Sapla samanı karıştırmakta bizim üstümüze bir toplum yoktur…
Genelde iki yanlışın bir doğru ettiğini düşünür ve buna göre icraat yaparız!
Hele de evrensel değerleri buna alet edince ortaya daha garip durumlar ortaya çıkıyor…
Örneğin barış gibi!
Bu gibi kavramlara balıklama dalar ve sonunu pek iyi getiremeyiz…
Geçen hafta yapılan bir eylemden bahsediyorum;
Bazı siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve sendikanın ortak düzenlediği bir yürüyüş yapıldı…
Adına da “İnsanlık ve barış için ses vermeye çağrı” ismini koymuşlar!
CTP orada, TDP orada, çok sayıda sendika ve sivil toplum örgütünün temsilcileri orada…
En çok da niye üzüldük biliyor musunuz, çok değerli iki siyasetçi Tufan Erhürman ve Cemal Özyiğit’in de ön saflarda bulunduğu bu yürüyüşte “Apo’nun askerleriyiz” diye slogan atılmasına!
İyi de kim bu Apo’nun askerleri?
Eğer bir yürüyüşte ‘Apo’nun askerleriyiz’ diye bir slogan atılıyorsa orada müthiş bir yanlış var demektir…
Apo, terörist başı Abdullah Öcalan!
PKK’nın lideri yani…
Şimdiye kadar Türkiye’de günahsız 40 bin günahsız kişinin ölümüne neden olan kişi!
Çoluk çocuk demeden katliam emrini veren Apo’nun askerleri olduğunu haykıran yüzlerce genç bu yürüyüşü fırsat bulmuşlar propaganda yapıyorlar!
Hala Türkiye’de katlim yapan PKK’nın askerleri yani…
Ve benim siyasilerim, sendika başkanlarım  ön cephede yürüyor!
Ne utanıyorlar ne sıkılıyorlar, aksine Apo’nun askerlerine öncülük ediyorlar…
Yazıktır be beyler!
Böyle barış böyle özgürlükten kime ne yarar gelir ki…
Kimse kusuruma bakmasın;
Geçenlerde de yazdım, bu ülkenin artık ne dingili ne çivisi kalmıştır!
Ekonomik sıkıntıların artık çekilemez noktaya gelmesi ve bunun karşısında siyasilerin ellerini kollarını bağlayarak seyretmelerinin de neden olduğu ciddi bir boşluk söz konusudur!
Ve bu boşlukta özellikle de siyasetçiler ve sivil toplum örgütleri sonunun nereye değeceği eylemlere destek verip bir de katılınca ortaya şöyle bir soru çıkmaktadır;
Özellikle bu eylemde hele de sloganlar atılmaya başlayınca siz de kendinizi Apo’nun bir askeri olarak hissettiniz mi?
Kusura bakmayın ama soru elbette biraz ağır olacaktı!
‘Apo’nun askerleriyiz’ sloganlarının atıldığı bir eylemde bulunmak PKK’ya destek vermek değil de nedir Allah aşkına, bunu bana söyler misiniz?
Töröristleri sahiplenip onlara destek veren sloganların atıldığı bir ortamı terketmeyi bile düşünmek aklınıza gelmediyse o zaman ben sizing aklınızdan şüphe duyarım!
 
 
Yağmur yağdı, uydu sustu!
 
Aslında yılların sorunu bu;
En hafifinden bir yağmur yağsa ilk etkilediği uydu yayınları olur!
Ekranlarda hemen ‘sinyal yok anteninizi control edin’ yazısı belirir…
Oysa anten ve uydularda bir şey yoktur, sorun tamamen KKTC’ye sağlanan uydu frekansındadır!
Konuyu çok defa yazdık yine de irdelemeye devam edeceğiz…
Kar yok, dolu yok, fırtına ve tusunami yok ama ‘sinyal yok’ var!
Bakanından başbakanına bundan herkes suçludur…
Bu devletin insanları buna layık değildir!
 
 
 
İcraat yok ama Mercedes var!
 
