç-beş kişinin binlerce öğrenciyi rahatsız etmemeleri için tüm önlemlerin alındığını ifade etti.
Darp edilen kadınlar susuyor!
Daha öncede yazmıştık…
Bir daha vurgulama gereği duyduk!
Geçtiğimiz aylarda bir meslektaşımızın eşi tarafından dövüldüğünü duyunca kendisini arayıp olayın doğru olduğunu öğrenip üzülmüştük.
Özellikle tembihledi sayfamızda konu etmeyelim diye!
Dün de başka hem de çok aydın bir kadının yine eşi tarafından darp edildiğini öğrendik…
O da gizli kalmasını istedi!
Bizim içim gizli kalmasının bir mahsuru yok ama…
Darp edilen kadınların sessiz kalması hatta konuyu polise bile aksettirmemeleri düşündürücüdür!
MESAJ KUTUSU
Sayın Süleyman MANAVOĞLU, dün 10 Kasım törenlerinde saygı duruşuna katılmayan polis arkadaşları cezalandırın demiyoruz ama en azından bir onlarla sohbet edin, Ata’ya bu kadar saygısız olmanın nedenlerini öğrenin. Devletin emniyet güçleri de bu kadar sorumsuz olursa diğerleri ne yapsa yeridir!
…
Sayın Olgun AMCAOĞLU, Ercan’ın ihalesiz olarak 11 Milyon Dolar karşılığında denetlenmesi kararlarında hep sizin imzanız var ve birileri bunun peşine düştü bilesiniz! Umarız ileride başınızı ağrıtacak olaylarla karşılaşmazsınız!
…
Sayın Kenan ARİFOĞLU, yeni başkanı olduğunuz K.T.Tabipleri Birliği üyesi bazı doktorların para karşılığı hasta raporu verdiğini biliyor muydunuz! Yakında bu konuyu gündeme getireceğiz şimdiden haberiniz olsun istedik!
…
Sayın Mustafa NAİMOĞLULARI, siz eylem yaparken devletin kapılarını kırıp yakarsanız haklıyken haksız duruma düşersiniz! Bu eylemi vatandaşı rahatsız etmeden gerçekleştirmenizi öneririz zira insanlar artık homurdanmaya başladı!
…
Sayın Tufan ERHÜRMAN, yolun daha hemen başında yayınladığınız manifestoda Türkiye ile ilişkileri çok sıradan ilişkiler olarak nitelendirerek sanırız olayı biraz fazla hafife aldınız! Haddimiz olmayarak sizi uyarma ihtiyacı hissettik!
…
Sayın Mehmet BİCEN, Kıbrıs sorunu üzerine yapılan müzakereler yoğunlaşırken Doğancı’nın bu kez fazlasıyla sessiz kaldığı gözleniyor. Bazıları barış ateşini ne zaman yakacağınızı merak etmişler haberiniz olsun istedik!
…
Sayın Barış BURCU, Mont Pelerin’de sürdürülen hararetli pazarlıklar konusunda tatmin edici açıklamalar yapılmayınca kamuoyu kendi senaryosunu çizerek ciddi tartışma ortamları oluşmaya başladı. Bu yüzden dönünce sağlam açıklamalar bekleniyor!
…
Sayın Okan Veli ŞAFAKLI, master öğrencileriniz epey sıkı ve sert olduğunuzdan şikayet etmeye başladı. Doğrusunu yapıyorsunuz, şimdiden ipleri sıkı tutun ki gevşemesinler ve vatana millete yararlı akademisyen olsunlar, bizden size tam destek…
…
Sayın Erhan ARIKLI, partinizin amblemindeki meşale belli ki DP’yi epey rahatsız etti ve konuyu mahkemeye taşıdı. Bu da delmektir ki ciddi olarak rahatsızlık vermişsiniz. Bakalım bu tartışma nerelere kadar gidecek!
…
Sayın Kemal DÜRÜST, önceki akşam Kalkanlı’da Kutlu Evren ve bazı bakan ve vekillerle çok özel yemekli bir toplantıda görülmüş sonra da ışığı gören içeri girmiş. Bu arada hesabı kimin ödediği de merak konusu olmuş…
…
Sayın Necdet OSAM, birkaç akademisyen arkadaş eleştirdi diye üzülmenin hiçbir manası yok! Madem ki okuldaki tüm öğrencilerin güvenliği söz konusu ne kadar sert tedbir alsanız yeridir. Gözbebeğimiz olan bir okulu karıştırmaya kimsenin hakkı yok!
…
Sayın Yusuf KISA, iki haftayı geçti ve sizin gazete bir türlü Veysel Şahin olayını gündeme getirmedi! Meraklı ve dikkatli okuyucular soruyor, bu konuda yayınlayacağınız önemli bilgiler neydi! Vazgeçtiyseniz de bunun nedenlerini açıklamak şart oldu değil mi!
…
Sayın Mehmet ÖZKARDAŞ, 10 Kasım törenlerini bizzat Anıtkabir’de yaşamak çok daha anlamlı oluyor değil mi! Bu arada yakın dostlarınız Ankara ziyaretinden eliniz boş dönmemenizi bekliyor haberiniz olsun istedik!
…
Sayın Harun GÜLMEZ, eşinizi İstanbul’a gönderdikten sonra ilk günler bekarlık sultanlıktır demişsiniz ama şimdi başka duygular içinde olduğunuz konuşuluyor. Bu arada çamaşır makinesini kullanmayı öğrenebildiniz mi bari!
…
Sayın Yahya KURT, gazinoculuk sektöründen tamamen vazgeçtikten sonra Kıbrıs’a çok yakında dev projelerle muhteşem bir geri dönüş yapacağınızı öğrendik. Özellikle iş dünyası merakla haberlerinizi bekliyor…
…
Sayın Turgut CEYDA, Cypruvex’e bir takım iş adamlarıyla birlikte talip olduğunuzu açıklayınca buradan rant elde edenler fena paniklemiş ve hemen harekete geçmiş bile! Böylelikle işiniz epey zor görünüyor bilesiniz.