Şu anda Dipkarpaz tam bir yangın yeri…

Tabi ki her yerde olduğu gibi arazi yangınları da var!

Ama asıl yangın başka…

Siyasetin neden olduğu yangın bu!

Örneğin dünkü mühürleme olayları…

Buradaki izinsiz yapıların kapısına dün kilit vuruldu hem de içlerinde müşteri olduğu bir zamanda!

Tamam yasalar ne derse o, boynumuz kıldan ince de…

Yasalar herkese aynı eşitlikte davranmayınca bölge halkı buna da yangın diyor!

Çünkü büyük sermaye izinsiz inşaatı dikince nedense bir türlü yıkım gerçekleşmiyor…

Ama kırsal da başka türlü dönüyor bu işler!

Çok yakında bir patırtı da Depkarpaz Belediyesi’nin bir süre işlettiği ve geçmiş Turizm Bakanlığı’nın mühürlediği Karpaz Arch Houses işletmelerinde kopacak…

Burasının tam olarak neden mühürlendiği bilinmiyor,  geçmişte birileri öyle istemiş ve mühürlenmiş!

Bilinen burasının yıllardır bir iş insanının gözüne kestirdiği yönünde…

Siyasi gücü olan bir iş adamı bu!

Sözde ihaleye çıkılıp özele devredilecekmiş burası ama bütün taraflar da biliyor ki burasının işletmecisi çok önceden belirlenmiş bile…

Bir şekilde ihale kılıfı uydurulacak ve burası peşkeş çekilecek!

Bunu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz…

Belediye Başkanı Suphi Coşkun bir süredir burasının sıkıntısını yaşıyor…

Sonuçta tarihi bir yapı ve bölgeye büyük getirisi var!

Ama bir süredir kapalı ve bir turizm sezonu daha yaşanırken kapısının üzerinde kocaman bir mühür var…

Coşkun bir çok yere müracaat etmiş ama olumlu bir sonuç alamamış!

Kapının üzerindeki mührü ha kırdı ha kıracak durumda…

Bu arada geçmiş hükümet döneminde müsteşar tarafından mühürlenen yapının yasal olup olmadığı da başka bir tartışma konusu!

Eğer bir müsteşarın mühür yetkisi varsa o bölgenin Kaymakamı ne iş yapar diye geliyor insanın aklıda…

Bize gelen haberler göre bu binanın başkasına verilmesini isteyen siyasetçi Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş…

Top tamamen onun kucağında anlayacağınız!

Bu bina mühürlenecek dedi, mühürlendi, başkasına verilecek dedi verilecek…

Bu verilen de elbette, uzun süredir gözü bu binada olan birisi olacak!

İhale filan hikaye…

Umarız olmaz!

Umarız büyük paralar harcanarak turizmin hizmetine kazandırılan burası birilerine peşkeş çekilmez…

Ve yine umarız ki ve bize göre en doğrusu da budur, bu tarihi mekan hem belediyenin hem de ilgili bakanlığın ortak işletmeciliğinde turizmin hizmetine bir kez daha açılır!

Aksi peşkeş çekme, aksi şaibe demektir…

“Beni görevden alın…”

Dün İskele Kaymakamı Kemal Ylmaz’a telefonla ulaşmaya çalıştık ama olmadı, telefonlarımıza yanıt vermedi…

Kendisini anlayışla karşılıyoruz çünkü şu sıralar bölgede büyük sıkıntılar yaşıyor!

Hele dün kaçak yapılar bir bir mühürlenmeye başlayınca moral motivasyon tamamen bitti…

Kaymakam Kemal Yılmaz, kendisini atayan hükümete ‘beni görevden alın’ diyerek bir nevi protesto başlattı!

Bunu duygusallığa veriyoruz…

Yılmaz bölgede sevilen ve sayılan bir kişi!

İstifa etmenin aksine bölge halkının sorunlarına eskisine göre çok daha fazla sahip çıkmalı ve halkı da yanına alarak sesini Başkent’te duyurmalı…

Aksi acizlik ve kolaycılık olur!

Atalay niçin görevden alınmadı!

Dün sabahın erken saatlerinden beri en çok konuşulan konuların başında geliyordu Talip Atalay’ın tutuklanması…

Bizim yerel basının yanında Türkiye basını da internet sitelerinde manşetten verdi haberi ve dün akşam saatlerine kadar ne kendisinden ne de avukatlarından bir açıklama yapılmadı.

Kesin olan kendisinin FETÖ sempatizanlığından gözaltına alınmasıydı!