En başarısız belediye başkanlarından birisi olan Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü tüm başarısızlıkları ve icraatsızlıklarına rağmen belediye meclisinden karar üreterek 250 bin TL’ye Mercedes makam aracı aldı.
Özellikle şehir içi yolların kapatılmamasından yoğun şikayetler aldığı bu dönemde bu makam aracını nasıl ve nerede kullanacak, doğrusu çok merak ediyoruz!
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, belediye başkanı olduğunuz Girne’de henüz elle tutulur bir icraat yapmadan kendinize 250 bin TL değerinde bir makam aracı almanız hoş oldu mu? Hadi aldınız peki o zaman niçin polisin içindeki park yerinde tutuyorsunuz! Çalmasınlar ve çizmesinler diye mi yoksa!
Sayın Mehmet ENVERGİL, Zeytinlik’teki dere yatağının doldurularak yapılan inşaat konusunda neredeyse bir haftadır sizden cevap bekliyoruz. Emir yüksek yerden geldi derseniz size anlayabiliriz ama susarak asla hiç bir şeyi çözemezsiniz, bir kez daha uyarıyoruz!
Sayın Kutlu EVREN, dere yatağının inşaat uğruna doldurulması tam da sizin evinin neredeyse önünde yapılıyor. Eve gidip gelirken burasını görmüyor musunuz, görmemezlikten mi geliyorsunuz yoksa bu işin ardında bir kıyak mı var? Kaymakamlık sustu bari siz iki laf edin lütfen!
Sayın Derviş EROĞLU, Kıbrıs müzakereleri konusunda nihayet sessizliğinizi bozarak konuşma kararı aldınız. Özellikle de hükümetin uyumu herşeyden önemli hale gelince Kıbrıs konusu ikinci plana atılmışken isabetli bir karar aldınız. Perde gerisinde neler pişirildiğini toplum olarak merak ediyoruz!
Sayın Cemal ÖZYİĞİT, “Apo’nun askerleriyiz” sloganlarının atıldığı bir yürüyüşte hem de ön cephede sizing ne işiniz vardı anlamak mümkün değil! TDP’nin PKK yanlılarına destek veren bir görüntüsü size de partiyi de olumsuz etkiler değil mi?
Sayın Kemal DÜRÜST, ihalesiz bazı kantin işletmeciliği konusunda kulağımıza bir şeyler fısıldanmaya başlandı! Öyle isimler var ki parmağımızı ısırdık! Geçmiş hükümetin yaptığı yanlışları yaptığınızın farkında mısınız? Uyarmayı görev bildik!
Sayın Aziz GÜRPINAR, ihale şartlarına gore Mimoza Otel peşin ödeme yöntemiyle satılacaktı ama her nedense otelin yeni sahibine 36 ay taksit yapıldı! Bundan bilginiz var mı yoksa sizin bilginiz dışında bir şeyler mi oluyor?
Sayın Ersin TATAR, Kurultay’da Girne bölgesinde belki de sizing de beklemediğiniz kadar oy alacağınızı biliyor muydunuz? Cuma akşamı bir grup partiliniz ile görüştüm bir başka aday ile birincilik için yarışıyorsunuz.
Sayın İzlem GÜRÇAĞ, sizin bölgeden size kötü haber vemek istemezdik ama partililer vekil olmanızdan dolayı ilçe başkanlığı yarıına girmenizin yanlış olduğunu düşünüyorlar. İlçe başkanlığını kaybeden bir vekil olursanız çok iyi olmaz değil mi? Çok iyi düşünün deriz!
Sayın Ahmet BENLİ, kardeşinizin marketi için takas yoluyla verilen arazinin yeşil alan olduğu gerekçesiyle yasalara aykırı olduğunu konunun mahkemeye yansıyacağı söyleniyor. Umarız bu konuda büyü bir hata yapmamışsınızdır!
Sayın Sami OSMANLI, bir okulun kantin işletmesinin ihalesiz olarak size verildiği yönündeki haberler parti içinde en fazla konuşulan konular arasına girdi. Bir genç olarak elbette hakkınız ama ha keşke bu işler ihalesiz olmasa değil mi?
Sayın Murat GİRGEN, yeni otel inşaatınız hayırlı ve uğurlu olsun ama büyük ihtimalle çok yakında çevre örgütleri buraya epey ziyaret yapacak gibi görülüyor. Hele de dere yatağı ve tarihi taş köprü başınızı çok ağrıtacağa benziyor, bizden uyarması!
Sayın Fuat AZİMLİ, Girne’de Zeytinlik bölgesinde hem dere yatağının önü kesiliyor ama sizing için en önemlisi tarihi taş köprü zarar görüyor. Bölge halkı hiç gecikmeden burada inceleme başlatmanızı istiyor!
Sayın Mustafa YAVER, bazı dost ve arkadaşlarınızdan sitem şikayetleri geliyor. Telefonlarınıza bakmayıp bir de geri de dönmezseniz inanın onların gazabından ben bile kurtaramam sizi…