LTB Başkanı Mehmet Harmancı’ya dedim ki…
“Başkent Lefkoşa hiçbir zaman başkent görünümünde olmamıştır…”
Çünkü ben tam 31 yıldır Başkent’te yaşıyorum ve bir başkentli gibi kendimi görmüyordum!
Doğruladı çünkü aslında o da bunun farkında değil ama imkanlar göz önüne alınca o değil kim olursa olsun bu konuda çok bir şansımız yok…
Öreğin ben;
Sabah olup da pencereden bakıp çöplerin toplandığını görünce bile bunu bir mutluluk sebebi görüyorum…
Oysa kent olmak, hele Başkentli olmak çok daha değişik bir şey olsa gerek!
Çöpler toplanıp, sular musluklardan akıyorsa, ara sıra da haşereler için ilaçlama yapılıyorsa ‘ne ala’ dememek gerek…
Başkent’in şu anki en büyük sorunlarından bir tanesi trafik ile yolların acınacak halidir…
Hele de okullar açıldı mı ne ana yollarda ne ara sokaklarda sıkıntısız gün olmaz!
Hadi ana yolları geçelim…
Arka sokaklar tam bir facia!
Biz bunun bir takım kaynak sorunlarından yaşandığını tahmin ederdik ama pek de öyle değil…
Açılan ihalelerde astronomik rakamlar ortayı çıkınca haliyle elzem yerler dışında bir çok bozuk yol tamir edilemiyor, yeni asfalt dökülemiyor!
Asıl sorun ise şu;
Belediye asfaltlama ihalesi açıyor, buna tek bir firma katılıyor ve onun eline mahkumsunuz!
Yani rekabet yok…
Bu büyük ihtimalle de bilinçli yapılıyor!
Atıyorum 2 Milyon TL keşif bedelli bir ihale 2.5 Milyon TL’ye patlıyor size…
Daha da ilginci…
Bir asfalt şirketi örneğin LTB’ye asfaltın tonunu 145 TL’ye satarken ülkenin bir ucundaki beldeye bu fiyat 126 TL’ye kadar düşüyor!
Ayrıca şirketler öyle bir örgütlenmiş ki kendi aralarında bir tekel oluşturmuşlar ve başka hiçbir şansınız yok…
Belediyeleri da aralarında paylaşmışlar, hepsi ekmek yiyecek ya birinin girdiği ihaleye diğeri girmiyor ve bu yüzden de rekabet neredeyse hiç yok, şirketlerin insafına bırakılmış bir durum söz konusu!
Astronomik ramaklar ile ihale sonuçlanıp asfaltlama yapılsa hemen tüm belediyeler Sayıştay’dan çıkacak raporlardan korkuyor…
En son Lapta Belediyesi’nde yaşandığı gibi!
Hal böyle iken…
Sayıştay’ın topuzu havada başınızın üstünde dururken astronomik rakamlarla asfaltlama çalışması yapmak zorlaşıyor!
Peki bunu denetleyen var mı…
Belediyeler bir şekilde denetleniyor ve raporlar havada uçuşuyor ama bu şirketleri kontrol altına alacak bir mekanizma yok!
Bu konuda maliyetler biliniyor, işçilik biliniyor ama keşif bedellerinin çok üzerinde fiyatlar verilmesinin önüne kimse geçmiyor ya da geçemiyor…
Hele de belediyelerin çok büyük sıkıntılar yaşadığı böyle bir dönemde, eğer hizmet vermeleri isteniyorsa devletin eli mutlaka bunların üzerinde olmalı!
Tabi ki devletin bazı organları o işletmelerin üzerinde değilse…
 
 
 
“300 çalışan fazla!”
 
LTB Başkanı Mehmet Harmancı ile Radyo Vatan’da yaptığımız sohbet programında çalışanların sayısını da konuştuk.
Başkanlığı devraldığında sayı 900 civarındaymış şimdi 849’a düşmüş.
Harmancı’ya göre ki bunu artık herkes kabul ediyor 300 kadar fazla çalışan var belediyede…
Altını çizerek vurguladı…
“300 fazla çalışan var ama bu memur çalışan sayısı…”
Şu anda 450 memur çalışan olduğuna göre yığılma burada oldu ve 150 kadar memur çalışan yetecek belediyeye!
Sonra ekledi;
“Bunun çözümü mümkün değil…”
Buda demektir ki LTB’deki maddi sorunlar ne yapılırsa yapılsın daha uzun bir süre çözülmeyecek!
Zaten 300 fazla çalışanın olduğu yerde gelir ve gider dengesi nasıl sağlanır ki…
 
 
“İlla ki UBP’li, DP’li ya da CTP’li mi olalım”
 
Harmancı’nın en muzdarip sorunlarından bir tanesi de hükümet ile olan ilişkiler…
Kendisi belediye başkanı olduktan sonra iki hükümet değişti, şimdi üçüncüsü geldi ama iletişim neredeyse hiç yok gibi!
Hükümet yetkilileri ile çeşitli projeler konusunda görüşemediklerini, hükümetin daha çok aracıları devreye koyup sağlıksız bir iletişim modeli ortaya koyduğundan yakındı!
Durum böyle olunca da hiçbir sorun çözülmüyor, devletin belediyelere katkısı yeterli olmuyor…
Harmancı bu konuyu da şöyle bağladı:
“Hükümet ile iletişim kurmak, devletin desteği görmek için illa ki UBP’li, DP’li ya da CTP’li olmak zorundayız…”
 
