Tıp dünyasında adına akıllı ilaç diyorlar…

Kanserin evresi ve türüne göre tüm dünyada kullanılıyor!

Bizde de bazı hekimler hastalarına bu ilacın kullanılmasını istiyorlar…

Bir sorun var yalnız;

İlacın tek bir kutusunun fiyatı 2 Milyon Türk Lirası…

Her kutuda 28 tablet olunca bunu kullanması gereken kanser hastası için yıllık 26 Milyon TL para lazım!

Burada tek bir kanser hastasından bahsediyoruz…

!0 hasta olsa 260 Milyon Türk lirası, 20 hasta için de yılda 520 Milyon Türk lirası gibi uçuk bir fiyat!

Peki bu ülkenin ilaçlara ayrılan bütçesi ne kadar;

320 Milyon TL civarında…

Bu parayı bu ülkenin bütçesi kaldırabilir mi?

Kesinlikle kaldıramaz…

Bu ilacı kullanacak olan 20 hasta için bu kadar para ödense diğer hastalar ne olacak?

Kaderlerine mi terk edilsinler…

Önümüzde tek çare var, mademki bütçe bunu karşılamıyor kutusu 2 Milyon TL olan akıllı ilacı reçeteye yazmamak!

Yani hem Türkiye’de hem de Güney Kıbrıs’taki gibi bazı kısıtlama kararları almak…

Ama artık ne hikmettir bilinmez bizim devlette aynı zamanda özel hastanelerde çalışan kadrolu hekimler bu ilaçlar kullanılsın diye reçete yazıyorlar!

Hastalara da bu konuda gaz veriyorlar…

Devletin kapısına dayanın diye!

Akıllara durgunluk veren bir olaydır bu…

İyi niyetli olmayan!

Hasta ile devleti karşı karşıya getiren…

Devletin kıt imkanlarını görmemezlikten gelip siyasete kurban eden!

Başka çok önemli bir konu daha var…

Ülke şu anda sahte reçete skandalıyla çalkalanıyor!

Herkes 5 doktor 20 eczacının kimler olduğunu meraktan çatlıyor…

Bu konuda biz de çok sayıda mesaj alıyoruz bazı isimleri bildiğimiz halde etik olmayacağı nedeniyle açıklamıyor, konunun artık yargıda olduğunu ifade ediyoruz!

Çok da gecikmeden devleti soyanlar bedeli neyse ödemeli…

Hani bir de şu imha edilmesi gereken tonlarca ilaç var ya!

Sahi o konu ne oldu?

Tabi ki yılan hikayesine döndü…

Ama çok önemli ihbarlar gelmeye başladı!

Tonlarca ilaç içindeki uyuşturucu niteliğindeki bağımlılık yapan ilaçlar…

Onların birileri tarafından ayıklanıp yüksek fiyatlarla satıldığı yönünde bilgiler var!

Rezaletin de ötesinde bir konudur bu…

Devlet erkanının ilgisini çeker mi bilinmez!

Bizden çıksın da…

Konu kanser ilaçlarından açılmışken…

Geçenlerde çok ilginç bir mahkeme duruşması yaşandı!

Bir genç kadın kazaya neden oldu, ağır yaralanmalar meydana geldi ve avukatının savunması da aynen şöyleydi;

Müvekkilim kanser hastasıydı ve kullandığı ilaçlar uyku yapıyordu…

Şimdi avukat arkadaşa sormak gerek;

Madem ki kanser ilaçları uyku yapıyor müvekkilinin o aracın içinde, direksiyon başında ne işi vardı?

Çok daha önemlisi;

Yapılan tetkiklerde müvekkilinizin 187 promil alkollü olduğu raporlara yansıdı…

Bunu bir avukat olarak bilmiyor muydunuz?

Geçin bunları lütfen…

NOT; Kısa bir yurt dışı ziyaretimiz nedeniyle yazılarımıza kısa bir süre ara veriyoruz. Yazılarımıza 20 Eylül Çarşamba gününden itibaren devam edeceğiz, sağlıcakla kalın…

MESAJ KUTUSU

Sayın Rifat GÜNAY, bankaların verdiği ilk evim projesi kredilerinde villa sahibi olanların da bu haktan yararlandırıldığı yönünde yoğun ihbarlar yapılmaya başlandı. Merkez Bankası Başkanı olarak konuya hassasiyet gösterip kredi verilen listedeki isimleri deşifre etmeniz ve torpillileri ortaya çıkarmanız artık şart oldu değil mi?

Sayın Çağlayan CESURER, büyük vaatlerle bir kez daha El-Sen’in başına geldiniz ama birinci derecede yakınınızı kuruma istihdam ettirerek büyük hayal kırıklığı yarattığınız. Bu konunun hiçbir mazereti de olamaz bundan böyle istifa sizin için tek seçenek haline gelmiştir!

Sayın Reşat ALTINÖR, eski otelinizin vergi borçlarının silinmesi konusundaki talepleriniz toplumsal muhalefete takılacak gibi görülüyor. Mali polisin bu konuda çok titiz çalıştığını biliyoruz bundan böyle artık hakkınızda hayır dilemekten başka yapacağımız çok bir şey yok!

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde ameliyatların bir saat önce yapılması konusundaki talimatınızın sonuç verdiği ve artık günlük iki katı hastanın ameliyat edildiğini memnuniyetle öğrendik. Demek ki radikal kararlar alınınca icraatlarda artış olabiliyormuş değil mi? Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz.

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, ülkenin en büyük projelerinden olan 31 Milyar liralık tarım sulaması konusunda bundan böyle artık sorumluluğunuz sizin boynunuzdadır. Zorlu bir sınav olacak ve başaramama lüksünüz de kesinlikle yoktur, ekibinizi çok iyi belirlemeniz öneriliyor…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, kamuoyu artık eleştiri açıklamalarınızdan daha ziyade sivil toplum örgütlerini de yanınıza alarak sokağa inmeniz gerektiğini bildiren mesajlar göndermeye başladı. Kurmaylarınızla konuyu gündeme almanız daha doğru olacak kanısındayız…

Sayın Fatma DEMİREL, sözde bir takım emlakçıların KKTC’yi ve bayraklarını kullanarak ofis açması sonrasında yaptığınız başarılı operasyonla tabelaları indirtmeniz ve söz konusu şirketin sahte olduğunu ortaya çıkarmanız nedeniyle, hassasiyetinizden ötürü tebrik ederiz…

Sayın Bilge NEVZAT, pek kıymetli eşinizin vefatını üzüntü ile öğrendik, merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah.

Sayın Bülent DİZDARLI, Lambousa Prensesi adlı romanınızı okuyanlar çok başarılı olduğunu ve şimdiye kadar da bilinmeyenleri öğrendikleri yönünde tebrik mesajları göndermeye başladılar. Çok büyük ihtimalle tek baskı ile yetinmeyeceksiniz gibi görülüyor, yazın hayatınızda başarılar dileriz…

Sayın Kemal ATAMAN, birçok banka şube kapatma kararı alırken genel müdürü olduğunuz bankanın yeni şube projeleri müşterileriniz tarafından memnuniyetle karşılanıyor, tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…

Sayın Salih KAYIM, Bahçeli’de yeşil bir vadide gerçekleştirdiğiniz ağaç katliamı sadece bölge halkının değil resmi makamların da gündemine oturdu.Bugün yarın ilgili devlet kurumları kapınızı çalacak, yaptığınız işler durdurulacak haberiniz olsun istedik, uyarmadı demeyin olur mu?