Sonuçta son kararı yargı verecek ve buna da herkes saygı duyacak…

Ama akıllardaki soru şu;

Türkiye Dinayet İşleri başkanlığı Talip Atalay’ın bundan tam  sene önce görevden alınmasını istediği halde bu görevden alma niçin gerçekleşmedi!

Bunun için kimler devreye girip aracı oldu, bir takım ricalarda bulundular…

Asıl yanıtlanması gereken de budur!

MESAJ KUTUSU

Sayın Fikret ÇAVUŞOĞLU, genel müdürü olduğunuz CAS’ta çalışanlardan 3 kişinin sürekli olarak iye gitmediğini ama ay başı gelince maaşlarını aldıklarını biliyor muydunuz! Bildiğinizden eminiz de talimat nereden geldi de bu duruma göz yumuldu, asıl soru budur!

Sayın Serdar DENKTAŞ, dün bakanlar kuruluna katılmayınca kabine üyeleri bir hayli sizi merak etmişler. Bu arada Crans Montana dönüşü Antalya’da yine istirahata çekildiğinizi duyduk, olumsuz bir konu yok değil mi!

Sayın Fikri ATAOĞLU, Dipkarpaz’daki Arch Houses işletmelerinin özel bir kişiye değil bakanlığın ve belediyenin ortaklaşa işletmesi en doğrusu olacaktır. Zira eğer böyle olmazsa bu konuda yasal sıkıntılar da yaşayabilirsiniz…

Sayın Mustafa AKINCI, adaya döndünüz hoş geldiniz ama makam aracınızla birlikte Lefkoşa sokaklarında seyrederken polisin yolu kesmesini gören vatandaşlar halktan koptuğunuz yönünde yorumlarda bulunuyorlar. Eskiden sanki de daha mütevaziydiniz…

Sayın Fevzi TANPINAR, 20 Temmuz sabahı yapılacak olan Şafak Nöbeti’nin yaşanan süreçten ötürü bu kez çok daha görkemli yapılması için hummalı bir çalışma içine girdiniz söyleniyor. Birileri çok kızacak ama…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, bakanlığınızın çeşitli ödemeleri konusunda Maliye Bakanlığı gecikince çeşitli sıkıntılar yaşadığınızdan şikayetçi oluyormuşsunuz! En iyisi bir tespih alıp bolca sabır çekmek…

Sayın Barış SEL, uyuşturucu ve kaçakçılık konusunda Güney ile işbirliği yapmak elbette en doğru icraat olacak ama acaba onların bu işbirliğine yanaşacağına inanmak biraz saglık olmaz mı! Ha keşke temenniniz bir gün gerçek olsa…

Sayın Kemal YILMAZ, bölgenin sevilen ve sayılan bir kaymakamı olarak istifa etmek size hiç yakışmayacaktır. Aksine bölge halkı ile bütünleşip sorunlara ortak çözümler üretmek için liderlik yapmanız gerekiyor…

Sayın Baki AYGÜN, Karadeniz Kültür Derneği olarak erken seçim çağrısı yaptığınıza göre mutlaka bir şeyler bildiğiniz yönünde yorumlar yapılıyor. Bu arada hangi partiden aday olacağınıza karar verdiniz mi yoksa bunu zamana mı bıraktınız…

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, bir kez daha hastanelik olarak epey yorulduğunuz belli oluyor, büyük geçmiş olsun ama bunu sosyal medyada resimli olarak aktarmanız acaba ne kadar doğru işte bu biraz tartışılır haberiniz olsun…

Sayın Erdoğan SORAKIN, partiniz uzun bir süredir ülkede yaşanan usulsüzlükleri yargıya taşıyacağını ifade ediyor ama bir türlü düğmeye basamıyorsunuz. Acaba şu kavurucu sıcakların geçmesini mi bekliyorsunuz!

Sayın Derviş DOĞAN, sadece bakanlar trafik cezalarını sildirse hadi neyse diyeceğiz ama bize göre asıl irdelenmesi gereken bazı gazetecilerin nasıl bu cezalarını sildirdiği çok daha önemli hale geldi. Bir araştırın isterseniz…

...

Sayın Sami ÖZUSLU, Kanal Sim’in yeniden uyduya çıkması sadece sizin çalışanları değil kamuoyunun tümünü memnun etti. Yanlıştan ne kadar dönülürse o kadar kardır değil mi? Doğru olan kararı aldınız, hayırlısı…

Sayın Erhan ARIKLI, Maraş’ın eski sahiplerine verilmesi konusunda yaptığınız açıklama bazılarını çileden çıkarmış olmalı ki tepki mesajlarınız geliyor. Bu arada bu bölge konusunda Türkiye’nin çok büyük projeleri varmış not edin bir kenara…