Kültür sarayı için 4 Milyon Euro gerekli
 
Belediyenin hemen arkasında bulunun ve büyük bir kompleks olarak düşünülen Kültür Sarayı ne yazık ki yıllar önce başlanmasına rağmen öylece kala kaldı…
Tamamlanması için de 4 Milyon Euro’ya ihtiyaç var!
Harmancı’nın ise bu konudaki projesi daha büyük…
Terminal ile birleşecek olan Kültür Sarayı ile sosyal, kültürel ve ticari amaçlı dev bir projeyi hem de devletten tek kuruş almadan yapma niyetinde ama bunun için de para olmasa da devletin en azından bir takım kararlarda büyük önemi var!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Suat GÜNSEL, Bakanlar Kurulu 20 dönümlük araziyi sessiz sedasız size kiraladı ama şimdi de bu kararın iptali için düğmeye basıldı haberiniz olsun! Zira bu arazi size verilirse kamuoyunun büyük tepkisine neden olacak ve bundan da yine hükümetin kendisi büyük zarar görecek!
Sayın Ersan SANER, bir işveren aradı çalışma izinli personel için niçin yüzde 4 İhtiyat Sandığı ödemesi yaptığını sordu! Bu parayı çalışan alamayacağına göre nerelerde kullanılacak! Bu konuda büyük bir projeniz olduğu söyleniyor doğru mu!
Sayın Fikri ATAOĞLU, Lefkoşa’da Lokmacı Kapısı’ndaki turizm ofisi dün açıktı ama geçen haftalarda nedense hep kilitli tutuldu. Hatta bazı görevlilerin anahtarı oradaki görevli polislere bile bıraktığından şikayet ediliyor!
Sayın Serdar DENKTAŞ, yoğun bir çalışma temposuna bir de taş düşürme eklenince epey zorlandığınızı öğrendik. Onun da sancısı başka hiçbir şeye benzemez değil mi! Büyük geçmiş olsun, bol su içmekten fazla da bir çareniz yok şimdilik!
Sayın Süleyman MANAVOĞLU, kuyumcu soygununda Lefkoşa polisinin gösterdiği büyük başarıyı başka şubelerin sahiplendiği yönünde teşkilattan mesajlar alıyoruz. Arada huzursuzluk olmasın diye önlem almanız talep ediliyor…
Sayın Fikri TOROS Ticaret Odası’nın merkez binasının önündeki TC, KKTC ve oda bayrağının durumları görüntü bakımından içler acısı bir tablo ortaya koyuyor. Bir an önce değiştirmeniz önerilir…
Sayın Serhat İNCİRLİ, bir süredir Girne’ye 10 katlı bina diken CTP’li kurmayları yazıyorsunuz ama bir türlü isim deşifre etmiyorsunuz! Bu sefer hepsi birden anı kefeye konmuş olmuyor mu!
Sayın Bertan ZAROĞLU, YDP kurucular toplantısından hemen sonra ülke çapında ciddi bir örgütlenme içine girdiğiniz gözleniyormuş. Demek ki sizden örgütlenme sekreteri pek ala olur değil mi! Gazanız mübarek olsun…
Sayın Haluk DOĞANDOR, Elaxus Hotel’de yetkili bir mevkide göreve başladığınızı memnuniyetle öğrendik. Madem ki eski mesleğinize döndünüz gazetecilik tamamen bitti mi! Kesin kanınızda hala dolaşıyordur değil mi! Hayırlı olsun…
Sayın Evrim HINCAL, muhterem amcanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…
Sayın Gürkan KARA, Merkezi Cezaevi’nde ele geçirilen FETÖ yayınları konusunda kanuni soruşturmanın hala başlatılmadığını öğrendik. Hayırdır sizin gibi gözü kara birisine de mi siyasi baskı yapılmaya başlandı!
Sayın Kemal Deniz DANA, Merkezi Cezaevi’nde Hepatit hastalarının diğer mahkumlarla aynı koğuşlarda tutulması ciddi sorunlar yaratacak gibi gözüküyor! Huzursuzluk büyümeden bir önlem almakta yarar görüyoruz!
Sayın Abdullah İŞKEY, sosyal medyada yine eleştirinin dozunu fazla kaçırıyorsunuz gibi geldi bize! Hele de bu kritik günlerde biraz daha sakin olmakta sizin de yararınıza olacak diyor dostlarınız. Bu arada Cypruvex işi de olmamış diye duyduk doğru mu!
Sayın Ertan BİRİNCİ, eski Genç TV binasının yerine çok büyük proje ile yakında kamuoyunun karşısına çıkacağınızı memnuniyetle öğrendik. Siz açıklayıncaya kadar kimse ağzımızdan laf alamaz hiç merak etmeyin olur mu! Hayırlara vesile olur inşallah…
Sayın Ziya EMİR, yeme içme meseleleri hep şahsi olunca sizin ortak homurdanmaya başladı bilesiniz! İşler ona ziyafetler de size kalınca ortaya adil olmaya bir durum çıkıyor! Bu arada köşe yazılarına da ara verdiniz hayırdır hevesiniz bu kadar mıydı!
Sayın Mutlu AZGIN, minik Diyez’in dünyaya ‘merhaba’ dediğini ve sizin de mutluluktan ayaklarınızın yerden kesildiğini öğrendik. Oğlan babası olmak insana başka bir hava veriyor değil mi! Tebrik eder minik yavruya sağlıklı ve bahtı açık bir yaşam dileriz…