Türkiye dün tarihinin belki de en kritik seçimlerinden birini yaşadı…

Dünyanın gözü de bu seçimlerdeydi!

Dünya basını belki ilk kez başka bir ülkedeki seçimle bu kadar çok haber üretti…

Etkileme amacı var mıydı kesinlikle vardı!

Bu da demektir ki Türkiye’nin iplerinin uçlarından bazıları halen dış ülkelerde…

Belli ki arada bilmediğimiz bir takım menfaat ilişkileri var!

Bu da milli iradeye müdahale meselesidir…

Bunun suçlusu da kesinlikle Türkiye’yi yönetenlerdir!

Hele de ekonomiyi gerekçe gösteren bazı tehdit eden yabancı medyayı hiç unutmayıp bir yerlere kaydetmek gibi bir zorunluluk vardır…

Dünkü seçim sonuçları da göstermiştir ki Türkiye bir kez daha karpuz gibi ikiye bölünmüş durumdadır…

Bunun da sorumlusu Türkiye siyasetçileridir!

Seçim sürecinde de gördük ki, partilerin seçim propagandaları tamamen Türkiye halkını bölmeye yönelik düzenlenmiştir…

Hiçbir siyasi parti ülke genelinde birlik ve beraberlik çağrısı yapmamış aksine insanları kutuplaştırmak için ellerinden gelen çabayı sarf etmişlerdir!

Bu da yeni dönemde iyi mesajlar vermemiştir…

Tüm propaganda süreci rakibi karalama üzerine kurulmuştur!

Benden olmayan düşman elin edilmiştir…

Bu da Türkiye’nin geleceği için tehlike sinyalinden başka bir şey değildir!

Bizi bu süreçte en çok ilgilendiren ve kesinlikle derecesiz mutsuz kılan ise medyanın ayaklar altında sürünmesidir…

Bu süreçte tek bir Allahın kulunu bağımsız ve tarafsız yayın ya da yorum yapan olarak göremedik!

Hepsi de siyasetçilerden çok daha siyaset yapan kurum ve kişi olarak kendini göstermiştir…

Bu da kesinlikle medyanın artık halkın yanında değil de siyasilerin ve iş insanlarının yanında olduğunu ortaya koymuştur!

Hele de sözde medya mensuplarının canlı yayınlarda insanların yüzüne baka baka yalan söylemesi, kendi inanmadığı şeyleri gündeme getirerek sırf bir menfaat karşılığı sözde gazetecilik yapma gayreti içler acısı durumun göstergesidir…

Eğer bu seçimin kesin bir kaybedeni varsa o da yine kesinlikle Türkiye medyasından başkası değildir.

14 Mayıs seçimlerine Muharrem İnce’nin kaset skandalı damgasını vurmuştur…

İnce’nin seçimlerden birkaç gün önce seçimden çekildiğini açıklaması da bambaşka bir skandaldır!

Böyle bir kaset var mıdır kesin olarak bilmiyoruz…

Peki eğer yoksa Muharrem İnce niye çekilmiş ama eksiden mensubu olduğu partiye açık destek vermemiş aksine o partiye tepki dolu bir açıklama yapmamıştır!

Türkiye bu süreçte geçmişte de çok yaşanan kaset skandalıyla anılmaya devam edecektir…

Bir de şu FETÖ meselesi var tabi ki…

Her iki büyük parti de kaset konusunda FETÖ’yü suçlamış hatta birbirlerini FETÖ’ye destek vermekte olduklarını iddia etmişlerdir!

Bu da bize göstermiştir ki Türkiye’de hala FETÖ gerçeği vardır ve bu terör örgütü tam olarak temizlenmemiştir…

Temizlenmediği müddetçe de Türkiye’nin beka sorunu devam edecektir!

14 Mayıs seçimlerinden çok şeyler öğrendik ve öğrenmeye devam edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın…

Çok umutlu olmasak da umarız sonuçlar Türkiye ve KKTC halkına hayırlı olur!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, dünkü seçimler en fazla sizin için hayati önem taşıyordu. Bakalım seçim sonuçları konusunda nasıl bir açıklama yapacak ve sonrasında da nasıl bir strateji izleyeceksiniz kamuoyu fazlasıyla merak ediyor. Anka ile ilişkiler bu tarihten itibaren çok daha hassasiyet kazanmaya başladı…

Sayın Tacan REYNAR, şimdiye kadar kimse geçmişi karıştırmadı ama be kez konu vekillik olunca belikli etekteki taşlar da seçim sürecinde dökülmeye başlayacak. Bu arada oklar da genelde sol cepheden gelecek pozisyonunuzu ona göre belirleyin artık…

Sayın Ali BAŞMAN, 25 Haziran seçimleri için işe küskünleri barıştırmakla başlayacağınız konuşuluyor. Önce genel başkanlığa hazırlanan bakan arkadaşlarla başlarsanız doğru bir taktik uygulamış olursunuz, bundan böyle de artık hayırlara vesile olsun…

Sayın Erhan ARIKLI, geçen hafta ve tabi ki bugünden itibaren de gündem son yapılan geniş katılımlı basın toplantısına katılmamanız olacak. O saatlerde nerede kimlerle hangi amaçla birlikte olduğunuzu açıklarsanız bu işten kolayca sıyrılabilirsiniz…

Sayın Kudret ÖZERSAY, siyasi fosil haline dönen Devlet Bahçeli Kıbrıs Türküne şimdiye kadar yapılmayan hakarette bulununca biz de zannettik ki bizdeki siyaset ayağa kalkıp tek ses olacak. Tepki açıklaması sadece sizden gelince kamuoyunda da büyük memnuniyetle karşılandı…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, işi gelmeden maaşları hesaba yatan bazı çalışanlarınız hakkında diğer çalışanlar aralarında örgütlenmeye başladılar haberiniz olsun istedik. Çok yakında isimlerin medyada deşifre edileceği söyleniyor, gecikmeden önleminizi alın deriz…

Sayın Murat ŞENKUL, enerjinizi sosyal medyada dert anlatarak zayıflatmanız hiç gereği olmayan şekilde dil dökmeniz artık yakınlarınız tarafından da eleştirilmeye başlandı. Şeffaflığın bu kadarının da fazla olduğunu söylemeye başladılar, haberiniz olsun istedik…

Sayın Hasan TOSUNOĞLU, Antik liman birinci etap ihalesinden sonra ikinci etap olan marina ihalesini de kazanarak büyük bir başarı elde ettiğinizi duyduk, tebrik ederiz. Bu arada bazı turizmciler daha hızlı olmanız konusunda uyarı mesajları gönderiyor, şu devletten alacak meselesini bir an önce çözmenizde yarar var…

Sayın Sami ÖZUSLU, parti içinde yapılan kulislerde milletvekili adaylığı için liste başında olduğunuz konuşulmaya başlandı. Bu arada bazıları da adaylığa şahsen istekli olmadığınız da iddia ediliyor, bu hafta başında bir şekilde karar vermek durumundasınız…

Sayın Kemal ŞENTÜRKLER, arkadaşlarınıza verdiğiniz yemek sözlerinde evden izin alamayınca çeşitli söylentiler de beraberinde gelmeye başladı. Çok yakınlarınız eşinizden izin kağıdı çıkarmak için girişim başlattılar, belli ki epey dile düşeceksiniz demektir…